Moody’s'ten 'politik' hareket

Ekonomi uzmanları hükümeti zora sokacağı tahmin edilen değerlendirmenin Moody’s tarafından yapılmamasının hükümetin de içinde olduğu politik bir karar olarak değerlendirdi.

Yayınlanma: 09.08.2014 - 22:02
Abone Ol google-news

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesini günü belli olduğu halde açıklanmamasının politik bir durum olduğu savunuldu. Zaten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin dün yaptığı açıklamalar da söz konusu yorumları destekler nitelikte.

Dün görüştüğümüz bazı ekonomistler durumun şaibeli olduğunu, hükümetin bu çok önemsediği seçime kazasız belasız girmek istediğini ve bu konuda günler öncesinden bir indirim bekledikleri değrelendirmenin açıklanmasının yol kazalarına neden olabileceğini dile getirdi.

Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, söz konusu gelişmeler üzerine atılan adımın, daha doğrusu açıklanmayan notun, hükümetin de içinde olduğu politik bir karar olarak yorumladı.“Bu kuruluşların üçünün de hükümetlerle belli bir ilişkisi olduğu artık bilinen bir şey. Dünkü olayda hem Ortadoğu politikaları hem de jeofizik stratejiler doğrultusunda adım atıldı” diyen Şişman’a göre, değerlendirmenin önce açıklanacağı söylendi, sonra birileri haberi geç saatlerde aldı, bir dizi oyunlar oynandı. Ancak bu kuruluşların artık kesinlikle gözden geçirilmesi gerektiğini dile getiren Şişman, Arjantin’in Türkiye’den birçok noktada iyi olmasına karşın temerrüde düşürülmesinin de üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğunu dile getirdi.

 

Zeybekci açıkladı

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman da “Moody’s’in notunun bir derece geri gitmesi ülkenin yatırım yapılabilir olmaktan çıkması demek. Oysa hükümet seçimlere kazasız belasız girmek istiyor” diyerek açıklamanın bir biçimde erteletildiği görüşünü dile getirdi.

Öte yandan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de dün not açıklanması üzerine açıklamalarda bulunarak kimsenin ülkeyi speküle etmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Zeybekci dün Twitter’dan şu açıklamaları yaptı: “Kimsenin Türkiye’yi speküle etmesine izin vermeyeceğiz. Seçimden önce son iş gününde kredi derecelendirmesi yapacak olanlar bizce anlamlıydı.” “Ne zaman, nerede, ne dediğimizi çok iyi biliririz sözlerimizin arkasında durduk ve sonuna kadar durmaya devam edeceğiz.”

Moody’s önceki akşam piyasalar kapandıktan sonra Reuters'a yaptığı açıklamada, “Moody's olası reyting adımları konusunda yorum yapmamaktadır. Bir reyting adımı açıklanacaksa bu, düzenleyici yükümlülüklere uygun olarak yapılacaktır. Moody's ülke kredi notu açıklama takvimi sadece kredi notu hakkında atılacak olası adımların tarihleri konusunda fikir verebilir” dedi. Moody’s, en son 11 Nisan 2014’teki değerlendirmesinde Türkiye'nin Baa3 olan devlet tahvili notunu teyit ederken görünümü negatife çevirdi. Kuruluş kararının gerekçesini, “Artan siyasi belirsizlik ve dünya genelinde azalan likidite, ülkenin dış finansman pozisyonu üzerinde baskı oluşturarak yerli ve yabancı yatırımcıyı olumsuz etkiliyor” sözleriyle açıklamıştı.

 

Dolarda yükseliş sürecek

Ekonomistler dolarda yukarı yönlü bu hareketin yakın vadede de devam etmesini bekliyor. Artan jeopolitik risklere ilişkin tedirginlikler ve ABD'de iyi gelen bir dizi makro ekonomik veriler, uluslararası piyasalarda dolardaki yükselişi beraberinde getirirken ekonomistler yukarı yönlü bu hareketin yakın vadede de devam etmesini bekliyor.

Ukrayna ile krizin devam ettiği Rusya'ya uygulanan yaptırımlar, artan jeopolitik riskler, ABD'de bir süredir pozitif yönde açıklanan makro ekonomik veriler ve bu paralelde ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımına beklentilerden önce başlayabileceğine ilişkin endişeler, ABD tahvillerine olan talebi de artırdı.

Tüm bunların sonucunda dolar, uluslararası piyasalarda diğer para birimleri ve emtialar karşısında güç kazandı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2.41 ile mayıs ayından bu yana en düşük seviyeye gerilerken dolar endeksi ise 81.7 ile yaklaşık bir yılın zirvesine ulaştı.

Aynı dönemde “Kırılgan Beşli” şeklinde nitelendirilen ülkelerden Brezilya, Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika, dolardaki yükselişin en fazla hissedildiği ülkelerin arasında yer aldı. Dolar karşısında temmuz ayı başından bu yana, Brezilya Reali yüzde 3.8 civarında, Hindistan Rupisi yüzde 2.2 civarında ve Güney Afrika Randı ise yüzde 0.9 civarında geriledi. Aynı dönemde Türk Lirası'nın (TL) dolar karşısındaki kayıpları da yüzde 3.3'ü buldu.

Rusya-Ukrayna, Filistin-İsrail ve Suriye'ye ilişkin tedirginliklere ABD Başkanı Barack Obama'nın orduya “terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD), Irak’ın kuzeyindeki Amerikan personelini tehdit etmesi durumunda” hava saldırısı düzenlemesi için yetki vermesi de eklenirken analistler artan jeopolitik risklerin hisse senedi piyasalarına satış baskısı getirdiğini, bu paralelde yatırımcıların altına talebinin artabileceğini belirtiyor.

Analistler, yakın vadede artan talebin ise dolar endeksindeki yükselişi beraberinde getireceğini kaydederek ABD'de açıklanacak veriler ile Fed'in faizlerin artırılmasına ilişkin söylemlerinin temel belirleyici olacağını ifade ediyor.

 

Türkiye'nin kredi karnesi

- S&P: BB+ (durağan)

- Moody's: Baa3 (durağan)

- Fitch: BBB- (durağan)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler