TÜSİAD'dan derin kriz uyarısı

Yeni başkanını ve yönetimini seçen TÜSİAD, derin kriz tehlikesine ve seçimlerin toplumda yarattığı adrenalin yorgunluğuna dikkat çekti.

Yayınlanma: 20.02.2019 - 23:07
Abone Ol google-news

Türkiye’nin dev holdinglerinin yer aldığı ve “patronlar kulübü” olarak bilinen Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 49. Olağan Genel Kurul toplantısı ile yönetim kurulu değişikliğine gitti.
Siyaset ve ekonomi sahnesinde sert rüzgârların estiği son 2 yıllık dönemde TÜSİAD’da Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten ve uzlaşmacı kişiliği ile öne çıkan Erol Bilecik, başkanlık bayrağını Simone Kaslowski’ye devretti. Seçimler öncesinde ekonomik göstergelerdeki tepetaklak inişe dair mesajların ve uyarıların öne çıktığı TÜSİAD Genel Kurulu’nda yüksek enflasyonun yarattığı tehlikeye dikkat çekildi. Pazar tezgâhlarındaki fiyatlar, genel kurul gündemine kadar uzarken, iş dünyasından “Reel sektörün finansman krizi çözülemezse bankalara sıçrar. Derin krizler böyle gelişir” uyarısı geldi.

Adrenalin yorgunu
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, ekonomi yönetimi tarafından devreye alınan kamu kaynaklı ucuz kredi ve yapılandırmalar, futbol kulüplerinin borçlarının yapılandırılması, hal baskınları ile tanzim satış noktaları gibi önlemlerin kısa vadeli ve yapısal çözüm sunmaktan uzak yöntemler olduğuna dikkat çekti. Özilhan, “Durum, Çinlilerin ‘susuzluğu gidermek için zehir içilmez’ atasözünü akla getiriyor. Kredi yeniden yapılandırmaları ve buna karşılık devam eden ve sektörden sektöre yayılan konkordatolar ve iflaslar, ciddi bir finansman sorununun tezahürleri” yorumu ile bu önlemlerin Türkiye’yi düze çıkarmayacağını vurguladı. Özilhan, “Yapısal önlemler alınmadan yapılan uygulamalar, bir sonraki dönemde sorunun daha da ağırlaşarak geri dönmesine yol açar. Reel sektörün finansman sorunu çözülmezse, sorun bankacılık ve kamu sektörüne sıçrar. Derin finansal krizler böyle gelişir” diye konuştu.

Yaklaşan yerel seçimlere işaret ederek, heyecan dozu düşük bir süreç yaşandığını ve seçimlere katılım oranlarında bir düşüş yaşanabileceğine işaret eden Özilhan, şöyle devam etti: “Yaklaşık 10 yıldan beri sürekli olarak siyasi hayatımızda yüksek adrenalin ile yaşıyoruz. Toplum olarak sürekli yüksek adrenalinden yorgun düştük. Artık kavga etmek yerine, sakinliğe, huzura, geleceğimizden, umutlarımızdan, hayallerimizden konuşmaya ihtiyacımız var.”

Yerel kalkınmada yaşanan başarısızlığın sonuçlarını işsizlik, gıda enflasyonu ve çevre olayları ile gördüklerini dile getiren Özilhan, gıda fiyatlarının son 10 yılda enflasyonun üzerinde seyrettiğini ve meselesinin hava koşullarından ibaret olmadığını anlattı. Global gıda fiyatlarının yüzde 10 artarken Türkiye’de yüzde 200 arttığına dikkat çeken Özilhan, yapısal çözümler üretilmediği sürece enflasyonun kritik noktada kalmaya devam edeceğini belirtti. “Değişim kabiliyeti olmayan bir devletin kendini muhafaza etme imkânı olamaz” sözünü hatırlatan Özilhan, kısa vadeli hedeflerin öne çıktığı dönemlerde uzun vadeli hedeflerin ıskalandığını dile getirdi.

Bilecik: Enflasyon ferman dinlemiyor

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak son kez yaptığı konuşmasına, ‘artık veda zamanı’ sözleri ile başlayan Erol Bilecik, son iki yılda yönetim kurulu ile birlikte Atatürk’ün belirlediği temel ilkeler doğrultusunda çalıştıklarına dikkat çekti. Yönetim kurulu olarak son iki yılda yapılan çalışmalarını anlatırken “Bugün Türkiye için vicdan muhasebesi yapmak istiyoruz. Bugünkü muhasebemiz her şeyden önce şunu gösteriyor: Hepimizin Atatürk’e ve Cumhuriyet’e minnet borcu var” diye konuşan Bilecik, kadınlardan gençlere, hukuktan demokrasiye kadar pek çok alanda iş dünyası olmak Türkiye’ye ödenecek borçları olduğunu dile getirdi.

Dünyanın güçlü bir kavşaktan geçtiğine Türkiye’nin de bu değişimin odak noktasında olduğuna işaret eden Bilecik “Güçlüyüz demekle güçlü ülke olunmuyor. Ülkeleri güçlü yapan; özgürlükler, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygıdır” yorumunu yaptı.

Demokrasi inşa edilir
Son iki yılda siyasi ve ekonomik alanda çok fazla gelişme yaşandığına işaret eden Bilecik, Türkiye’nin hâlâ en büyük sorununun kutuplaşmadaki artış olduğunu belirtti. “Farklılıklar en büyük zenginliğimiz, bırakalım herkes istediği gibi düşünsün” ifadesini kullanan Bilecik, “Toplumumuzu neredeyse ortadan ikiye bölen ayrıştırıcı söylemler, yarınlarımız için en büyük tehdittir. Türkiye’ye yeniden ve eskisinden daha da sağlam bir birlik ve beraberlik borcumuz var. Demokrasi kısa vadeli siyasal hesaplara kurban edilemez, edilmemelidir. Güçlü bir gelecek için önce siyaseti demokratikleştirmek gerekir. Unutmayalım ki demokrasi ithal edilmez, inşa edilir” dedi.

Ekonomi alanında da verilerdeki kötüleşmeye değinerek, önemli bir küçülme sürecine girildiğini anlatan Bilecik, “2016 sonunda enflasyon yüzde 8.5 iken bugün yüzde 20.3. Kısaca, enflasyon ferman dinlemiyor. İnsan yalnızca söylediklerinden değil sustuklarından da sorumludur. Artık ekonomide sözlerin değil, aksiyonların zamanıdır” diye konuştu.

Yeni hikâye vurgusu

TÜSİAD Yönetim Kurulu başkanlığı görevini devralan Simone Kaslowski, yeni dönemde yeni ekonomi hikâyesi vurgusu yaptı. Kaslowski, tüm dünyada ezberlerin bozulduğu bir dönemden geçildiğine işaret etti. Kaslowski, “Biz bu çağda geleceğe dair yazmamız gereken yeni hikâye için gerekli enerjiye sahibiz. Türkiye Atatürk’ün çağının çok ötesindeki vizyonuyla bizlere armağan ettiği Cumhuriyet devrimleriyle muazzam bir sıçrama gerçekleştirdi. Hayal kuran, emek veren, üreten, değer yaratan tüm insanlarımızla bu yeni çağda yer almayı hak ettiğimiz için Cumhuriyetimize, demokrasimize ve devletimize sahip çıkmalıyız” dedi.

Yeni yönetim döneminde TÜSİAD’ın yarım asırlık bir süreci devireceğini kaydeden Kaslowski, 4 bin şirketi temsil eden üyeleriyle bu döneme hazırlanacaklarını anlattı. Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal olarak zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Kaslowski, “Ülkemiz hedeflerine koşmak için sahip olduğu büyüme modelini güçlendirmek zorunda. Millet olarak fikirlere özgür bir rekabet ortamı tanıyarak içinde bulunduğumuz sıkıntıları aşacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

 işsizlik artacak

-TÜSİAD’ın 49. Genel Kurul Toplantısı aralarında Rahmi Koç ve Güler Sabancı’nın da olduğu yüzlerce iş insanının katılımıyla İstanbul’da yapıldı.

-Genel Kurulda 165 üye oy kullanırken, 2 oy da geçersiz sayıldı. TÜSİAD’ın 2019-2020 arasında görev yapacak yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu: Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski. Başkan yardımcıları Murat Özyeğin, Mehmet Tara ve Bahadır Balkır olurken, Serra Akçaoğlu, Batu Aksoy, Fatih Kemal Ebiçlioğlu, İrem Oral Kayacık, Nüket Küçükel, Barış Oran, Serkan Sevim ve Can Yücaoğlu ise üyeliğe seçildi. TÜSİAD Genel Sekreterliğine de tekrar Bahadır Kaleağası seçildi.

-TÜSİAD’ın 2018’de gelirleri 31 milyon 388 bin TL olurken giderleri 30 milyon 492 bin TL oldu. TÜSİAD bu dönemde 101 yeni üye kazandı.

-TÜSAD üyelerinin ödeyeceği aidat tutarı ise 20 Şubat ile 3 Mayıs arasındaki dönemde ödenirse 51 bin TL, 23 Eylül ile 20 Aralık arasında ödenirse 58 bin TL olarak belirlendi.

-TÜSİAD, 2019 yılına ilişkin ekonomi öngörülerini de paylaştı. TÜSİAD’ın enflasyon tahmini yüzde 16.2 olurken, işsizlik tahmini yüzde 12.5 ve büyüme tahmini de yüzde 1.0, ihracat ise 173 milyar dolar olarak açıkladı.

 

Ömer Koç YİK’te

Koç ailesinden 2019-2020 döneminde görev yapacak TÜSİAD yönetim kurulunda kimse yer almazken. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç ise ilk kez TÜSİAD’da görev aldı. Ömer Koç TÜSİAD YİK Başkanlık Divanı’nda Başkan yardımcısı olarak görev yapacak. TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan olurken diğer başkan Yardımcıları Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ümit Boyner, Ömer Aras’tan oluştu. Agah Uğur ve Tayfun Bayazıt ise üye olarak görev yapacaklar.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler