Ekonomi Bakanı Zeybekçi'den itiraf: Bir hata yaptık

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bir hata yaptık. 2014 yılı 28 Ocak’ında tüm dünyanın ve tüm sektörlerin, finans dünyasının beklentileri Türkiye’nin yüzde 1,5- 2,5 aralığında faiz artırımı yapmasıyken, biz bir anda yüzde 4’ler, 5’ler aralığında yaptık. O zıplama beklenen zıplama değildi” dedi.

Yayınlanma: 15.06.2016 - 09:38
Abone Ol google-news

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldi. Zeybekci iftar yemeğinin ardından gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Bakan Zeybekci, “Türkiye neden 150 milyar ihracat, 450 milyar dolarlık dış ticaret hacmi, 10 bin dolarlık bir milli gelir civarında dolanmaya başladı?” sorusuna, “Türkiye teknoloji üreten bir ülke değil, Türkiye bilgiyi üreten bir ülke değil, Türkiye tasarımı yapan bir ülke değil, Türkiye dünyadaki tüketim alışkanlıklarını belirleyen bir ülke değil, Türkiye dünyadaki enerji ve ham madde kaynaklarını kontrol edebilen bir ülke değil, Türkiye diğer taraftan tüketim kanalları, dağıtım kanallarıyla ilgili hakimiyeti olan bir ülke değil” şeklinde cevap verdi.

Türkiye'nin cari açık vermeden büyümesi için gerekli olan parayı borçlanarak sağlamak zorunda olmadığını ifade eden Zeybekci, “Türkiye’nin kullanamadığı zenginlikleri üretime ve katma değere dönüştürürse, ihraç ederse kendinde olmayan o finansı yaratır” dedi. Türkiye'nin tüketim alışkanlıklarını belirlemek zorunda olduğunu vurgulayan Zeybekci, “Türkiye başkalarının belirlediği tüketim alışkanlıklarına hitap eden üretime geldi. Türkiye bu tüketim alışkanlıklarının temin edildiği dağıtım kanallarına, tüketim kanallarına da hakimiyeti olmayan bir ülke” ifadelerini kullandı.

“DAHA FAZLA ÜRETME SEFERBERLİĞİNİ ANCAK ÖZEL SEKTÖR ELİYLE YAPABİLİRİZ”

Bundan sonra yapılması gerekenlerin mutlak surette özel sektör eliyle yapılması gerektiğinin altını çizen Zeybekci, şöyle devam etti:

“Her gün bir önceki günden biraz daha fazla üretme seferberliğini ancak özel sektör eliyle yapabiliriz. Her gün bir önceki günden daha fazla ihracat yapmayı da özel sektör eliyle yapmalıyız. Bilgiyi de özel sektör eliyle üretmek zorundayız. Teknolojiyi de özel sektör eliyle üretmek zorundayız. Markalarımızı, patentlerimizi, tasarımlarımızı da özel sektör eliyle yapmak zorundayız.”

RUSYA'DAN ÖZÜR DİLENECEK Mİ?

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Rusya sorunun çözümüne ilişkin iyimser gelişmeler olduğunu belirterek, 'özür dileme' konusuna da değindi.

Zeybekçi, "Özür dileyecek miyiz?" şeklindeki soruya "Hayır. Öyle bir şey zaten aklımızdan dahi geçmez. Türkiye'nin özür dileyecek hiçbir pozisyonu da yoktur şu anda. Orada gerek uçağın düşürülmesi, sonrasındaki şeyler üzücü tabi" yanıtını verdi.

"İNGİLTERE İLE AB ÜZERİNDEN BİR ORGANİK BAĞIMIZ OLACAKTIR”

23 Haziran’da referanduma gidecek olan İngiltere’nin AB’den siyasi olarak çıksa dahi ekonomik olarak çıkamayacağını ifade eden Zeybekci, “Ekonomik birliktelikleri devam eder. Mutlaka ekonomik formül bulunur. Türkiye’nin farklı bir arayışa girmesine teknik olarak gerek kalmaz. Bizim AB ile süregelen Gümrük Birliği’miz İngiltere ile AB’nin mekanizmasının da otomatik olarak tarafı olur” dedi. Zeybekci, referandum sonucunda İngiltere ile Serbest Ticaret Anlaşması yapılıp yapılmayacağına ilişkin ise, “’İngiltere AB’den çıktı hadi biz gidelim İngiltere ile serbest ticaret anlaşması yapalım’ gibi bir tercihimiz olmaz. Zaten bizim onlarla otomatik olarak AB üzerinden bir organik bağımız olacaktır” açıklamasında bulundu.

“ŞU ANDAKİ BU GÜMRÜK BİRLİĞİ BİZİM İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL”

2014’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Brüksel ziyareti sırasında AB Ekonomi Bakanı ile görüşmelerinde Gümrük Birliği’nin sürdürülemez olduğunu konuştuklarını söyleyen Zeybekci, Türkiye’nin AB üyeliğinin stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti. “Biz bu hedeften asla vazgeçmeyeceğiz” diyen Zeybekci, “Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği kapsamında ekonomik anlamda doğrudan organik ilişki içindeyiz. AB ile bizim hukuki bir temasımız yok. Ama biz Gümrük Birliği’yle, AB ile tam anlamıyla bir entegrasyona doğru gelmişiz. Şu andaki bu Gümrük Birliği bizim için sürdürülebilir değil. Bunun derhal düzenlenmesi gerektiğini o gün söyledik” şeklinde konuştu.

Gümrük Birliği güncellemesinde AB ile hemfikir olduklarını belirten Zeybekci, hangi konularda mutabakata varıldığını şu ifadelerle açıkladı:

“Türkiye’nin AB’nin Gümrük Birliği karar alma mekanizmalarında yer alması gerektiğinin müzakerelerinin başlatılmasına, Türkiye’nin AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı veya imzalayacağı Serbest Ticaret Anlaşması ve benzeri anlaşmalara otomatik olarak taraf olması, AB’nin Gümrük Birliği’nin kapsamının tarım, gıda, hizmetler, kamu alımları ve yatırımları da kapsayacak şekilde genişletilmesine… Genişletme bölümü tamamlandığında Türkiye AB ile ekonomik olarak yüzde 100 entegrasyon sağlamış olur. Hedefimiz 2017’de bunu tamamlamak.”

Gümrük Birliği’nin genişletilmesi durumunda Türkiye için ekonomik anlamda çok büyük bir noktaya gelineceğini vurgulayan Zeybekci, “Şu anda Türkiye ihracatın yüzde 45’ini Avrupa Birliği’ne yapıyor. Ortalama olarak aldığımız zaman son 10 yıldaki doğrudan yabancı sermaye girişlerinin yüzde 70’ini, 71’ini AB’den alıyor. Bu güncellemeden sonra, AB’nin kendi içindeki ortalama iç ticareti yaklaşık olarak yüzde 60’lar seviyesinde, Türkiye’nin AB ile ihracatın içindeki payının artması kaçınılmaz hale gelecektir” şeklinde konuştu.

“RUSYA İLE OLUMSUZLUK, HER İKİ ÜLKE İÇİN DE SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAMALI”

Rusya ile Türkiye’nin, dünyada birbirini en iyi tamamlayan iki ülke olduğunu ifade eden Zeybekci, ekonomik anlamda Türkiye ile Rusya arasındaki olumsuzluğun, her iki ülke için de sürdürülebilir olmaması gerektiğini vurguladı. Rusya ile Türkiye arasındaki problemi, “Enerji fiyatlarının hammadde fiyatlarının bu kadar dip yaptığı bir noktada, maliyetlerini bu kadar yükselten bir oyun” olarak değerlendiren Zeybekci, “Bu Rusya’nın elindeki eksi bir karttır. Bu sorunun bitmesi hem Türkiye’nin hem Rusya’nın menfaatinedir. Türkiye’nin özür dileyecek hiçbir problemi yoktur” ifadelerini kullandı.

“MEKTUP KONUSU İYİYE İŞARET”

Zeybekci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’e, Başbakan Binali Yıldırım’ın da mevkidaşı Medvedev'e Rusya Günü nedeniyle mektup göndermesini, “Bunların iyiye işaret olduğunu düşünüyorum” sözleriyle değerlendirdi.

“TÜRKİYE’NİN ÇOK BAŞARILI BİR AFRİKA POLİTİKASI VAR”

Gündemdeki Afrika konusuna değinen Zeybekci, Afrika’nın önümüzdeki on yıl içinde Hindistan ve Çin gibi dünya ekonomisinin büyüme motoru olacağını ifade etti. Türkiye’nin çok başarılı bir Afrika politikası olduğunu vurgulayan Zeybekci, şöyle konuştu:

“10 tane büyükelçiliğimizi bugün 40’a çıkarmışız. On yılda dış ticaret hacmimizi yaklaşık 2 milyar dolarlardan 25 milyar dolarlara doğru çıkıyoruz. Bu 25 milyar dolar Afrika’nın potansiyeline baktığımız zaman iyi bir başlangıç. Biz Afrika’yı çok önemsiyoruz. O ülkede üretim ve yatırım ortamını kendimiz için çok cazip görüyoruz.”

Serbest bölgeler konusunda çok geç kalındığını ifade eden Zeybekci, “Tatile girmeden önce serbest bölgeler kanununu ben çok zorladım, takvim yetişmiyor ama Ekim’de Meclis açıldığında ilk gündeme gelen tasarılardan birisi olacak” dedi.

“İRAN’LA TÜRKİYE İKİ KARDEŞ ÜLKE”

Türk Ticaret Merkezlerinin bu dönemde atılan en akıllı adımlardan biri olduğunu ifade eden Zeybekci, bir numaralı ticaret merkezinin İran’da açılacağını belirtti. Türk ticaret müşavirliklerinin genelde büyükelçiliklerin içinde olduğunu, dışarıya açılacak ilk ticaret merkezinin Tahran’da olacağını bildiren Zeybekci, şöyle devam etti:

“İran bizim için en öncelikli ülkelerden bir tanesi. Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Başkanlıkları konusunda yeni dönemde bizim KEK başkanlığımızı sürdüreceğiz. İran’la Türkiye kardeş iki ülke. Birbirimize gerekli olan iki ülkeyiz. İran’la hacimde 50 milyar dolarlar bizim için uzak bir rakam değil, orada hızlı bir şekilde yol alacağız.”

KARŞILIKSIZ ÇEKE HAPİS CEZASI TASARISI YAZ TATİLİNE GİRMEDEN BİTİRİLECEK

Dünyada çekin vadeli olmadığını fakat Türkiye’de çekin fiiliyatta vadeli bir ödeme aracı olarak kullanıldığını ifade eden Zeybekci, karşılıksız çeke hapis cezası taslağının yaz tatiline girmeden bitirileceğini ifade ederek şunları söyledi:

“Önceden bu hapis cezası meselesi çekin geçerliliğini, itibarını arttıran bir şeydi. Ne zaman ki hapis cezası kalktı farklı bir noktaya gittik. Piyasalar durgun, daraldı diyoruz ya, çek bir nakitti piyasalardaki likiditenin eşittirdeki rakamı idi. Dolayısıyla piyasadaki likiditede büyük bir azalma oldu. Piyasadaki durgunluk sebeplerinden bir tanesi de bu. Zorda kalıp çekini ödeyememem ayrı bir şey, dolandırıcılık ve hırsızlık aracı olarak kullanılıyorsa bu hapis cezası gerektiren bir suçtur. Devletin amacı insanları hapse atmak olamaz, bu işin caydırıcı olması anlamında bunu söylüyorum.”

"İKTİDAR ÜMİDİ OLMAYAN MUHALEFET PROBLEMİ VE SENDROMU VAR”

Bakan Zeybekci, gündemdeki başkanlık sistemine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bizim sistemimiz güçlü iktidar üretmeme üzerine kurgulanmış. Bu formülasyondan güçlü iktidar zor çıkıyor. İktidar ümidi olan, iktidarın hemen ensesinde bir muhalefet üretemiyor. Güçlü bir muhalefet üretemiyor. Bizde iktidar ümidi olmayan muhalefet problemi ve sendromu var.

Bizim gibi ülkelerde bu durumlarda iktidar değişikliği veyahut da muhalefetin iktidara gelmesi için tek bir yol kalıyor. Gayrimeşru yollarla iktidarın indirilmesi durumlarında o kargaşa içinde oluşabilecek yapılarla iktidara gelme hevesinde olan bir muhalefet. Biz bu sistemi yüzde 51’le iktidara gelirken yüzde 49’la ensesinde boza pişiren güçlü bir muhalefet sistemine dönüştürmedikçe, Türkiye’de bu süreçleri başlatamayız.”

“CARİ AÇIK BU SENE DAHA DA DÜŞECEK”

Cari açığın 2015’te yüzde 4.4 olduğunu hatırlatan Zeybekci, “Bu sene daha da düşecek” diyerek şöyle devam etti:

“Türkiye ithalatında da ve ihracatında milli parasını 20 milyar dolara yakın kullandığı için yabancı finansman ihtiyacı duyan, doğrudan dışarıdan ihtiyaç duyduğu, almak zorunda olduğu para miktarı yüzde 3.4 seviyesinde.”

“EN İYİ OLDUĞUMUZ DÖNEMDE FAİZ İNDİRİMİ YAPAMADIK”

Zeybekci, konuşmasında faizlerin düşmesi gereken rakamın, bir yatırımcının ‘Ben bu paraya yatırım yaparım’ dediği noktada olması gerektiğini, şu anda Türkiye’nin bu noktaya uzak olduğunu söyledi. 2014 Ocak ayında faiz artırımında hata yapıldığını dile getiren Zeybekci, söz konusu hatayı şöyle açıkladı:

“Bir hata yaptık. 2014 yılı 28 Ocak’ında tüm dünyanın ve tüm sektörlerin, finans dünyasının beklentileri Türkiye’nin yüzde 1,5- 2,5 aralığında faiz artırımı yapmasıyken, biz bir anda yüzde 4’ler, 5’ler aralığında yaptık. O zıplama beklenen zıplama değildi. Ondan aşağı giderken habire zorlandık ve en iyi olduğumuz dönemlerde cesur bir şekilde faiz indirimi yapmadığımız için. Şimdi zamanının geldiğini düşünüyorum. Piyasalarda zaten göreceksiniz. Öyle bir noktaya gelecek ki, yatırım ve tüketimle ilgili diğer faktörler, bir anda kıpırdamaya başladığında orası doğru nokta.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler