Geleceğe de ipotek kondu

Taksidin artırılması ve borcun 72 ay vadelendirilmesi, ‘krediyle hayatını sürdüren yoksullar üzerinden büyüme hedefi’ olarak yorumlanırken, geleceğe de ipotek konduğu belirtildi.

Yayınlanma: 22.09.2016 - 23:17
Abone Ol google-news

Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan bireysel krediler ve kredi kartına yönelik yeni düzenlemeler ile kartta taksit sayısı uzarken, ihtiyaç kredilerinde vade 48 aya çıktı. Uzmanlar, bu kararların hanehalkı borçluluk oranlarını yükselteceğini belirtirken, ekonomik büyüme açısından sağlıklı ve sürdürülebilir olmayacağını savundu.

Yaklaşık 2 yıl önce cari açıkla mücadele kapsamında iç tüketimi frenlemek amacıyla bireysel krediler ve kredi kartlarına kısıtlamalar getiren AKP hükümeti ekonomik büyümeyi hızlandırmak için yine tüketiciye sarıldı. Konut kredilerinde kredi tutarı yüzde 75’ten yüzde 80’e çıkarılırken, ekonomik büyümede konut bir kez daha lokomotif sektör seçilmiş oldu.

Yeni düzenlemeleri değerlendiren ekonomistler, kartta taksit sayısının artırılmasını hanehalkı borçluluğunun yükselmesi açısından riskli bulurken, ekonomik büyüme açısından ise, “Kısa vadede saman alevi etkisi yapar” görüşünü dile getirdi. Bankacılar ise kartta yeni dönemi iç tüketimi canlandırması nedeniyle kısa vadede olumlu olarak değerlendirse de, orta ve uzun vadede takipteki bireysel kredi alacaklarında sıkıntı yaratabileceği görüşünde.

Durgunluk yaratır

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, ekonomik büyümenin tüketimin uyarılmasıyla sağlanması çabasının kısa vadede saman alevi gibi bir gelişmeye yol açacağını ancak yaratacağı dengesizliğin yüksek enflasyon, yüksek işsizlik ve sanayi ihracatının durgun olduğu gibi kırılgan bir ortamda ileriye yönelik çok ciddi bir durgunluğa yol açacağını dile getirdi.

“Aslolan, üretkenliği ve gelir artışına dayalı bir iç talebin canlandırılmasıdır. İşsizliğin yüksek, yoksulluğun derin ve çalışanların gelirlerinin geriletildiği böylesi bir ortamda, yapay olarak talebi canlı tutmanın yolu hanehalkının daha fazla borçlandırılması olarak görülüyor” diyen Yeldan’a göre, böylesi bir adım Türk bankacılık sistemi açısından ciddi sorunlar yaratacak. Asıl olması gereken işsizliğini azaltılması, maaş ve ücretlerin artırılarak halkın reel alım gücünün yükseltilmesi.

İnşaat lokomotif oldu

Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, 2014 yılı başında cari açığı dizginlemek amacıyla tüketici kredileri ve kredi kartlarına kısıtlamaların getirildiğini hatırlatarak, “Konut lokomotif seçilmiş. Çünkü konutun diğer sektörleri de etkileme özelliği var. Bu önlemler bankacılık kesimini hareketlendirip iç talebi bir miktar canlandırabilir. Ancak hanehalkı borçluluk oranının yükselme riski söz konusu. Çünkü gelir dağılımımız çok iyi değil. 4 milyonu aşkın kişi tüketici kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemiyor” diye konuştu.

796 bin kişi batakta

Türk bankacılık sektöründeki toplam kredilerin yüzde 25’ini oluşturan bireysel krediler ve kredi kartı harcamalarında takibe dönüşüm oranı genel ortalamanın oldukça üzerinde. Banka kredilerinde ortalama yüzde 3.3 olan takibe dönüşüm oranı tüketici kredilerinde yüzde 4’ü geçiyor. 2016 Ocak-Temmuz itibarıyla bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödemeyen kişi sayısı ise 796 bin 402 civarında.

Üstelik hanehalkı gelirinin yaklaşık yüzde 55’inin borca gittiğini düşünürsek yeni düzenlemelerin işsizlik oranının iki haneli rakamlara yükseldiği ve gelir dağılımının bozulduğu Türkiye’de borç sarmalını büyütmekten öte ekonomik büyümeye çok fazla katkı yapması beklenmiyor.

Market, cep ve benzine yok

* Kredi kartına taksit 9 aydan 12 aya çıkıyor.

* Marketlere, cep telefonuna ve akaryakıta taksit yok.

* Elektrik-elektronik eşya ve bilgisayar alımları 9 taksitten 6 aya indirilecek.

* Beyaz eşyaya taksit yok.

* Havayolları, seyahat acenteleri, sağlık ürünleri alımı, doğrudan pazarlama ile ilgili harcamalar taksit yasağına tabi tutulacak.

* Kurumsal kartlarla yapılan tüm mal ve hizmet alımlarında 9 ay taksit sınırı 12 aya çıkarılacak.

Vade arttı

* Tüketici kredilerindeki vade sınırı 36 aydan 48 aya çıkarılacak

* Konut kredilerinde kredi tutarı, teminat alınan konutun değerine oranına ilişkin sınır yüzde 75’ten yüzde 80’e çıkarılacak.

* En düşük kart limiti 5.200 TL olacak.

* Kredi kartlarının mevcut borç bakiyeleri bir defaya mahsus en fazla 72 ay ile sınırlı olmak üzere bankalarca taksitlendirilecek.

Konut kalıcı istihdam yaratmaz

Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da, zaten ihtiyaç kredilerinin ağırlıklı olarak yoksullar tarafından kullanıldığını, ihtiyaç kredilerini kullananların yüzde 58’inin 2 bin liranın altında gelir sahipleri olduğunu hatırlattı. Hükümetin 2014’ten itibaren uygulamaya koyduğu makro ihtiyati önlemler adı altında finansallaşma yoluyla borçlanma hormonun dizginlenmesi için aldığı önlemlerle 2013’te yüzde 25’ler civarında genişleyen kredilerin takip eden yıllarda yüzde 7.1 ve 8 civarında gerçekleşerek enflasyona paralel bir durum aldığını anlattı.

“Ancak bu önlemlerle büyüme düşerek yüzde 3’lük bir platoya oturdu. Şimdi hükümet yılın üçüncü çeyreğinde görülmesi beklenen ciddi yavaşlamaya önlem almaya çalışıyor” diyen Kozanoğlu, önceki gün açıklanan gelir dağılımını da hatırlatarak yoksulların zaten kredilere sığınarak hayatlarını idame ettirdiklerini, şimdi yine hormonlu bir şekilde borçlanmayı artırarak, geleceklerini daha uzun vadeli bir şekilde ipotek altına aldıklarına dikkat çekti.

Özellikle konut kredilerinde sağlanan genişleme ve kısa bir süre önce getirilen vergi indirimi ile hükümetin yeniden büyüme rotasını konuta çevirdiğini anlatan Kozanoğlu, “Ancak inşaatla sağlanan istihdam sanayideki gibi kalıcı olmadığından, buradan sağlanan büyüme de sürekli olmayacaktır” değerlendirmesini yaptı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler