Buğdayda vergi düşürüldü, hasat mevsimi çiftçiye zehir oldu

Hasat mevsiminde çiftçiyi sırtından vuran kararname ile canlı hayvan, karkas et, buğday, mısır, arpa gibi hububat ürünlerinin ithalat gümrük vergisi düşürüldü. TZOB Başkanı Bayraktar, henüz düşük gümrükle buğday ithal edilmemesine rağmen, gümrük vergisi indiriminin Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından buğday ve arpa piyasasının işlemez hale geldiğini söyledi.

Yayınlanma: 05.07.2017 - 17:34
Abone Ol google-news

Çiftçilerin 2017 üretim desteklerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasını beklerken bayramın son günü ithalat kararnamesi ile büyük bir darbe yedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gümrük vergisinin buğdayda yüzde 130'dan yüzde 45'e, arpada ise yüzde 35'e düşürülmesiyle hububat piyasasının bozulduğunu belirtti.

Harran Ovası 10 yılda 3 kat betonlaştı

Düşük gümrükle buğday ithal etmek isteyen sanayicinin tüccardan mal almadığını, tüccarın da elinde kalacağı endişesiyle çiftçiden buğday almadığını söyleyen Bayraktar, şunları kaydetti:

 "Gümrük vergisinin düşürülmesinin psikolojik etkisiyle çiftçi-tüccar-sanayici zinciri koptu, hububat piyasası bozuldu. TMO, hiç beklemeden devreye girmeli, makul bir müdahale alım fiyatı açıklamalı, piyasada istikrarı sağlamalı. Buğday ve arpa, ekili alanların üçte ikisini oluşturuyor. Bunlarda yaşanacak bir olumsuzluk Türk tarımını etkileyecek. Düşük gümrükle dışarıdan buğday ithal edilmemesine rağmen, gümrük vergisi indiriminin Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından 2-3 gün içinde buğday ve arpa piyasası işlemez hale geldi."

Türkiye'de buğday ve arpa ekilen alanların büyüklüğünün Hollanda'nın 3 katına yaklaştığına dikkati çeken Bayraktar, "Daha fazla alanda daha yüksek verimle buğday ve arpa üretmemiz, buğdayda 30 milyon ton, arpada 10 milyon ton üretim hedefine ulaşmamız gerekirken, gümrük vergilerini düşürmek hedeflerden uzaklaşmamıza yol açar" dedi.

Üretimin, 2017'de buğdayda 21.8 milyon ton, arpada 7.5 milyon ton seviyesinde olması bekleniyor.

“Türkiye'de sağlıklı ve istikrarlı gıda üretilemiyor, uygun fiyatla halka sunulamıyor"

 Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK), “Türkiye’de Tarım Politikası ve Gıda Güvenliği” konulu toplantı düzenledi. Adana’daki Atatürk Parkı’nda düzenlenen toplantıda konuşan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Özden Güngör, Türkiye'de gıda piyasasının hukuksuzca yönetildiğini söyledi.

Dünya genelinde gıdanın politik bir silah olarak kullanıldığını vurgulayan Güngör, “Uluslararası tekeller tohumdan gübreye, ilaçtan pazarlamaya kadar bütün üretimi kontrol etmeye çalışıyorlar. Ülkemizde de tohum, gübre ve ilaç sektörü birkaç ulusal ve uluslararası tekelin kontrolüne bırakılmış durumdadır. Dünya ölçeğindeki bir şirket Türkiye’ye geliyor, tarım arazileri üzerine bina yapıyor, ülkemizdeki gıda piyasasını hukuksuzca yönetmeye kalkıyor, siyasi iktidar ise bu duruma izin veriyor. Bizler buna itiraz edince, bu hukuksuzluğu dava edince de, bir gecede yasalar değiştiriliyor. Bunun gibi onlarca akıl almaz olayın ardından, ülkemiz tarımı ve çiftçisi zor duruma düşünce, gıda üretimleri sekteye uğrayınca da ithalat yoluna başvuru, uluslararası firmaları bir kez daha ihya ediliyor” diye konuştu.

 “Üretici, üretmesin anlamına geliyor”

 Toplantıda tarım ve gıda üzerine sunum gerçekleştirmek üzere davet edilen CHP Bursa Milletvekili, Ziraat Mühendisi Orhan Sarıbal da açıklamalarda bulundu.

 Türkiye’de 80 darbesi ile birlikte ekonomide devletin rolünün özel şirketlere bırakıldığı süreçten bahseden Sarıbal, 70’lerden itibaren sanayi ve mali açıdan ihracatçı konumda olan devletlerin ülkelerinde gıda üretimine ağırlık verdiğini belirterek, Türkiye’nin politikasının kendi üreticisini mülksüzleştirerek alanı uluslararası şirketlere bırakmak olarak geliştiğini anlattı.

 Gümrük vergisinden indirim yapılan tarım ürünlerine dikkat çeken Orhan Sarıbal, “Mısırda gümrüğün yüzde 130’dan yüzde 25’e düşürülmesi mısırcıların iflas bayrağını açması anlamına geliyor. Aynı şekilde buğdayda yüzde 135’ten yüzde 40’a, arpada yüzde 135’ten 35’e düşürülmesi bu ülkenin üretici üretmesin anlamına geliyor” diye konuştu.

 CHP Milletvekili Sarıbal, İMF, Dünya Bankası gibi uluslararası para fonlarından para istenirken hep imtiyazlar verildiğini dile getirerek, mevzuatlarda yapılan değişikliklerle Et Balık Kurumu, Tarım Kredi, Çukobirlik, Fiskobirlik gibi çiftçiyi destekleyen bütün kurumları artık desteklemekten vazgeçtiğini söyledi.

 2002’den bu yana dışarıdan alınan 61 milyon ton hububatın 41 milyon tonunun buğday olduğunu ifade eden Sarıbal, “Çukurova’da buğday eksen olmayacak yer var mı? 63 milyon ton da endüstri ürünleri ithal ettiler. Soya, pamuk benzeri ürünlere 171 milyar dolar para ödediler. 175 milyar da ihracat yaptık diyecekler ancak ithal edilen ürünlerin işlenmesi ile yapılıyor” dedi.

 Buğday üreticisi hasattan memnun, fiyatlardan şikayetçi

19 Mayıs ilçesinde 19 bin dekar alanda yaklaşık bin 500 çiftçi buğday ekimi yaptı. Başakların olgunlaşmasıyla ilçede biçerdöver ile buğday hasadına başlandı. Hasattan memnun olan çiftçiler buğday fiyatının düşük olmasından dert yanıyor.

 19 Mayıs Ziraat Odası Başkanı Bayram Konuş, buğday fiyatlarının düşük, gübre ve akaryakıt fiyatlarının ise yüksek olduğunu, bunun da çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyledi. Konuş, "Bu yıl buğday verimi iyi görünmekte ama ne yazık ki buğday fiyatları 5 yıl önceki kilogram fiyatı 75 kuruş, bugün 85 kuruş. Beş yıl önce ekmek 30 kuruş şimdi ise ekmek 1 lira. Yani bir kilo buğdaya bir bardak çay içilmekte. Girdi maliyetleri mazot, gübre, ilaç yüksek olmasından dolayı üreticimiz günden güne buğday ekiminden uzaklaşmakta. Buna yüksek maliyetler sebep oluyor. 15 yıl önce ilçemizde çok büyük tütün üreticilerimiz vardı. Fiyatların böyle dengesiz oluşundan yaklaşık bin 500 tütün ekicisinden şu anda 15 tütün ekicisi ancak çıkabilir. Tüccarlar tütün üreticisine kilogramına 25 lira teklif ederken yine de tütün üreticisi tarlasına tütün ekmiyor. Buğday üreticisi de bir gün aynı tütünden uzaklaştığı gibi buğday üretmekten de uzaklaşacaktır. Buğday tütüne hiç benzemez. Ekmek insanın temel gıdasıdır. Ülke olarak buğday ithal eden ülkeyiz. Buğday ithalatından mutlaka uzaklaşmalıyız. Buğday üreticisine gübre, mazot desteği ve ürün desteğinin yükseltilmesinin gelecek için çok yerinde karar olacağı kanaatindeyiz. Biz üretmezsek dünya aç kalır” dedi.

 TMO’nun fiyatları dengelemesini bekliyorlar

Balıkesir Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Bandırma Ziraat Odası Başkanı Süleyman Dönmez, buğday fiyatları ile ilgili açıklama yaparak, Toprak Mahsulleri Ofisinin fiyatları dengelemesini beklediklerini söyledi.

Buğday ithalatında verginin düşürülmesine yönelik açıklamaların yapılmasının ardından, buğday fiyatında düşüş yaşandığına işaret eden Dönmez "Bölgemizde buğday hasadına başladığımız bugünlerde Gümrük Bakanlığı'nın açıkladığı gümrük giderinin düşürülmesi, üreticimiz açısından olumsuz olarak karşılanmakta ve buğday fiyatlarında 100-150 kuruş düşüş göstermekte. Bölgemizde de üretici zaten borçlu ve zor zamanlar yaşıyor. Biz Toprak Mahsulleri Ofisi fiyat açıklayıp, piyasaya biran önce müdahale etmesini istiyoruz. Verimimiz iyi ama bu fiyatlar bizim yüzümüzü güldürmüyor. Toprak Mahsulleri fiyat açıklayıp piyasayı regüle etmesi gerekmekte bunu yetkililerden Balıkesir Ziraat Odaları olarak talep ediyoruz."dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler