Eğitim yüksek olsa da işe katılımı düşük

OECD’ye göre kadın istihdamı en altlarda olan ülkede, istihdamı artırmak da kadın istihdamını artırmaktan geçiyor. O da kadını iş yaşamına katmakla mümkün.

Yayınlanma: 28.11.2017 - 22:13
Abone Ol google-news

Ülkenin kronikleşmiş sorunu haline gelen işsizlik ve istihdam sorununun, kadın çalışan ve girişimci sayısının artırılarak çözümlenebileceğini savunan Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİ- DER) Başkanı Sanem Oktar’a göre, daha sürdürülebilir işler yaptığı için kadın girişimci sayısının artması sorunu kalıcı bir biçimde çözecek.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün hazırladığı (OECD) “Cinsiyet Eşitliğinin Takibi” Raporunu bu gözle incelediklerinde, Türkiye’deki sorunun çözümüne ilişkin ipuçlarının daha rahat görüldüğünü anlatan Oktar, kadınların OECD’deki istihdam oranı ortalamasını yüzde 58. Türkiye’deki istihdam oranının ise yüzde 28 olduğunu hatırlatarak, “Biz oldukça altındayız. En yakınımızda Yunanistan var. O da yüzde 42. Onun üzerinde İtalya var, yine yüzde 50’nin altında. Bizim de 2025 teki hedefimiz istihdamda yüzde 41. O yüzden gidecek daha çok yolumuz var” dedi.

İkinci kayıp evlilik

Yüksek okul mezunlarının bile ancak yüzde 76’sının işe başladığını anlatan Oktar, söz konusu yüzde 24’lük bölümün ciddi bir kayıp olduğunu dile getirdi. “Bunlar üniversite mezunu, ilkokul mezunlarından bahsetmiyoruz bile... Kadın çalışmasında iki kırılma noktası var; biri okul biter bitmez evlilik. İkincisi de evlense bile çocuk yaptıktan sonra iyice daralan çember... Bu da kadın yönetici ve kadın girişimci sayısında ciddi daralmaya neden oluyor” diyen Sanem Oktar, OECD ülkelerinde yaşayan genç kadınların, genç erkeklerden daha fazla okul eğitim aldığını ancak, kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında kötü temsil edilmeye devam ettiğini belirtti. Ayrıca, tüm alınan önlem ve kararlara karşın ülkeler cinsiyet eşitliği konusunda henüz istenilen seviyenin uzağında.

Yüzde 15 daha az

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün hazırladığı (OECD) “Cinsiyet Eşitliğinin Takibi” Raporu’nda çalışma yaşamına ilişkin öne çıkan unsurları şöyle özetlemek mümkün:

* Erkekler kadınlara göre iş yerinde daha çok zaman geçirmektedir. Türkiye’de erkeklerin isyerinde yaptığı fazla mesai yüzde 28 iken, kadınlarda yüzde 15’tir. Bu konuda, kadın-erkek arasındaki farkın en çok olduğu ülke Türkiye.

* Cinsiyete dayalı ücret farkında OECD ülkeleri ortalaması yüzde 18 iken, Türkiye’de yüzde 10.

* Çoğu OECD ülkesinde kadınlar, ücretli ve ücretsiz olarak erkeklerden daha fazla çalışıyor.

* 2025’e kadar işgücüne katılma konusundaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarıya düşürülmesi, 2013-25 döneminde kişi başı GSYİH büyümesinde kümülatif olarak 8.7 puanlık bir artışa neden olabilir. En büyük potansiyel kazanımlar Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Kore, Meksika ve Türkiye.

* Parlamentolar, alt meclislerdeki sandalyelerde kadın payı, OECD ülke ortalamasında yüzde 30, Türkiye’de ise yüzde 15.

* OECD ülkelerinde yaşayan genç kadınlar, genç erkeklerden daha fazla okul eğitimi alıyor, ancak kadınlar bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında kötü temsil edilmeye devam ediyor.

Ücretsiz işler kadında

Kadının iş yaşamında yer almamasının ilişkin Türkiye’ye özgü birkaç noktaya vurgu yapan Sanem Oktar, görüşlerini şöyle özetledi:

İlk sırada ataerkil bakış açısı var. Yani sorumluluğun, çocuk, ev ve yaşlı bakımı kadında. OECD de bunu söylüyor. Yani kadın ve erkekler arasındaki çalışmaya baktığımızda OECD ortalaması olarak da kadınlar, çocuk bakımında en büyük paya sahipler. Ancak, Kore Japonya, Meksika, Portekiz, Türkiye ve İtalya’da ücretli olmayan işlerin 4’te 3’ünden fazlasını kadınlar üstleniyor. Yani en iyi ihtimal 75. Bunun Türkiye’de yüzde 80’e çıkması bile ihtimal. Çocuk bakım işlerinin erişebilir olması, yani eve ya da işe yakın fiyatlarının da ödenebilir olması gerekiyor. Öyle değilse devlet desteği gerekiyor.

Erkek için gidecek yer yok

Türkiye’nin OECD’yle kıyaslandığında nerelerde farklılaşıyor sorusuna, ülkedeki 1950’li yıllarda sanayileşme ile yaşanan büyük kentlere göç sırasında kadının dönüşümünü gerçekleştiremediğini dile getiren Sanem Oktar, benzer bir durumun Avrupa’da da olduğunu ama onların Türkiye’ye göre daha iyi durumda olduğunu belirtti. Kuzeye çıktıkça kadının durumunun daha eşit, sosyal haklara ve ekonomiye katılımının daha arttığını hatırlatan Oktar, Türkiye’de durumun artık kadınların lehine döneceğini dile getirdi. Oktar, “Erkek istihdamı yüzde 75 seviyesindeyken kadınlar yüzde 27. Erkeklerin artık gidebileceği ya 3 ya 5 puan var. Bundan sonra Türkiye’de istihdam diye bir şeyden bahsediyorsak kadının çalışma hayatının içine sokmamız gerekiyor” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler