'Akademi fay hattı üzerinde'

İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti (İFMC) tarafından düzenlenen 42. İktisatçılar Haftası'nın Prof. Dr. Burhan Şenatalar'a armağan edilen ikinci gününde "Akademinin Dünü, Üniversitenin Bugünü” ve "Dış Politikanın Değişen Dinamikleri" başlıklı iki oturum gerçekleşti.

Yayınlanma: 23.03.2018 - 19:45
Abone Ol google-news

Şenatalar, akademik özgürlüğü savunurken YÖK öncesi ve sonrası akademiye yapılan baskı, engelleme ve atılmalardan 147' liler gibi örnekler vererek, “Haksız yere atıldılar. Geri dönecekler. Geri dönmeliler” diyerek geçmişte de böyle olduğunu hatırlattı. Şenatalar, “Şu görüşe bu görüşe sahip”, “Sağcı solcu” anlayışını aşarak örgütlenmenin gereğine işaret etti. “Bu nicel birikim nitel değişimi de getirecektir” dedi.

 Oturumun sunuş konuşmasını yapan Prof. Dr. Reşit Canbeyli, “1000 yıllık geç kalmışlıkla, önceden gelen bir birikim üzerine oturmayan akademinin altında fay hattı olduğunu söyleyerek, “Zemindeki bu fay hattı kendi kendisini tartışarak, topluma nüfus ederek düzeltilebilir” dedi. Canbeyli, “Üniversiteler 1923' ten 1973' e kadar sivil kurullarla yönetildi. Diyalog, tatlı rekabet vardı. Bugün, 190' ın üzerinde üniversite açıldı. Fikir çeşitliliği ise, artacağına azalıyor. Rektörler biat ediyor” sözleriyle çok üniversite olmasının yararının görülmediğini hatta zararının görüldüğünü dile getirdi. Son söz olarak, “Tıs çıkmasa da Türkiye bir 'Muz Cumhuriyeti' olmayacaktır” mesajını verdi.

 Prof. Dr. Figen Altuğ'un yönettiği ilk oturumda; Prof. Dr. Atilla Göktürk, Yrd. Doç. Dr. Meral Gezici, KHK ile üniversitelerinden uzaklaştırılan Dr. Elif Çongur ve Doç. Dr. Süreyya Karacabey yer aldılar. Çongur konuşmasında Sevda Şener, Turgut Özakman gibi kıymetli hocaların ders verdiği, tiyatro dünyasının tüm elemanlarını yetiştiren Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde şu anda çok az öğretim elemanıyla, büyük çaba sarf edilerek imkânsızın başarılmaya çalışıldığını anlattı. Karacabey ve Çongur geri dönecekleri, karamsar olmadıkları mesajını verdiler. Aslı Vatansever'le birlikte kaleme aldığı “Ne Ders Olsa Veririz” kitabının yazarı da olan Gezici, akademinin içinde bulunduğu durumu sosyolojik olarak değerlendiren konuşmasında, “Araştırmalar, anketler toplumsal sorunlara duyarlı olan akademinin kendi iç meselelerine yeteri kadar eğilmediğini gösteriyor” dedi. Göktürk, “Gençliğimiz YÖK oldu. Geleceğimiz bilim olsun, derken ‘Üniversite öldü mü?’ noktasına gelindi” diyerek sürgünde olan, atılan, zorunlu olarak emekli edilenlerin oranının yüksekliğine dikkat çekti.

 İç ve dış politaka iç içe geçti

 Prof. Dr. Fulya Atacan'ın sunuş konuşmasını yaptığı ikinci günün son oturumunu Prof. Dr. Faruk Sönmezoğlu yönetti. Atacan, iç savaşlarla çok hızlı büyüyen milislerin barışın önündeki en büyük engellerden biri olduğunu, diğerinin de doğal olarak silah ticareti yapanlar olduğunu vurguladı. Pek çok ‘politik ağ’ın varlığına da dikkat çeken Atacan, “Bunlar arasında en güçlüsü Müslüman Kardeşler’dir. Mevcut iktidarla anlaşmaları nedeniyle örgütlenmedikleri, ticaretle uğraştıkları için Katar'da çok rahatlar” dedi. Oturumun konuşmacıları; Prof. Dr. İlhan Uzgel, Prof. Dr. Cem Terzi, Doç. Dr. Hakan Güneş ve Mete Çubukçu, Atacan'ın betimlediği dış politika problemlerini detaylandırarak tespitlerini ortaya koydular. 2013'ün kırılma noktası olduğuna, iç ve dış politikanın bugün iç içe geçmiş olduğuna dikkat çektiler. AKP'nin omurgasız bir politik çizgi izlediğini, çok hızlı ittifak değiştirebildiğini ifade ettiler. Suriyeli mültecilere umut olma çalışmalarına öncülük eden genel cerrah Cem Terzi ise, 7 yıl boyunca hızla artan mülteci rakkamlarını vererek, “Türkiye Avrupa Birliği'nin kiraladığı açıkhava hapishanesi durumundadır. Ulus kavramının yeniden ele alınmasına Suriyelilerin de Türkiyelilerin de ihtiyacı vardır. Herkes konuyu ciddiye almalı” diyerek çalışma ve tespitlerini paylaştı.

 Bugün, Prof. Dr. Yavuz Cezar’a Armağan edilen üçüncü gün oturumları “Tanzimat’tan 'Yeni Türkiye' ye Siyasetin Dönüşen Mimarisi” ve “Tanzimat’tan 'Yeni Türkiye' ye Muhalefetin Dönüşen Mimarisi” başlıklarında gerçekleşiyor. İlk oturumun sunuş konuşmasını Doç. Dr. Mehmet Ö. Alkan, ikinci oturumun açış konuşmasını Erol Tuncer yapıyor.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler