Emeğin sesi olacaklar

Biri ömrünü emeğe ve kadın haklarına adamış bir kadın, diğeri 30 yıl sendikacılık yapmış bir adam; kurallı bir çalışma hayatı, emek sömürüsünün önlenmesi ve iş cinayetlerinin durdurulması için Meclis yolcusu

Yayınlanma: 16.05.2018 - 22:26
Abone Ol google-news

Yaşar Seyman (sağda), maden yürüyüşünde gazetemiz imtiyaz sahibi merhum İlhan Selçuk, Ali Sirmen ve Uğur Mumcu ile yürümüştü.

Türkiye Cumhuriyeti’nin belki de yeniden şekilleneceği bir seçime gidilirken emek adına umutlu olmak için iki neden var. Zira biri ömrünü emeğe ve kadın haklarına adamış bir kadın, Yaşar Seyman, diğeri 16 yılı genel başkanlık olmak üzere 30 yıl sendikacılık yapmış bir adam, Mustafa Öztaşkın... İkisi de kurallı ve güvenceli bir çalışma hayatı, emek sömürüsünün önlenmesi ve iş cinayetlerinin durdurulması için Meclis’te yer almak üzere milletvekili aday adaylığı için başvurdular.

Rakipsiz seçildi

Finans ve Sigorta İşçileri Sendikası’ndaki (BASİSEN) görevinden bir süre önce CHP’den aday adayı olmak üzere istifa eden Seyman, yıllardır rakipsiz bir şekilde seçildiği sendikacılık görevi sırasında Zonguldak Madenci Yürüyüşü’nden Tekel direnişine, taşeron işçiye kadro verilmesinden güvencesiz çalışmaya olanak tanıyan esnek çalışmanın önlenmesine pek çok alanda emek verdi. Birgün gazetesinin kuruluşunda yer alan ve yazarlığını yapan ve BASİSEN’in Ankara ve İç Anadolu Şube Başkanlığı görevini yürüten Seyman, hem emeğin hem de kadının sesi olmak üzere parlamentoda yer alacak.

Petrol-İş Sendikası önceki Genel Başkanlarından Mustafa Öztaşkın CHP’den milletvekilliği için aday adayı oldu. İstanbul 1. Bölge için adaylık başvurusu yapan Mustafa Öztaşkın, aktif sendikacılık görevi bittikten sonra CHP’de siyaset yapıyordu. 1999’dan itibaren Petrol-İş Genel Başkanlığı yapan Öztaşkın, esas olarak kuralsız olan çalışma yaşamının kurala ve güvenceye kavuşturulması için mücadele edeceğini dile getiriyor. Başta örgütlenme sorunu olmak üzere emeğin bir dizi sorunlu boğuştuğunun altını çizen Öztaşkın’a göre yapılması gerekenlerin başında bağımsız bir sendikal örgütlenme, kurallı ve güvenceli çalışma koşullarının sağlanması geliyor.

“Türkiye’de yapılan iş ne olursa olsun, çok insafsız bir emek sömürüsü var” diyen Öztaşkın, özellikle çalışanlar üstündeki vergi yükünün adil bir hale getirilmesi ve yılbaşı ile yılsonu oluşan ücret farkının giderilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ve mutlaka ama mutlaka bir türlü önlenemeyen, azalmayan iş cinayetlerinin en aza indirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler