Enişte ‘çatı aday’ olunca

CHP ile MHP’nin cumhurbaşkanlığı için Ekmeleddin İhsanoğlu’nu “çatı aday” olarak belirlemesi, CHP içinde epeyce tartışma yarattığı malum. Parti yönetimine göre İhsanoğlu konusundaki endişe, eleştiri ve kuşkuların büyük bölümü “tanınmaması”ndan kaynaklı. Nitekim CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da “tanısanız, seveceksiniz” açıklamasıyla bu duruma parmak bastı.

Geçen hafta CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, partisinin örgütlerle “anında” görüntülü iletişim kurmasını sağlayacak “telekonferans” sistemini tanıtırken de gündem doğal olarak İhsanoğlu’nun “çatı adaylığı” konusundaki görüş ve eleştirilerdi. Tekin, telekonferans sistemiyle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun MYK toplantısındayken veya evinden anında örgüt yöneticileriyle telefonda görüntülü olarak görüşebileceğini anlattıktan sonra, “pilot il” olarak seçilen Bursa il örgütüne bağlandı. “81 ili yakınen izlemek istiyoruz”diyen Tekin, örgüt Bursa il örgütüne de “Biri sizi gözetliyor” diye espri yapmaktan geri kalmadı. Tekin, “bağlanmışken”, gündemde olan “çatı aday” konusunda da il başkanı Metin Çelik’e Bursalıların nasıl baktığını sordu. Çelik, durumu bir cümle ile özetledi:

“Adayın tanınmaması yönünde bazı sıkıntılar var ancak bunların ilerleyen günlerde aşılacağını düşünüyoruz.”

Öyle görünüyor ki CHP ve MHP yöneticileri, önümüzdeki 40 günlük cumhurbaşkanlığı kampanyasının önemli mesaisini bu “tanıtım” işine ayırmak zorunda kalacak.

__________________________________________________________________________________

Enişte ‘çatı aday’ olunca

CHP ve MHP’nin çatı adayının İslam İşbirliği Teşkilatı’nın eski genel sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu olarak açıklaması iki parti kadar AKP’de de şaşkınlık yarattı. Hele de İhsanoğlu’nun AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in kuzeninin eşi olması kulisleri bir hayli hareketlendirdi. Muhalefet milletvekilleri kadar iktidar milletvekilleri ve gazeteciler de Bilgiç’e “Hayırlı olsun” diye takılmadan edemedi.

Meclis’te bir grup gazetecinin “Hayırlı olsun” diye espri yaptığı Bilgiç, “Ya bizim adayımız değil, ne ilgisi var” diye tam takılmaları savuşturmaya çalışırken oradan geçen ve sohbetten haberi olmayan AKP MKYK üyesi Osman Can da “Hayırdır” dedi merakla. Gazeteciler de “Kuzeninin eşi cumhurbaşkanı adayı” diye açıklama yapınca Can, ciddi bir şekilde “Hayırlı olsun” dedi. Bilgiç, kahkahayı basınca Can, olayın farkına vardı. Can, Bilgiç’in kahkahasına kahkahayla karşılık verip espriyi uzatmadı.

Bazı AKP’li milletvekillerinin Bilgiç’e yönelik takılmaları espri boyutunu da aşmış gibi gözüküyor. Bilgiç’i kuliste gören partili arkadaşları, “Hayırlı olsun” dedikten sonra yardım önerisinde de bulundular:

“Sadi Bey, eğer CHP ve MHP, İhsanoğlu’nu aday göstermek için 20 imzaya ulaşamazsa biz veririz, merak etmeyin.”

________________________________________________________________________________________

Bayrakta maksat hasıl oldu...

Diyarbakır’da 2. Hava Taktik Komutanlığı’nın direğindeki Türk bayrağının indirilmesi büyük tepkilere neden oldu. TBMM’de tüm parti sözcüleri olayı şiddetle kınarken MHP’liler Genel Kurul salonundaki sıralarını Türk bayraklarıyla donattı. MHP’li Nevzat Korkmaz, bununla yetinmeyip Meclis kürsüsüne de bayrak koydu.

Milletvekilleri, günlerce bayraklı kürsüden konuşmalarını yaptılar. Konu bayrak olunca kimse kürsüye gidip bayrağı indirme gibi bir girişimde bulunamadı. Kulislerde özellikle muhalefet milletvekilleri, “O bayrak inmez, vatan bölünmez” sloganlı espriler yaparken “Acaba bayrağı kim, ne zaman indirecek” tahminleri sıralandı.

9 Haziran’da kürsüye asılan bayrak, geçen hafta çarşamba günü 10 günlük bir sürenin ardında genel kurulda oturum açıldığı zaman ortada yoktu. TBMM Başkanlığı, bu kadarlık bir eylemin yeterli olacağı kanısına varınca bayrak görevlilerce kürsüden alındı. Bayrağı kürsüye asan Korkmaz, konuyu şöyle değerlendirdi:

“Bayrak indirmeyle ilgili milletin tepkisini göstermek üzere spontane olarak kürsüye bayrağı koymuştuk. Maksat hasıl oldu, zaten kalkması gerekiyordu. Bir olağanüstülük yok. Eğer o bayrağın orada kalmasını TBMM İçtüzüğü’ne uygun bulsaydık hiçbir güç onu oradan kaldıramazdı. Ama maksat hasıl oldu.”