Eski sevgili, cezayı Erdoğan üzerinden verdi

Erdoğan’a hakaret davalarının suyunun çıktığının en belirgin örneği. Eski sevgilisi kızıp Burcu’nun Twitter hesabından Erdoğan’a hakaretleri sıralayınca, polis evine gelip adliyeye savcının karşına çıkarmış ve hukuk mücadelesi başlamış. Burcu anlatıyor...

Yayınlanma: 02.01.2016 - 21:54
Abone Ol google-news

“S.Y. ile ilişkimiz 9.5 yıl sürdü. Başlarda çok güzel başlayan sonlara doğru üzerimde psikolojik şiddete dönüşmüş bir ilişki. Şüpheci bir adam, birtakım ani öfke patlamaları yaşayan, kıskanç birine dönüştü. Sonuçta benim sindiğim, içinden çıkamadığım ve sonunda kendisinin ayrılığıyla sonuçlanan ve daha sonra vazgeçip tekrar benim dönmemi istediği bir noktaya geldi. Psikolojik şiddet uyguluyordu. Yoktan yere kavgalar çıkarıyordu.

S.Y., 45 yaşında, balet. Ama ticaretle uğraşıyor, parfüm alıp satıyor. Namaza gitmezdi ama çok inançlıydı, tutucu bir aileden geliyordu. Kul hakkı gibi kavramları çok dillendirirdi. İlişkiyi beni Cumhurbaşkanına hakaretten şikâyet eden arkadaşının bize iftara geldiği gün, kafama tencerelerin atıldığı gün aslında bitirmiştim.

 

‘İşe giremeyeceksin’

Hukuk okumuştum. Ama özel bir havayolunda kabin amirliği yapıyordum. Tek amacım pilot olmaktı. Onun için de bir yandan çalıştım, bir yandan okudum ve pilot oldum. Ve işte o zamanlarda bir havayoluna girebilmek için sınavlara giriyor, mülakatlara katılıyordum. O şirkette 14 yıl çalıştım. ‘Bu ülkede yaşatmayacağım seni, kimsenin yüzüne bakamayacaksın, hiçbir işe giremeyeceksin’ şeklinde devamlı tehdit etmeye başladı. Bayağı sabrettim aslında, mesajları ve e-postalarına iki ay cevap vermedim. O kadar tehdit etmeye başladı ki, aile mahkemesinden koruma kararı çıkardım. Ardından havayolu şirketi hiçbir makul gerekçe sunmadan iş aktine son verdi.

 

‘Dımdızlak kaldım’

Maaşım kesildi, işsizlik parası alıyorum. Evimi kapatmak zorunda kaldım çünkü bir anda dımdızlak kaldım. Evimi boşalttıktan sonra ailemin yanına Antalya’ya gittim. Bir numara arıyor Antalya’dan ama devamlı kaçırıyorum açamıyorum. Israrla arayınca o numaraya dönüş yaptım. Bana Antalya Güvenlik Şube Müdürlüğü’nden arıyoruz dendi. Ben de tehdit davasıyla ilgili zannettim. Bir ifadeniz alınacak dendi, telaşlandım, başıma bir şey gelebileceğini zannettim. Şüpheli olarak ifadeye çağırdılar. Twitter olayı yüzünden dediler. Benim Twitter hesabım var ama takipçim bile yok. Tweet atmam sadece haberlere bakarım.

 

‘Dava dosyasını görünce...’

Bir tweet atılmış dendi sizin isminiz soyadınızın yazılı olduğu bir hesaptan. Ben de ismimi Google’ladım. Orada gördüm ki Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği belirtilen bir tweet var. Direkt aklıma S.Y. geldi. Dava dosyasını görünce aklımı kaçıracağımı zannettim, 81 ilin Emniyet müdürlüklerine benimle ilgili yazı yazılmış. ‘Bu isimle ilgili ayrıca devam eden soruşturma var mı’ şeklinde. Düşünün Bayburt Emniyeti’nden gelen yazı var.

 

‘Sıradan bir insanım’

“Ne bir parti üyesiyim, ne bir gruba, derneğe üyeyim. Gezi olaylarına da katılmadım. Böyle bir şeyin sıradan, hiçbir şeye karışmayan insanların başına gelebileceğini düşünmüyordum açıkçası.

Ama Erdoğan’a hakaretten yargılandığımı öğrenince korktum. Bu soruşturmalar, bir insanın bir insandan en kolay intikam alma aracı haline dönüştü bu ülkede. Bu şu anda birini zor durumda bırakmak istiyorsanız yapabileceğiniz en kolay şey oldu. Bu davalar Cumhurbaşkanlığı ve makamı açısından da bence onların da istemediği noktaya geldi.”

‘ERDOĞAN’LA YÜZ YÜZE GELMEK İSTİYORUM’ 

Ben hakaret ettiğim iddia edilen biriyle yüz yüze gelip, “Ben sana neden hakaret edeyim diyebilmek, ben hakaret etmedim” diyebilmek isterim ama bu kişi Cumhurbaşkanı olunca böyle bir imkanım da yok. Buna karşı söyleyeceğim her şey de karşı tarafa göre ideolojik algılanacak.

Davaya müdahil oldu Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği bir dilekçeyle ama o beni bilmiyor ben kimim. Bu davalar artık istismar ediliyor. Benim davamda Cumhurbaşkanı istismar ediliyor. Kadına şiddet var ve bu kadına şiddet mahkeme kararıyla engellendiği için Cumhurbaşkanı üzerinden uygulanan başka bir şiddet var. Daha korkutucu. Bir kaba konuluyorsunuz ve hepiniz kötü çocuklar oluyorsunuz. Toptancı hukuk gibi... Devletin polisi, hâkimi, savcısı, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı’nın avukatları, herkes kullanılarak benim üzerimde bir şiddet uygulanıyor.

 

Erdoğan'a hakaret davalarının özellikleri

“Normal bir hakaret soruşturması 6 -7 ayda davaya dönüşüyor. Ama benim olayımda gördük ki 2 ayda hâkim önüne çıkarılıyor. Mesela benim evimden Gayretepe’deki polisler bizzat alıp Çağlayan’a sırf savcı önünde ifade vermeye götürdüler. Bu zahmeti düşünün. Özel bir çalışma yürütülüyor Cumhurbaşkanı’na hakaret soruşturmalarında. Bunun ideolojik kısmı içerisinde tarafsal bir baskı aracı haline getirildi. Aynı 80 döneminde komşuya solcu deyip 6 ay hapse attırmak gibi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler