Prekazi'den şampiyonluk yorumu

Galatasaray’ın eski futbolcusu Cevad Prekazi, Sarı-Kırmızılıların hala şampiyonluk şansının bulunduğunu ancak Medipol Başakşehir’in puan kaybetmesini de beklemek zorunda olduklarını söyledi.

Yayınlanma: 08.03.2019 - 14:00
Prekazi'den şampiyonluk yorumu
Abone Ol google-news

Galatasaraylı eski futbolcu Cevad Prekazi, Onur Bayrakçeken ile birlikte yazdıkları ‘Prekazi vurdu, gol oldu’ kitabının tanıtımı için Sultanahmet’te bulunan bir otelde basının karşısında geçti. Burada Galatasaray’ın şampiyonluk şansına ilişkin açıklamalarda bulunan Prekazi, “Ben maçları izliyorum. Takım olarak benim için Galatasaray en iyisi. Ama maalesef iyi sonuçlar alamıyorlar. Özellikle son haftalarda deplasmanlarda. Kötü futbol oynuyorlar. Ama futbolda hiçbir şey belli değildir. Biz şampiyon olduğumuzda son iki haftada şampiyonluğu almıştık. Biz Antalyaspor maçını kazanmıştık, Beşiktaş sahasında Denizlispor ile berabere kaldı. Son maçımız Eskişehirspor’du. O maçı kazanmasaydık biz de şampiyon olamazdık. Ben inanıyorum ki hala Galatasaray’ın şansı var. Tabii bütün maçları kazanmalılar ve Başakşehir’in puan kaybetmesini bekleyecekler. Başakşehir de Galatasaray’a gelecek, Beşiktaş’a gidecek. Bu hafta da Fenerbahçe ile oynayacaklar. Kazanacağım dediğiniz maçları kazanamıyorsunuz. Bakıyorsunuz Başakşehir, Erzurumspor ile berabere kaldı. Artık Türkiye’de her takım futbol oynuyor. Hiçbir zaman sonuç belli değil. Bizim zamanımızda taraftarlar ‘5, 5’ diye bağırıyorlardı ama artık Türkiye’de öyle değil. Çünkü her takımda yabancılar var, kaç tane Türk oynuyor” ifadelerini kullandı. 


“Galatasaray’a futbolcuları kim getiriyor bilmiyorum”
Galatasaray yönetiminden kendisine futbolcu araştırması konusunda herhangi bir talep gelip gelmediğine ilişkin sorulan bir soruya eski futbolcu, “En son Sasa Ilic zamanı geldiler. Nasıl futbolcu diye sordular. Ondan sonra hiç kimse aramadı futbolcu sormak için. Ben çok genç futbolcular teklif ettim ama maalesef bakmadılar. Bana göre Galatasaray’a gelenler zannediyor ki oradaki tarih o andan başlıyor. Galatasaray’ın tarihi 1905 yılından itibaren başladı. Zaten ben bilmiyorum Galatasaray’a futbolcuları kim getiriyor. Adamların futbolla hiç ilgisi yok. Şu anda mühim olan para var mı, yok mu? Tekrar diyorum şu anda Galatasaray’ın çok iyi takımı var ama iyi gidemiyor” diye cevap verdi.

“Avrupa’da en başarılı Türk takımı Galatasaray”
Günümüzde sarı-kırmızılılarda yeterince Türk futbolcu oynatılmamasından dert yanan Prekazi, “Avrupa’da en başarılı Türk takımı Galatasaray. Takımdan 8 futbolcu Güney Kore ve Japonya’da olan Dünya Şampiyonası’na katıldı. İlk 11’de oynadılar. Galatasaray’a sonra Hagi, Taffarel, Capone, Popescu geldi. Bu takımda yedek kulübesinde bile milli futbolcu vardı. Sayı olarak 8 Türk, 3 yabancı futbolcuydu. Şimdi kaç tane Türk futbolcu var Galatasaray’da?” açıklamasında bulundu.

“13 yıl sonra gelen şampiyonluğu unutamam”
Galatasaray’da yaşadığı ve kitapta da yer alan unutamadığı bir anısının sorulması üzerine ise eski futbolcu, “Galatasaray’daki hayatımda benim için en önemlisi şampiyonluk. 13 yıldan sonra gelen ilk şampiyonluk. O benim için hepsinden en büyüğüydü. Şampiyon olmak zor. Çünkü 1-2 maç değil, uzun bir maratondur. En az 33-34 maç var. İlk sene geldiğimde namağlup şampiyon olamadık. Çok bozulmuştum. Ama sonra şampiyon olduk. O anı hayatımda hiç unutmayacağım. Zaten ben şampiyonluk ne demek biliyordum. Partizan takımıyla 3 defa şampiyon oldum. Şimdi bakarsanız Türk futbolu için en önemlisi; Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı finale çıkmıştık. Ben ilk senemde kampa giderken Almanya’da onlar için Türk ne demek gördüm. Türkleri ikinci sınıf sayıyorlardı. O zaman çok kötü şeyler gördüm. Tabii ki Türk futbolu yavaş yavaş Avrupa’ya açılmaya başladı ve gördüler ki Türkiye’de de futbol oynuyorlar” şeklinde konuştu.

“Hiç pişman değilim”
Türkiye’de futbol oynadığı dönemde yaşadığı bir pişmanlığının olup olmadığına dair ise Prekazi, “Hiç pişman değilim. Benim işim futbol oynamaktı. Bizim babamız rahmetli Derwall; ‘Saha içerisinde kendini göstereceksin’ diyordu. Ben profesyonel bir futbolcuydum. Büyük bir ülkeden gelmişti. Yugoslavya’da futbol o zamanlarda Avrupa’da ikinci sıradaydı. Türkiye’de profesyonel çok azdı. Ben kendimi göstermek için gelmiştim. Yavaş yavaş öğrendim, hissettim, yaşadım taraftarları. Tabii ki kendimiz için oynuyorduk ama taraftar olmasa nasıl oynarız futbol. Tiyatro değil bu. O taraftarları gördükten sonra yüzde yüzden fazlasını vermek istiyordum her maçta. Onlar mutlu, ben daha mutlu” açıklamasında bulundu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler