'Hâlâ oğlum gelecek diye bekliyorum'

Polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövülen ve geçirdiği beyin kanaması sonucu 10 Temmuz'da yaşamını yitiren Ali İsmail'in ölümüyle ilgili dava pazartesi günü Kayseri'de başlıyor.

Yayınlanma: 01.02.2014 - 21:46
Abone Ol google-news

Gezi Direnişi sırasında 2 Haziran’da Eskişehir’de polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövülen ve geçirdiği beyin kanaması sonucu 10 Temmuz’da yaşamını yitiren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail’in ölümüyle ilgili dava pazartesi günü Kayseri’de başlıyor. Acılı anne Emel Korkmaz, “Her gün oğlumun kapıyı çalıp, boynuma sarılacağını düşünüyorum. Bize bu acıyı reva görenler de benzer bir acıyı yaşasın. Oğlum karıncayı bile incitmezdi. Şimdi onu incitenler, hayallerini çalanlar, bizi ölene kadar acıya boğanlar, ellerini serbestçe sallayıp aramızda dolaşıyor. Eli kırılası iblisler, çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliyorlar?” dedi.

Ali İsmail Korkmaz’ın Hatay’ın merkez Antakya ilçesine bağlı Ekinciler beldesindeki evinin bulunduğu sokakta “Ali İsmail Ölümsüzdür”, “Katil Polis” yazıları dikkat çekiyor. Mahalle sakinleri, Gezi Direnişi’nde polis şiddetine 3 kurban (Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan) verdiklerini anımsatarak acı ve öfkelerinin hâlâ taze olduğunu anlatıyor. Ali’nin evinde ise hâlâ hüzün hâkim. Ali’nin odası hâlâ bıraktığı gibi dururken, evin bütün duvarlarını Ali’nin fotoğrafları süslüyor. Acılı anne Emel Korkmaz, ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz, yengesi Feryal Korkmaz ve Eskişehir’deki oda arkadaşı olan kuzeni Okan Korkmaz ile röportajımıza Ali’nin adını taşıyan küçük yeğeni Ali Yusuf da eşlik ediyor.

 

Onlar da bu acıyı yaşasın

Gözyaşları bir an olsun dinmeyen anne Emel Korkmaz, “O hayat dolu bir insandı. Alim insanları, hayvanları, doğayı, ama herkesi çok severdi. Karıncanın bile incitilmesini istemezdi. Şimdi onu incitenler, hayallerini çalanlar, bizi ölene kadar acıya boğanlar, ellerini serbestçe sallayıp aramızda dolaşıyor. Acımız, bu adaletsiz duruma göre dinebilir mi? ‘Evlat acısı zordur’ demekle acılar dinmiyor. Hâlâ oğlum gelecek diye bekliyorum. Her gün oğlumun kapıyı çalıp, boynuma sarılacağını düşünüyorum. Beddua etmek bize yakışmıyor ama bize bu acıyı reva görenlerin, benzer bir acıyı yaşamalarını isterim” dedi.

 

Çocuklarının yüzüne nasıl bakıyorlar?

Oğlunun fotoğraflarını elinden düşürmeyen Emel Korkmaz, “Ali İsmail’in bir annesi varken, binlerce annesi oldu. Yuvamdan, yüreğimden koparılan Ali İsmail’le birlikte binlerce Ali İsmail’ler oldu. Bu yaşadıklarımızın en anlamlı fotoğrafı. Ülkenin dört bir yanından yükselen tepkiler yaşanan hukuksuzluğadır. Çocuklarımızın katilleri bilindiği halde gizleniyor. Bunu artık sağır sultan biliyor, inşallah bilmesi gerekenler de öğrenir. Gözlerimin nuru Ali’me her baktığımda içim gidiyor. O aydınlık yüzlüm, o güzelim evladımın ‘Vurmayın, öldüm’ çığlıklarını duyuyorum. Eli kırılası iblisler, şimdi yuvalarında nasıl rahat yatabiliyor, çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliyorlar?” diye konuştu.

 

Torunumda onun kokusunu duyuyorum

Torunu “Ali Yusuf” ile teselli bulmaya çalışan Emel Korkmaz, “Böyle bir talih olur mu? 14 yaşındayken kalp ameliyatı olduğu için, biber gazından etkilenmesin diye ara sokağı seçti. Ama onlar ne yaptı? Hayatı boyunca karıncayı bile incitmeyen bir genci öldürdüler, geleceğini söndürdüler. Abisinin doğacak bebeği için, ‘Anne, Ali Yusuf nasıl bir çocuk olacak’ diye bana sürekli soru sorardı. Çok merak ettiği yeğenini göremedi. Şimdi Ali Yusuf’u her sevdiğimde, Ali’min kokusu, Ali’min duruşu, Ali’min sözleri geliyor gözlerimin önüne. Evlat acısı hiç biter mi?” dedi.

 

Ali sevgisizliğe yenildi

Ali’nin ölümünün ardından Türkiye’nin dört bir yanından tepkiler yükseldiğini anlatan Emel Korkmaz, “Bu tepki sadece Ali İsmail’in hukuk karşısındaki adaletsizliği değil elbette. Ülkemizin bütün gençlerine yönelik kısıtlamalar var. Özgürlük isteyen evlatlarımız öldürüldü, binlercesi içeri, cezaevlerine atıldı. Bu gençlere yazık değil mi? Binlerce ananın ahı, ağıdı, gözyaşları biter mi? Eşim, çocuklarımızı topluma yararlı gençler olsunlar diye, halen inşaatlarda çalışıyor. 28 yıl yurtdışında kaldı. Biz çocuklarımızı sevgiyle büyüttük ama ne oldu? Onlar sevgisizliğe yenildi. Şimdi bütün annelere soruyorum, hangi anne çocuğunun bu durumuna seyirci kalabilir, hangi anne bu acıyı unutabilir? Hiçbir şey evladımı geri getiremeyeceğini bildiğim için, bari evladımı benden koparanlar cezalandırılsın istiyorum” diye konuştu.

 

Kuzen Korkmaz: Ali İsmail bu ülkenin sembolü oldu

Ali İsmail’in Eskişehir’de ev arkadaşı olan kuzeni Okan Korkmaz da Ali’nin hayallerini geleceğe yönelik planlarını anlattı. Korkmaz, “Ali İsmail’le birlikte İngilizce öğretmenliği okuyorduk. Onun bu bölümü seçmesinin nedeni mütercim tercüman olmaktı. Çeviri yapmakla daha çok şey öğreneceğine inanıyordu. Değişik kültürlere çok meraklıydı. Okuduklarından mutlaka bir şey çıkarır, notlar alırdı. Dava süreci tam bir muamma. Davayı Kayseri’ye almakla, tepkileri azaltmak isteyenler, mutlu olacaklarını zannetmesinler. Öğrencisini sahiplenen Eskişehirliler, Ali İsmail’i Kayseri’de de, başka yerde de yalnız bırakmayacaklar. Hükümetin göstere göstere ortam hazırlamasının işe yarayacağı kanaatinde değilim. Bana kalırsa, artık Ali İsmail, bu ülkenin sembolü oldu” dedi.

 

Bu dava özgürlük isteyen herkesin davası

Ali’nin ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz da Ali’nin ölümünde de soruşturmada bir ilerleme olmadığını, kamera kayıtlarının silindiğini anımsattı. Korkmaz, “Görüntülerde yer alan 3 polis hâlâ serbest ve görevlerine devam ediyor, bellerinde silah taşıyor. Bunun hiçbir hukuki yanı yok. Dava Eskişehir’in güvenli olmadığı gerekçesiyle Kayseri’ye taşındı. Oysa ki Eskişehir, Şerzan Kurt, Uğur Kaymaz gibi toplumsal önem arz eden ve muhatabının emniyet birimlerinin olduğu davaların güvenlik sebebiyle taşındığı bir şehirdir. Davanın Kayseri’ye taşınması yetmedi, yargılamayı 4 farklı kente parçaladılar. Bu dava sadece Korkmaz ailesinin davası değildir. Bu dava artık özgürlük isteyen herkesin davasıdır. Davamıza sahip çıkmak zorundayız” dedi. Soruşturma sürecinde yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle davanın sonucundan da endişe ettiklerini belirten Gürkan Korkmaz, “Bu davanın işleyişi, adaletin nasıl işlediğinin de bir göstergesi. Bu davada yaralanan adalet duygusu ile birlikte adil bir sonucun çıkmaması durumunda insanlarımızda adalete olan güven duygusu da yok olacağı kanaatindeyim. Bunun bu şekilde sonuçlanmaması için Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatlar ve yurttaşlar var” diye konuştu.

 

Türkiye’nin dört bir yanından otobüs kaldırılacak

Ali İsmail davasını takip edebilmek için sivil toplum örgütleri de harekete geçti. Davayı izlemek isteyenler için Türkiye’nin dört bir yanından otobüsler kaldırılacak. Kayseri’ye gidecek otobüsler, Eskişehir’de 2 Şubat Pazar günü saat 22.00’de Espark AVM önünden otobüsler Kayseri’ye hareket edecek. Ayrıca, Ali’nin memleketi Hatay, Ankara, İstanbul, İzmir ve Türkiye’nin pek çok ilinden de otobüslerle katılımcılar dava için Kayseri’ye gidecek. Kayseri’de oluşturulan iletişim masası 0507 145 32 70 numaralı telefondan katılımcılara yardımcı olacak.Korkmaz duruşmasında güvenliği 2 bin polis, toma ve helikopter sağlayacak...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler