HDP'li Ayhan Bilgen Silivri'den yazdı: 2019’a birlikte hazırlık

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden referandum sonucunu değerlendiren HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, ‘Hayır’ çalışmalarının, yeni bir ortak programın oluşturulması için örgütlenmesi gerektiğini vurguladı.

Yayınlanma: 12.05.2017 - 06:46
Abone Ol google-news

Milletvekilleri, belediye başkanları, parti yöneticileri ile ilgili tutuklama süreçleri açık siyasi hesaplarla yapıldı. Gazeteciler ve akademisyenlerle birlikte siyasilere yönelik tutuklamaların kısa/yakın dönem hedefi, referandumu kazanacak biçimde muhalefeti zayıflatmaktı. Orta vadede ise OHAL ve FETÖ tutukluları ile birlikte HDP’li siyasetçiler Avrupa Birliği ve ABD ile pazarlığın aracı ve rehine gibi görülüyorlar. Muhtemel ilk seçim takvimi gözetilerek yapılacak planlamada siyasi yasaklar getirilerek, etkisizleştirme ve zayıflatma denemesi yapılacak. Uzun vadede ise bölgesel gelişmelerin Kürt siyasetinin demokratik aktörleri üzerinden ortaya çıkabilecek yansımalarını önleyici müdahale ve engelleme hesapları yapılıyor.

16 Nisan referandumunda tüm engellemelere ve şaibelere rağmen umut verici bir hayır dayanışmasının çıktığını elbette görmek gerekir. Ancak ‘Neden daha fazlası olmadı?’ sorusu aslında bundan sonra ‘Nasıl daha fazlası olur?’ konusunda da ipuçları verecektir. Aksi takdirde geleceğe dair tartışmalar en nihayet yüzde 49’u korumaya odaklanır ki bu aslında yenilginin fiilen kabulüdür. Elbette mevcudu korumak önemlidir ama siyaset hesaplarını, seçmen karar ve davranışlarını sadece blok oylar toplamı üzerinden yapmak son derece yanıltıcı olur.

Yeni sistemi dikkate almak

Seçimin ikinci tura kalması ihtimaline yönelik bir ittifak ile ilk turda kazanmayı hedefleyen bir strateji ortaya koymak, farklı tercih ve öncelikleri gerektirir. Çok parçalı bir muhalefet fotoğrafına sahip ülke gerçeğini gözardı etmemek ve iki artı ikinin üç değil beş çıkmasına yönelik sinerjinin arayışına girmek gerekir. Bu da doğal olarak yeni sosyoloji ve seçmen profilini dikkate almayı gerektirir. Şimdiye kadar AKP’ye oy vermiş olabileceği halde AKP koalisyonunu sorgulamaya, eleştirmeye en açık kesimleri hedeflemek gerekir. Daha genç, yoksul, liberal ya da muhafazakâr Kürtler ilk etapta sayılabilecek kategorilerdir.

16 Nisan’da MHP seçmeninde görülen kırılmaya hitap etmek için kullanılan kimi milliyetçi argümanlar taktik olarak anlaşılır gözükmekle birlikte stratejik olarak ciddi risk barındırıyor.

Bu risklerin ilki ve en kolay görüneni Kürt seçmeni ikinci turda AKP’ye itmektir. En az bu kadar belki daha önemli olansa iktidarla milliyetçilik yarışına girmiş bir siyasal söylemle alternatif üretme iddiasıdır. Elbette Türkiye seçmeninin önceliği demokrasi değil ekonomidir. Bu nedenle stratejiyi emek, yoksulluk, gelir dağılımı çarpıklığı, işsizlik, enflasyon, yolsuzluk, borçlanma gibi konulara odaklamak çok önemli olacaktır. Ancak ekonomiyi de etkileyen risklerin demokrasisizlikten beslendiğini anlatmak temel öncelik olmalıdır. İstikrar iddiası ile örtülmeye çalışılan “yumuşak karın’’ burasıdır. İç barıştan bölgesel güvenliğe birçok konu burada kilitleniyor.

Farklı yaşam tarzlarına açık, değişim yanlısı, hamaset dilinden hoşlanmayan bu kesim, geleneksel siyaset dili ve ilişkisinden de rahatsız. Otoriter, buyurgan, tepedenci bir propagandaya karşı mesafeli duruyor. Şimdiden kurtarıcı isimler telaffuz etmenin en büyük tehlikesi de burada yatıyor. Henüz bugüne dair ciddi bir toplumsal muhalefet programı üretmeden, Erdoğan’ın önüne atılacak kahramanı aramak gökteki yıldızlara bakar gibi seçim hesabı yaparken önümüzdeki çukura düşmektir. Elbette referandumda hedeflenen şeyleri hayata geçirmek için 2019’un beklenmeme ihtimali gözetilerek hızlı hareket edilmeye hazırlıklı olunmalıdır. Yapısal reformlar söz konusu olmadıkça ekonomide daha kötüye gitme ihtimali, dış politikadaki kilitlenmenin AB ile ilişkiler ve Suriye’de daha büyük krizler doğurma ihtimali, erken seçim hesaplarını zorunlu kılabilir.

Farklı toplumsal kesimlerin birbirine dokunmasını sağlayan “Hayır” çalışmalarının, bu sefer yeni ortak programın toplumda tartışılarak olgunlaştırılması için örgütlenmesi ilk adım olabilir. Daraltılmış bölge ve barajın en az yüzde 7’ye indirilme ihtimali de seçmen davranışlarında ciddi değişiklik yapabilecek önemli bir dinamik olarak görülmeli. Yeni partilerin parlamentoda temsil imkânının doğması ve zamanla fiili koalisyon formüllerinin güncellemesi ihtimali büyük hesap hatalarını da beraberinde getirebilir. Sandık görevlisi bulunmayan yerler için şimdiden planlama yapılması da zorunluluk. Seçimlerde muhalefeti zayıflatacak yeni yargılama süreçleri, tutuklamalar hatta siyasi yasaklı hale getirerek devre dışı bırakma hesapları da gözardı edilmemeli. Alternatif medya imkânlarının oluşturulması artık propaganda yapabilmenin olmazsa olmazıdır. 16 Nisan referandumunun muhasebesini tahribat ve kırılmaya sebebiyet vermeden tüm boyutlarıyla ve kompleksizce yapabilmek, seçimlere doğru ve güçlü hazırlanmak için en kritik noktayı oluşturuyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon