Homo sapiens, yerini homo evolutus'a bırakıyor

Son birkaç yüzyıldır, -özellikle son 50 yıldır- teknoloji, evrimsel değişikliklere ivme kazandıran yeni yollar yarattı, yeni habitatlar oluşturdu. Bu gidişle teknoloji, Homo sapiens’i bir sonraki evrede Homo evolutus’a dönüştürecek. Homo evolutus, kendi evrimini tamamen kontrolü altına alabileceği gibi başka türleri de kontrol edebilecek.

Yayınlanma: 08.11.2013 - 10:52
Abone Ol google-news

Charles Darwin, evrimin körlemesine -ve dolayı- sıyla aşama aşama- ilerlediğini ve kaynaklar kısıtlı olduğu için organizmaların sürekli olarak birbirleriyle rekabet içinde olduğunu iddia eder. Bu sonsuz mü- cadelede, yapısal olarak küçük bir avantaja sahip olan bireyin hayatta kalma şansı artar ve bu avantajını kendi soyundan gelenlere aktarır. Bu süreç sayesinde yeni türler ortaya çıkar; ancak bu sürecin hızı oldukça yavaştır. Geçmişte, buzul çağı veya göktaşı çarpması gibi de- vasa bir jeolojik kayma, bu  işleyişi büyük ölçüde hızlan- dırmıştır. Evrim, bu kaymaları ekolojik bir fırsat olarak değerlendirir. 1972 yılında evrim kuramcıları Stephen J. Gould ve Niles Eldredge’nin tabiriyle “kesintili denge veya sıçramalı evrim” olarak bilinen olgu, fosil kayıtla- rında ortaya çıkan yeni türlerin oluşumunu açıklar. Ancak aslında evrim birdenbire oluşmaz.  Bilim insanlarına göre kesintili dengenin süresi 50.000 ile 100.000 yıl arasında değişir.

KADEMELİ EVRİM TARTIŞMALARI

Doğal seçilim çoğunlukla sabır ve inatla yol alan bir süreçtir. Bir insan belirgin şekilde diğerlerinden daha uzun boylu, daha akıllı veya daha uzun ömürlü olabilir; ancak bu özelliğinin tüm popülasyona yayılması için aradan çok uzun sürelerin geç- mesi gerekir. Bunun en azın- dan bir kural olduğu düşünülüyordu. An- cak son yıllarda bu süreç iyice hızlandı  Son birkaç yüzyıl- dır, özellikle son 50 yıl içinde, insan dehasının yarattığı yenilikler, ivmeyi hiç olmadığı kadar hızlandırdı. Kısaca teknolojimiz, deği- şiklikleri hızlandıran yollar (örneğin ge- netik mühendisliği) ve yeni habitatlar (örneğin modern kentler) yarattı. Özellikle insan biyolojisinde ani ve sert kırılmalar oluşturup, tür olarak geleceğimizi dönüştürdü. Tedrici (kademeli) değişim (Darwin’in evrimsel deği- şikliklerin kademe kademe meydana geldiğini öne sürmesi gibi) fikrinin gerçekleri yansıtmadığı yolundaki ilk kuşku- ların kaynağı, sanıldığı gibi biyolojik değil ekonomik bul- gulardı; özellikle Amerika’daki kölelik sistemi bu konuda farklı bir süreci işaret ediyordu. 1958 yılında Harvard’lı ekonomistler, Alfred Conrad ve John Meyer, köleliliğin insan ahlakına aykırı bir düze- ni işaret ettiğini, ancak ekonomik açıdan anlamlı olduğu- nu savunan bir kitap yayımladı.

Devamı Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler