‘Hoş geldiniz erenler’

‘Defol Alevi’ diye bir Alevi ailenin duvarına yazıldığı günlerin hemen ertesinde yapıldı İzmir’deki Alevi-Bektaşi Günleri etkinliği. ‘Defol Alevi’ yazısına İzmir’in yanıtı ‘Bugün bize hoşgeldiniz Erenler’ tadında oldu.

Yayınlanma: 18.12.2019 - 02:00
‘Hoş geldiniz erenler’
Abone Ol google-news

Davetli olduğumuz etkinliğin tarihi kuşkusuz çok önceden belliydi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nden öğretim Üyesi Doç.Dr. Mehmet Ersal’ın koordinatörlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sponsorluğu ve Alevi kurumlarının katkısıyla aylardan beri hazırlığı süren “Uluslararası İzmir Alevilik-Bektaşilik Günleri” 13-15 Aralık tarihleri arasında yapılacaktı. Bütün hazırlıkların tamamlandığı ve artık etkinlik için geri sayımın başladığı günlerde İzmir Gazeiemir’de bir Alevi ailenin evinin duvarına “Defol Alevi” yazısıyla sarsıldı. Kim nereye defolacaktı? Bu yazıyı yazan hoyrat elin sahibi İzmirli olamazdı. Zira İzmir kurulduğu günden beri çok kültürlü, çok inançlı, her türlü farklılığı içselleştirmiş bir şehir olma özelliğini koruduğu için bugün hâlâ imrenilesi bir şehirdi. Bu şehirde kimse kendini yabancı, öteki hissetmezdi. Öyle olduğu içindir ki, o yazıyı yazan da Anadolu’nun bir yerinden gelip İzmir’i yurt belledi. Peki defolmasını istediği Alevi İzmir’e, İzmir Aleviye yabancı bir el miydi? Bugün gökdelenlerin yükseldiği Narlıdere 13. yüzyıldan beri kimin yurduydu? Tahtacılar denince, onların ilk yerleştiği yurtlardan birinin Narlıdere olduğunu o yazıyı yazan gafil elbette bilmeyecek. O belki 5, belki 10 belki 20 yıllık İzmirli. Oysa Tahtacı Aleviler 13. yüzyıldan, Bergama’daki Çepni Alevileri ise 16. yüzyıldan beri İzmirliler.

İşte tam da o yazının yazıldığı günlerin hemen ertesinde “İzmir Alevilik-Bektaşilik Günleri” etkinliğinin gerçekleştirilmesi, projenin koordinatörlüğünü yürüten Doç. Dr. Mehmet Ersal’ın dediği gibi “Defol Alevi” yazısına verilmiş en güzel yanıt oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde yapılan etkinlikte 7 ülkeden gelen bilim adamlarının yanısıra Balkanlar’dan İran’a, Ordu-Gürgentepe’den Adayıman’a, Çankırı-Şabanözü’nden, Afyon-Şuhut’a, Malatya-Arguvan’dan Tokat-Hubyar’a kadar Anadolu’nun peç çok bölgesinden etkinliğe katılan canlara “Canlar merhaba merhaba” denilmiş oldu. Sadece bu kadar mı? İzmir’in kent merkezindeki bilboard’lardan, köprülere, viyadüklere ve üstgeçitlere kadar “Alevilik- Bektaşilik Günleri”ni duyuran tanıtım afişleri asıldı.

Etkinliğin hem açılış gününe hem de semahların izlendiği geceye katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Cemevlerinin statüsüne dair bir tarif yapmak Alevi toplumunun haricinde hiç kimsenin işi değildir. Alevi toplumu da ibadetini yaptığı yer olarak cemevinin tarifini çoktan yapmıştır” diyerek Büyükşehir Meclisinden cemevlerinin imar planlarına işlenmesi için karar alacakları müjdesini verdi.

SOYER’E DEDE SAZI

Kanada’dan İngiltere’ye, Almanya’dan Macaristan’a, İran’dan Türkiye’ye bir çok üniversiteden bu alanda çalışma yapmış uzman bilim adamları iki gün boyunca Alevilik-Bektaşik ritüellerinin tarihsel kökenleri, geçirdiği evrimleri ve bölgesel farklılıkları işlendi. Anadolu Alevileri ile Balkanlardaki Alevi- Bektaşi toplulukları, İran’daki Ehl-i Haklar ve Bedahşah İsmailileri arasındaki ortak yönler ile farklılıklar da örneklerle anlatıldı. İkinci günün akşamında Anadolu ve Balkanların en bozulmamış haliyle Alevi-Bektaşi erkanı yürütülen bölgelerinden semah ekibi değil, cemlerde aşk ile semah dönen yaşlıların semahları izlendi. Finalde de etkinliği izleyenleri mest-i garam ile evlerine göndermek için de Sabahat Akkiraz’ın sesinden Anadolu Alevilerinin nefesleri, Grup Müştak’tan da İran Alevileri Ehl-i Hak’ların deyişleri dinlendi.

Üç gün süren etkinlik, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sponsorluğu, Ege Tahtacı Kültür Eğitim Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği Almanya Alevi-Bektaşi Kültür Enstitüsü, Yunanistan Seyyid Ali Sultan Dergahı Koruma Vakfı ve Güney Bulgaristan Cem Derneği’nin katkılarıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte Ege’nin en kadim yerlileri olan Tahtacılar Tunç Soyer’e Alevilerin “Telli Kur’an” dedikleri dede sazı ile “Ali” yazan hat çalışması hediye edildi. Bu etkinlikle Izmir yine farkındalıkların şehri  olduğunu bir kez daha kanıtladı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler