'İsrail doğalgazı için görüşüyoruz'

Enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden Turcas Holding’in yönetim kurulu başkanı Erdal Aksoy, özellikle Doğu Akdeniz Havzası’nda giderek daha çok doğalgaz kaynağına ulaşılmasının önemine vurgu yapıp Türkiye’nin bu süreçte aktif rol almasıyla gerek siyasi gerekse ekonomik anlamda ciddi kazanımları olacağını söylüyor.

Yayınlanma: 03.11.2013 - 22:59
Abone Ol google-news

Dünya enerji sektörünün gözü Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama, çıkarma çalışmalarına çevrilirken bölgenin ana aktörlerinden Türkiye’nin bu iştah kabartan pastada pay sahibi olup olamayacağı tartışmaları da alevleniyor. Türkiye’de enerji sektörünün önde gelen şirketlerinden Turcas Holding’in yönetim kurulu başkanı Erdal Aksoy da bölgede istikrara katkı sağlayacağına işaret ettiği dev projede Türkiye’nin fırsatı kaçırmaması uyarısı yapıyor. Doğu Akdeniz’de önemli miktarda doğalgaz çıkarmaya başlayan İsrail’e, 2.5 milyar dolarlık bir yatırımla denizaltından Mersin’e ulaşacak yaklaşık 455-500  kilometrelik boru hattı inşa etmeyi teklif ettiği haberleriyle geçen aylarda gündeme gelen Turcas Holding’in yönetim kurulu başkanı, bir dönemin siyasetçisi Erdal Aksoy’la Doğu Akdeniz’deki enerji yatakları ve bu çerçevede Türkiye’nin rolüne ilişkin sohbet ediyoruz.

Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yatakları bugünlerde dünya enerji piyasalarının gündeminde. Turcas olarak Türkiye’nin de bulunduğu bu bölgede enerji projelerinde ne adımlar atıyorsunuz?

Aslında Doğu Akdeniz’de bizim gazla ilgilenmemiz geçmiş 20 seneye dayanmakta. Bölgede ilk gazı bulan ülke Mısır oldu. Biz 15 yıl önce British Gaz hatta Edison’la bir ortaklık girişimi içerisindeydik. O zaman ki gazı İsrail’e, oradan da Türkiye’ye getirme çalışmalarımız vardı. Ancak çok düşük gaz fiyatlarıyla, zor bir coğrafyadaki pahalı projenin yaşama geçmesi imkân dahilinde değildi. Projeyi yaşama geçirmedik. Ama Doğu Akdeniz’i hep takip ettik. Yukarıya doğru gelindikçe yeni yataklar  bulundu. Doğu Akdeniz’i boş bırakmamak gerekir. Türkiye’nin o bölgeden devlet, özel ya da ortaklıklar içinde olması şart. Türkiye için önemli bir kaynak.

İsrail gazını Türkiye’ye getirme yönündeki projenize Ankara-Tel Aviv hattındaki krizin etkisi oldu mu?

Doğu Akdeniz’de gaz çıkarılmaya başlanmıştır, İsrail de çalışmalarını sürdürmektedir, biz de bir boru hattı çalışması yapalım dedik. İsrail ilk başta çıkarılacak doğalgaza ihraç yasağı koymuştu, önce kendi ihtiyacımıza bakarız dediler. Güzel bir kapasite olduğu görüldü, 360 milyar küplük bir gazın ihracatına karar verildi. Ama malum İsrail ile siyasi kriz yaşadık. Biz yine de projeyi teknik olarak ilerletmeye çalıştık. İlk başta projemize olumlu yaklaşan İsrail tarafı krizle birlikte başka alternatifler bulalım noktasına geldi. Ama vazgeçmedik, politik bir sorun yokmuş gibi tüm altyapı çalışmalarını yapıyoruz, her iki ülkenin hükümetleri de bundan haberdar. Tabii en sonunda karar verecek olan iki hükümet. Boru hattı projemiz için Ankara’ya başvurduk. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne müracaat ettik. Lisans müracaatımız var, o beklemede. Top
Ankara’da ağırlıklı. bu alınır alınmaz biz teknik olarak başlamaya hazırız. Ankara’nın da buna yol açacağı kanaatindeyiz. Üçlü sisteme destek olun.

İsrail’le krizin yanı sıra Kıbrıs sorunu da projede bir Türk firmasının ana aktör olarak  ortaya çıkmasında bir etken oluşturuyor mu?

Boru hattı için İsrail’in yanı sıra Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta da görüşmelerimiz var. İlk olarak Kuzey Kıbrıs’a giderek Enerji Bakanı ve Başbakan ile temaslara geçtik, basından değil bizden duyun dedik. Sizi de işin içine alacak bir görüşmeler için Güney Kıbrıs’a gideceğimi söyledim. Biz şimdi Güney Kıbrıs’ı da ikna edeceğiz ki onlar da bu boru hattı sistemi içerisine girsinler ve mümkünse bu sefer biz doğrudan doğruya denizin dibinden gelecek bir hat yerine gerekirse önce Kıbrıs’tan, kuzey veya güneyden geçip Anamur’dan Türkiye’ye gireriz, oradan da boru hattı çalışması yaparız dedik. Kuzey Kıbrıs da memnun oldu. Sonra da Güney Kıbrıs’a gittik, bu kez Türkler İsraillilerin projesini bozuyor tepkileri geldi. Biz onlara anlattık ki, tam tersine sizin de menfaatınıza olacak bir çözüm getiriyoruz. Nedir bu; siz LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz terminali) diyorsunuz gel benim topraklarıma tesis kur diyorsunuz, bu çok büyük yatırım, yüksek miktarda gazın olmasını gerektiren bir sistem. Bunun için altyapı şu an oluşmadı. Siz gelin bu üçlü sistemde yani Türkiye, İsrail, Kıbrıs’ın bir arada olduğu projede olun. Nakit akışına geçelim sonrasında zaten gaz yeterli miktarda çıkarsa LNG olacaktır. Bankalar finansman verebilmek için bu gazın pazarlanmasını görmek, en kârlı şekilde satılmasını sağlamak isterler. Güney Kıbrıslılar önce tepki gösterdi ancak düşünüp tarttıktan sonra şimdi oradan projeye ilişkin güzel tepkiler duyuyoruz. Bizim de dediğimiz kuzey, güney gelirleri bölüşebilir, K. Irak’ta olduğu gibi bir sistem oluşturulabilir.

Türkiye’ye ucuz gaz girer

Ne kadarlık bir rezervden bahsediyoruz?

Rezervi bulmak için para bulup sondaj yapmak gerekir. Büyük maliyettir. 15 yıl önce Mısır’da çıktı. Şimdi yukarı geldik İsrail ve ardından Kıbrıs’ta bulundu. Lübnan tarafına doğru geliyorsunuz, daha sonra da bizim Akdeniz havzasında Türkiye tarafında bulunacak. Bu projeler geliştikçe rezervleri bulmak amacıyla daha fazla delme işlemi için yatırımcıların iştahını, ilgisini çekecektir Türkiye. Bu çıkarma işlemlerinın dışında özel bir boru hattı işletmeciliği için konsorsiyum da kurulabilir, isterlerse devletin kamu kuruşları da bunun içindeyer alabilir.

Bu gazın girmesi Türkiye’ye ne avantaj sağlar?

Proje, Türkiye’ye ucuz gaz girmesine sebebiyet verecektir, enerji maliyetlerini düşürebilir. Türkiye belki en ucuz gazı K. Irak’tan alacaktır,
daha kolay, az maliyetli olduğu için. Ama buna rağmen K. Irak, D. Akdeniz’den gelecek ucuz gaz Türkiye’nin önümüzdeki dönem
biten sözleşmelerini tazelerken de elinde diğer kaynaklarla rekabet etme şansını artıracaktır. İyi bir pazarlık kozu olacaktır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler