KCK'dan 'silah bırakma' açıklaması: Sorumluluk hükümette

KCK Yürütme Konseyi, Abdullah Öcalan'ın "silah bırakma" çağrısıyla ilgili açıklama yaptı, "Sorumluluk AKP hükümetindedir" denildi.

Yayınlanma: 01.03.2015 - 12:29
Abone Ol google-news

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı adına yapılan açıklamada, “Abdullah Öcalan'ın müzakere taslağında belirttiği on madde temelinde asgari müştereklerde mutabakat sağlanması durumunda silahlı mücadelenin bırakılacağına dair yeni bir kongre gerçekleştirmemiz için yaptığı niyet beyanını kamuoyuna duyurması tarihi bir adım olmaktadır" denildi.

HÜKÜMET SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRSİN

FıratNews Ajansının haberine göre, KCK açıklamasında, müzakere heyetlerinin hemen oluşması, müzakereye başlanması ve izleme heyetinin de tüm bu süreçleri takip etmesi için çalışmalarına gecikmeden başlaması gerektiği de vurgulandı. Açıklamada, "Öcalan'ın, halkımız, halklarımız ve hareketimiz adına Türk devletine ve AKP hükümetine sunduğu büyük bir fırsat ve yeni bir şans anlamına gelmektedir. Yapılan bu son açıklamayı, Öcalan'ın önderliğinde sürdürülen demokratik çözüm çabasının yeni ve kritik bir aşaması olarak önemli görüyor, Hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesi durumunda bizlerin de sorumluluklarımızı yerine getireceğimizi belirtiyor ve taahhüt ediyoruz” denildi.

Açıklamada şöyle devam etti:

"Kırk yıllık çatışmanın varlığı karşısında bu çağrının dikkate alınması ve gereklerinin yerine getirilmesi hükümete büyük sorumluluklar yüklemektedir. Böyle bir niyet beyanı ile devlet ve hükümete demokratikleşme, Kürt sorununun ve Türkiye'nin temel sorunlarının çözümü için çok önemli bir zemin ve fırsat sunulmaktadır. Artık demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümünde adım atmama konusunda hiçbir gerekçe ve engel kalmamıştır. Halkımız ve duyarlı tüm kesimler bu irade beyanı ile birlikte hükümetin ve devletin adım atmasını beklemektedir. Eğer bu açıklama önemliyse -ki Hükümet haftalardır böyle bir açıklamanın beklentisi içinde olmuştur- o zaman hükümetin buna vereceği köklü somut adımlar ve ciddi bir siyasal karşılık olmalıdır. 2013 yılında gerillanın geri çekilmesi karşısında gösterilen sorumsuzluk ve duyarsızlık mevcut durumda bir daha kesinlikle yaşanmamalıdır.  Önder Apo, halklarımıza karşı olan sorumluluğu gereği AKP devletine bir kez daha siyasi çözüm fırsatı sunmuştur. Hükümet bu defa halklarımıza karşı sorumluluğun gereğini ciddiyetle yerine getirmelidir. Halklarımız bunu beklemektedir. Savaş ve çatışma seçeneğinin tümden ortadan kalkması için bu zorunludur… Kürt Özgürlük Hareketi bugüne kadar atması gereken ne adım varsa atmıştır. Bundan sonra atacağı her adım AKP'nin yeni süreç karşısındaki tutumuna ve atacağı adımlara bağlı olacaktır” dedi.

'BU İRADE BEYANI HÜKÜMETE BÜYÜK SORUMLULUKLAR YÜKLÜYOR'

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında devamla şunlar ifade edildi:

“Önder Apo’nun müzakere taslağında belirttiği on madde temelinde asgari müştereklerde mutabakat sağlanması durumunda silahlı mücadelenin bırakılacağına dair yeni bir kongre gerçekleştirmemiz için yaptığı niyet beyanını kamuoyuna duyurması tarihi bir adım olmaktadır. Kırk yıllık çatışmanın varlığı karşısında bu çağrının dikkate alınması ve gereklerinin yerine getirilmesi hükümete büyük sorumluluklar yüklemektedir. Böyle bir niyet beyanı ile devlet ve hükümete demokratikleşme, Kürt sorununun ve Türkiye'nin temel sorunlarının çözümü için çok önemli bir zemin ve fırsat sunulmaktadır. Artık demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümünde adım atmama konusunda hiç bir gerekçe ve engel kalmamıştır. Halkımız ve duyarlı tüm kesimler bu irade beyanı ile birlikte hükümetin ve devletin adım atmasını beklemektedir. Eğer bu açıklama önemliyse -ki Hükümet haftalardır böyle bir açıklamanın beklentisi içinde olmuştur- o zaman hükümetin buna vereceği köklü somut adımlar ve ciddi bir siyasal karşılık olmalıdır. 2013 yılında gerillanın geri çekilmesi karşısında gösterilen sorumsuzluk ve duyarsızlık mevcut durumda bir daha kesinlikle yaşanmamalıdır. Önder Apo, halklarımıza karşı olan sorumluluğu gereği AKP devletine bir kez daha siyasi çözüm fırsatı sunmuştur. Hükümet bu defa halklarımıza karşı sorumluluğun gereğini ciddiyetle yerine getirmelidir. Halklarımız bunu beklemektedir. Savaş ve çatışma seçeneğinin tümden ortadan kalkması için bu zorunludur.”


“2013 Newroz’unda ilan ettiğimiz ateşkesi; Hükümetin karakol, askeri amaçlı yol ve baraj yapımları ile tutuklamalar ve faili devlet olan birçok öldürmelerle karşılık vermesine rağmen bugüne kadar sürdürmemiz, süreci ne kadar ciddiye aldığımızın ve ne kadar sorumlu davrandığımızın en somut kanıtı olmaktadır” denilen açıklama şöyle devam etti:

"Son açıklama AKP hükümetine ve hareketimize karşılıklı sorumluluklar yüklemektedir. Sürecin sağlıklı yürümesi açısından Hükümetin sorumlu davranıp yeni durum karşısında sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda bugüne kadar sürdürdüğümüz ateşkesi tahkim edilmiş hale getirmek için biz de sorumluluklarımızı yerine getireceğimizi kamuoyuna açıkça deklere ediyoruz. Tahkim edilmiş bir ateşkes bile başlı başına çözüm adımlarını atmak için önemli bir zemin ve fırsattır” diye belirtildi.

"NİYET BEYANI AKP’NIN ATACAĞI KALICI VE KÖKLÜ ADIMLAR KARŞISINDA OLMUŞTUR’

“Bilindiği gibi 2013 yılındaki geri çekilme AKP'nin atacağı siyasi adımlar karşılığında olmuştu” diyen KCK, “Silahlı mücadeleyi bırakma gibi bir niyet beyanı, AKP'nin Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi yönünde atacağı kalıcı ve köklü adımlar karşılığında olmuştur. Tarihsel önemde yapılan bu niyet beyanının hiçbir siyasi karşılığı olmadan yapıldığını düşünmek, Kürt sorununu anlamamak ve kalıcı barışın diyalektiğini ve gereklerini göz ardı etmek olur ki, bunu da taraflı tarafsız hiç kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Kürt Özgürlük Hareketi bugüne kadar atması gereken ne adım varsa atmıştır. Bundan sonra atacağı her adım AKP'nin yeni süreç karşısındaki tutumuna ve atacağı adımlara bağlı olacaktır. Dolaysıyla AKP bu açıklamanın kendisine yüklediği adımları atmanın bilincinde olarak sorumluluklarını yerine getirmelidir” ifadelerini kullandı.

‘SAMİMİYET VE UYGULAMA SIRASI AKP’YE GELMİŞTİR’

KCK açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“Hükümet ve Cumhurbaşkanı samimiyet ve uygulamadan söz etmektedir. Hükümet böyle bir açıklamanın niyet beyanının yapılmasını ısrarla istemiştir. Tahkim edilmiş ateşkes ve yapılan açıklamadan sonra samimiyet ve uygulama sırası AKP’ye gelmiştir. Bu anlamda AKP'nin yeni durum karşısındaki yaklaşımlarını ve atacağı adımları büyük bir dikkatle izleyeceğimizi belirtmek isteriz. Aksi halde Önder Apo’nun yarattığı zemin ve fırsatın yine bir seçim malzemesi olarak kullanılması sorumsuzluğu ortaya çıkmış olacaktır. Önder Apo'nun yaptığı bu tarihi iyi niyet beyanını bir seçim propagandası olarak ele almak halklarımıza karşı yapılmış en büyük haksızlık ve sorumsuzluk örneği olacaktır. Demokratik siyaset ancak temel demokratikleşme sorunlarında adım atma ve demokratikleşme ortamında var olacak bir durumdur. Daha çok otoriterleşmeye karşılık düşen İç Güvenlik Yasalarını çıkarmak demokratikleşme ve demokratik siyasete giden yolu tıkamaktan başka bir anlama gelmemektedir. Dolaysıyla ilk samimiyet ve uygulamanın göstergesi İç Güvenlik Paketinin geri çekilmesi olacaktır. Aksi halde büyük bir demokratikleşme hamlesi olan bu açıklamaya ters bir tutum sürdürülmüş olacaktır. Yoksa İç Güvenlik Paketinde ısrar sürecin ruhuna uygun olmayan bir tutum olacaktır. Bu da halklarımızın ve demokrasi güçlerinin Hükümetin niyeti konusunda var olan kuşkularının sürmesi anlamına gelecektir.

‘HÜKÜMET ÖCALAN İLE HAREKETİMİZİ GECİKTİRMEDEN GÖRÜŞTÜRMELİDİR’

HDP Heyeti ve AKP yetkililerinin yaptığı açıklama, görüşmeler ve sürecin önemli bir aşamaya geldiğini göstermektedir. Hükümetin de katıldığı bu açıklamanın gereği süreci ilerletmek ve sonuca götürmek için Öcalan'ın, KCK hareketiyle gecikmeden görüştürülmesi gerektiği vurgulandı. "Böylece açıklamanın ciddiyeti pekişecek ve Kürt sorununun çözümü konusundaki inanç ve destek artacaktır" denildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler