Kimine göre spor, kimine göre oyun...

Espor nedir, ne değildir tartışmaları bir tarafa, su götürmeyecek bir gerçek var ki espor dünyadaki pazarını her geçen gün büyütmeye devam ediyor. Bu sektörün profesyonelleri tarafından, “Teknoloji ve sporun iç içe geçtiği, sosyalleştiren ve profesyonelleştiren bir alan” olarak nitelendirilen espor, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de takipçilerini ve gücünü hızla arttırmakta. Uzak Doğu merkezli, hızla büyüyen espor, yakın bir gelecekte geleneksel spora yetişecek belki de.

 

Peki, dünyada sporun 1 numaralı kurumu Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), esporu içselleştirecek mi? Örneğin 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na kabul gören sörf, kaykay, softbol veya beyzbolun yanında kendine yer bulacak mı?

 

Açıkçası bu soruya şimdiden yanıt vermek güç. Her ne kadar Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Thomas Bach’a göre, esporu oluşturan video oyunları içinde şiddet içeren olguların büyük ilgi görmesi, eğilimin o noktaya kayması önemli bir handikap olsa da. Elbette esporda ticari kaygının öncelikli olması, olimpiyat-amatör ruh temeli ile çelişmekte. Bu çıkışı yapan, olimpiyatların bir numaralı ismi Bach’ın, 1976 Montreal oyunlarında ülkesi Batı Almanya adına, kimilerine göre şiddet içeren bir spor dalı olarak kabul edilebilecek ‘eskrim’ dalında altın madalya kazanan olimpik bir sporcu olduğunu hatırlatmakta fayda var.

 

Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Bora Koçyiğit’le yaptığımız görüşmede, esporun olimpik bir spor dalı olup olamayacağı ile ilgili sorumuza, “Espor?özelinde Olimpiyat Komiteleri tarafından günden güne artan bir ilgi söz konusu. Ulaştığı milyonlarca izleyici, olimpiyatlara önemli bir değer katacaktır. Bu konuda en güncel adım ise geçtiğimiz sene yapılan Asya Oyunları” cevabını verdi. Asya’daki olimpiyat komitelerinin ısrar ettiği espor, günün birinde olimpik branş olur mu bilinmez ama bu beklenti 2020’ye yetişmeyecek gibi duruyor. Peki Türkiye’de durum ne?

 

Gençlik Spor Bakanlığı, olimpik branş olmayan espora sıcak bakıp oyunculara belirli kriterleri taşıması halinde lisans verse de Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tıpkı bağlı olduğu IOC gibi mesafeli konumda. 

 

Espor hakkında çok bir fikri olmayan insanlar bile en azından ekonomik boyutunun dalga dalga büyüdüğünün bilincinde. Ülkemizde espor futboldan sonra en çok izlenen spor branşları arasında diyen Koçyiğit, “Türkiye’de, 2017 ve 2018’de toplamda 35 milyon saat espor yayını izlendi. 2018’de ligimizin Türkiye Büyük Finali’nde yaklaşık 2 milyon tekil izleyici rakamına ulaşıldı” ifadeleriyle açıklıyor esporun etkileyici rakamlarını. Türkiye Büyük Finali’ne her yıl 12 binden fazla izleyici katılıyor ve biletlerin satılması 24 saat bile sürmüyor. Bora Koçyiğit ise, “İzlenme sayıları açısından en fazla ilgi gören etkinlik League of Legends’ın Dünya Finali olan Worlds 2018’i yaklaşık 100 milyon seyirci ekranları başından izledi” ifadeleriyle bu tezi destekler nitelikte açıklamalarda bulundu. Gelirlerini her yıl yüzde 38 arttıran esporun geçtiğimiz sene izleyici sayısı 380 milyonken, bu sayının 2020 yılı itibarıyla 500 milyon olması bekleniyor.

 

“Üniversitelerde espor üzerinden burs alarak, eğitimlerine devam eden gençler görebilecek miyiz” sorusuna, “Bahsettiğiniz ‘gelecek’ hali hazırda yaşanıyor aslında. Bu alanda kendisine kariyer planı çizen pek çok gencimiz var. Esporcular belli başlı okullarda burs almaya başladılar” dedi. Yakın zamanda, ABD, Norveç ve İsveç’te ilk örneklerini görmeye başladığımız “espor bursu”, Türkiye’deki diğer üniversitelerde görmemiz hiç şaşırtıcı olmayacaktır.