KKTC'den DSÖ’ye 'ortak üyelik' talebi

KKTC’nin DSÖ’ye ortak üye olması amacıyla kampanya başlatan Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, elde edilecek üyeliğin Kıbrıs Türkleri için önemli bir fırsat olduğunu belirterek, konunun Türkiye ile birlikte milli bir mesele olarak ele alınması gerektiğini söyledi.

Yayınlanma: 01.05.2020 - 09:11
KKTC'den DSÖ’ye 'ortak üyelik' talebi
Abone Ol google-news

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) üye olmaması nedeniyle koronavirüs salgını kapsamındaki yardımlardan faydalanamıyor. Kendini "Kıbrıslı bir dünya vatandaşı” olarak tanımlayan Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, KKTC'nin DSÖ’ye ortak üye olarak kabul edilmesi amacıyla sosyal medya üzerinden kampanya başlattı.

KKTC’de 10 Mart'ta başlayan koronavirüs salgını sürecinin, Kıbrıs Türkleri açısından iyi bir şekilde ilerlediğini kaydeden Hasgüler, KKTC’nin, DSÖ tarafından "ortak üye" statüsünde kabul edilmesi gerektiğine ilişkin cumhuriyet.com.tr’ye değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Mehmet Hasgüler

Uluslararası örgütlerin kendi uzmanlık alanı olduğunu belirterek, bu bağlamda bütün örgütleri incelediğini söyleyen Hasgüler şunları kaydetti:

"Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 1948’de ilan edilen kuruluş anayasasını inceledim. Anayasanın 3’üncü bölümü 8’inci maddesinde üyelik ve ortak üyeliğin tarifi yapılıyor. Bu bağlamda 195 asil üye var. Uluslararası ilişkilerini kuramayan bölge veya bölgeler ise "ortak üye" tarifi ile tanımlanmış. Bu üyelik Kıbrıs Türklerini tarif ediyor. Kuzey Kıbrıs için KKTC tanımlanması yasaklandı ancak Birleşmiş Milletler’in (BM) tarif ettiği şekliyle Kıbrıs Türk Bölgesini ABD tanıyor çünkü burada ofisleri bulunuyor. BM üyesi olan bir ülke tarafından çok rahat bir şekilde ortak üye olabiliriz. DSÖ içinde önerildiği takdirde hiçbir ülkenin veto etme hakı yok. Ortak üyeler salt çoğunluk ile seçiliyor. Üyelik alındığında oy hakkı dışında Kıbrıs’a DSÖ’nün ofisi ve bürosu açılıp, sağlık yardımlarından fayda sağlanabilir." 

'DÜNYA İLE BERABER İKİNCİ KEZ KARANTİNAYA GİRDİK'

Kıbrıs Türkleri'nin 15 Kasım 1983’ten beri karantina altında olduklarını belirten Hasgüler, "Dünya ile aramızda hep özlediğimiz bir irtibat var. Bu süreç Kıbrıs Türkleri için çok önemli bir fırsat. Biz dünya ile beraber ikinci kez karantinaya girdik. Dolayısıyla bunun bir çıkış olacağını düşünüyorum. Burada insani boyutlarda hareket edilmesi gerekiyor. Bu sorun bir sağlık hakkıdır. Kıbrıs Türkleri çok rahat bir şekilde DSÖ’ye ortak üye olabilmelidir. İlerideki alınacak çözümlere göre de üyelik farklı bir mesafeye geçebilir. Türkiye belli ülkere yardım ediyor. Kıbrıs Türkleri de burada karantinanın 2 katını yaşamak durumunda kalıyorlar. Bizlerin dış dünyaya ulaşma şansı yok. Sadece Türkiye kapımız var” dedi.

'MİLLİ MESELE OLARAK GÖRÜLMELİ'

DSÖ’ye ortak üye olunması talebinin Türkiye ile birlikte milli bir mesele olarak değerlendirilmesi gereketiğini kaydeden Hasgüler, "22 Nisan’da TBMM’ye verilmek üzere bir imza kampanyası başlattım. Kampanyadan önce hem Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hem de TBMM’de bulunan bütün parti başkanlarına mektup yazdım. 17 Nisan’da Türkiye Dışişleri Bakanlığına da bilgi notu geçmiştim. Bu bağlamda konunun ortak uzlaşma içerisinde bir milli mesele olarak görülmesini arzu ettiğimi belirttim” diye konuştu. 

'DOĞU AKDENİZ’DE PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK ELDE ETMİŞ OLURUZ'

KKTC'nin DSÖ’ye ortak üye olmasının kritik bir öneme de sahip olduğunu söyleyen Hasgüler, “Ortak üye olarak kabul edildiğimiz takdirde, Doğu Akdeniz’de yaşanacak olan olası gelişmelerde Türkiye ve Kıbrıs Türkleri psikolojik üstünlük elde etmiş olacak. Görünür olmak son derece önemli bir husustur. Ortak üyelik konu bakımından küçük gözükebilir ancak bu partiler, siyaset ve uyuşmazlık üstü bir meseledir. İnsanlık durumudur. Ortak üyelik konusunun çok kolay bir şekilde çözüleceğini düşünüyorum aksi halde hiçbir şey beceremeyiz demektir. Bu meseleyi halledemezsek diğer tüm iddialarımızı çöpe atalım” ifadelerini kullandı.  

DSÖ’nün, üye olmayan ülkelere; “Tüzüğümü kabul edin beraber çalışalım" diye çağrı yaptığını belirten Hasgüler son olarak şunları kaydetti: 

"KKTC’de 110 farklı ülkeden uluslararası öğrenciler ve öğretim görevlileri yaşıyor. Onlar da DSÖ’nün kurucularının çocukları. Bunun yanında Mart başında çoğu Alman olmak üzere 750 turist KKTC’ye geldi. Salgın sürecinin başlaması ile sağlık hizmetlerimizden faydalandılar. Yöneticilerimiz keşke Almanya hükümeti ile iletişime geçerek 'Siz bizi tanımıyorsunuz ancak biz sizin yurttaşlarınıza baktık’ diyebilseydi.” 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler