‘Yeni Türkiye’nin yeni muhalif şiiri’

2018 Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazanan Yücel Kayıran ile konuştuk. Ödül töreni bu akşam saat 19.00’da Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde.

Yayınlanma: 06.08.2018 - 23:08
Abone Ol google-news

Şair Yücel Kayıran, “Efsus’a Yolculuk” isimli kitabıyla 73. Yunus Nadi Ödülleri’nde Şiir ödülünü, küçük İskender ile paylaştı. Kayıran, kitabında ardışık dizelerden oluşan tek bir şiirle “yolculuğa” çıkarıyor okuyucularını.

-Efsus’a Yolculuk’un ön kapağında resim, arka kapağında da yazı yok. Neden böyle bir tercih yapıldı?

Şiir kitaplarının ön veya arka kapaklarında aslında söze pek yer yok. 60’lı ve 70’li yıllarda yayımlanan şiir kitaplarında sadelik esastı, hatta 80’li yıllarda yayınlanan şiir kitapları da böyleydi. Ama 90’lara doğru durum değişti. Şairin fotoğrafı, kimi şiir kitaplarının ana figürü haline geldi. Tabii bu, yayınevinin tasarrufuyla da ilgili bir durum. Kimi yayınevleri, şiir kitaplarını farklı bir dizi formunda yayınlıyor. Son üç şiir kitabım, “Çalgın”, “Son Akşam Yemeği” ve “Efsus’a Yolculuk”un kapak tasarımları. Metis Yayınları, bir şairin kitaplarını aynı kapak tasarımıyla yayımlıyor ama kitabını yayımladığı her şaire de farklı bir kapak tasarımı oluşturuyor. Şiir kitaplarımın kapak tasarımını ve renklerini severim. Ben sadelikten yanayım. Şiir ile okur arasına şair girmemelidir. Şiir kitabının kapağını açtığında, okurun, yüz yüze geleceği durum bir aporia (çıkışsızlık, geçitsizlik) durumudur, güneşli bir vadi değil.

-Nasıl çıktı “Efsus’a Yolculuk” fikri?

Fikirden hareketle de şiir yazılabilir. Ama fikir, oluşumu bakımından içsel değil dışsaldır. Şiirin dışsal olandan çok, sizde mevcut olana dayanması gerektiği inancındayım ben. Şairin kendi varlığını idrak etmesi gerekir. Şiir fikirden hareketle değil, insanın yüz yüze geldiği aporia durumundan hareketle yazılıyor. Benim her kitabımda bir sonraki kitabın izleri mevcuttur. Tabii bu durumu sonradan fark ettim. “Efsus’a Yolculuk”un emarelerini “Son Akşam Yemeği”nde görmek mümkündür söz gelimi.
n Kitabı bitiren bir okuyucu ne tür sorgulamalar yapsa sizi mutlu eder?
Bir şairi veya bir yazarı mutlu kılan, böyle bir mutluluk durumu var ise eğer, bu, okuyucunun yapıta ilişkin bir sorgulama yapması değil, yapıtı okumasıdır. Bir yazar veya bir şairin, yapıtının okunmasını dilemek dışında, okurdan bir talepte bulunmaya hakkının olduğunu sanmıyorum. Metnin diyalektik motoru, okunmaya başladığında işlemeye başlar. Gerçekleşmiyorsa, metin gerçekleştirilememiş demektir.

-Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazanmak nasıl hissettirdi?
Yunus Nadi Ödülü’ne katılan her şair, bu ödüle layık görülmeyi umar. Yunus Nadi Şiir Ödülü’nün poetik bir ödül olmasının yanı sıra siyasal, kültürel bir boyutu da var. Yunus Nadi Şiir Ödülü, bir Cumhuriyet ödülüdür aynı zamanda. Bana bu onuru hissetme imkânı verdikleri için, jürinin her bir üyesine saygılarımı sunarım.

‘3 bin dize tek bir şiir’

-Cumartesi Anneleri’nin acısını da yansıtmışsınız. Siyasal hayatınıza dair birkaç şiiriniz daha var kitapta, onların hikâyeleri nedir?

“Efsus’a Yolculuk”, üç bin dizeyi geçen, bölümsüz tek şiirden oluşuyor. Kitap yayımlandığında ilgiyle karşılandı, kitap çevresinde bir tartışma da yaşandı. Haydar Ergülen, Halim Şafak, Enver Topaloğlu, Oğuz Demiralp, Mustafa Günay, Fahri Öz, Nilay Özer, Ali Galip Yener, Yaşar Güneş, Bilal Kolbüken, Soner Demirbaş, Ersun Çıplak, Halil Ünal, İsmet Yüce, Canan Aktaş, Cemal Karakuş tarafından, metnin yapısının tartışıldığı ve benim için çok değerli olan yazılar kaleme alındı. Her bir yazara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sorunun yanıtına gelince... Yaşar Güneş’in Birikim dergisinde yayımlanan yazısında dile getirdiği bir ayrım vardı. Aşağı yukarı şöyle söylüyordu Güneş: “Bugün yeni bir Türkiye’den söz ediliyor ise ‘Efsus’a Yolculuk’, yeni Türkiye’nin yeni muhalif şiirini oluşturmaktadır.”

ÖDÜL TÖRENİ BUGÜN

Cumhuriyet Vakfı tarafından düzenlenen 2018 Yunus Nadi Ödülleri, bugün saat 19.00’da Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve
Sanat Evi’ndeki törenle sahiplerine sunulacak. Bu yıl 73’üncüsü gerçekleştirilen ödüllerde 4 dalda 5 ödül dağıtıldı.
Öykü Ödülü’nü “Öteki Düşler” isimli kitabıyla Yiğit Bener, Roman Ödülü’nü “Göl Yazı” kitabıyla Enis Batur kazanırken Şiir
Ödülü’nü “Ölen Sevgilimin Şiir Defteri” ile küçük İskender, “Efsus’a Yolculuk” ile Yücel Kayıran paylaştı. Sosyal Bilimler ve
Araştırma kategorisindeki ödülün sahibi ise “Öncesi ve Sonrasıyla Çifteler Köy Enstitüsü” kitabıyla İlyas Küçükcan oldu.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler