"Sanat zenginler için değil, herkes için olmalı”

Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi’ne bağlı Kaynar köyünde bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Uzunyayla Çerkes Kültür Festivali’nde binlerce Çerkes, Kafkas-Çerkes kültürünü yaşatmak için bir araya geliyor. Evrensel'den Barış Timur ile Uygur Orhan'ın haberine göre, bugün başlayan ve Kafkas Derneği’nin kuruluşunun 50. yıl dönümüne denk gelen festivale çevre illerden de katılım bekleniyor.

 ‘UNUTTURMAMAK İÇİN GÖRSELLİK DAHA ETKİLİ’

Kısa süre önce tanıştığımız Furkan, sanki yıllardır tanıyormuşuz gibi samimi. Yıllardır kargoda çalıştığını söyleyen Furkan Polat, kargoculuk dışında sanatla uğraşıyor. Çizimler yapıyor, ağaçlara Çerkes kültürünü yansıtan figürler yapıyor. Festival hazırlıkları içinde olan Furkan anlatıyor: “Sanatın içinde kötülük olmaz. Sanatın değiştirici ve dönüştürücü gücüne inanıyorum. Bunun için kendi kültürümüzü yansıtmanın ve devam ettirmenin bir yolu olarak görüyorum sanatı. Çerkesler can damarları kesilmiş bir halktır. Kendi anavatanımızdan kovulduğumuzdan beri çeşitli sıkıntılar yaşıyoruz. Acı anımız olan sürgünü resmediyoruz mesela. Çünkü yeni nesillere, çocuklarımıza anlatmamız lazım. Bu da ne yazık ki sadece sözlü olmuyor. Görsel şeyler çok daha etkili olabiliyor öğretmek ve unutturmamak için. Bu yolla çok daha kalıcı olacağına inanıyorum” diyor.

 Furkan Polat, ağaçlara Çerkes kültürünü yansıtan figürler çiziyor.

‘FESTİVAL, KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMAK İÇİN ÖNEMLİ’

Çerkeslerin kültürlerine bağlı olduklarını belirten Furkan şöyle devam ediyor: “Bugün Çerkeslerin kültürlerine bu kadar bağlı olmasının çok net somut örnekleri var. Mesela bizler Kurtuluş Savaşı’nda yalnızca ana dilimizi konuşuyormuşuz. Yalnız şimdiye baktığımız da gençlerimizin kendi dillerini bilmediğini görüyoruz. İnsanlar rüyalarında bile anadillerinde konuşurlar. Bundan kaynaklı olarak bizlerin bugün, anadilde eğitim talebimiz var. Çerkesçe televizyon kanalı yok. Bana sorarsanız asimilasyon hâlâ devam ediyor. Bizlerin amacı da, dernek üzerinden geçlerimizi, çocuklarımızı, kadınlarımızı yani bütün halkımızı festivalde toplayıp kültürümüzü yaşatmaya çağırmak. Bir daha söyleyeyim bunun bir aracı da sanattır. Atalarım o sıkıntıları yaşamasaydı, ben bugün başka şeyler resmederdim.”

 ‘ESERLERİMİZ FESTİVALDE SERGİLENECEK’

Kayseri Kafkas Derneği’nin tiyatro faaliyetlerinde de görev aldığını dile getiren Furkan Polat, “Anadilimizde, Çerkesçe tiyatro oyunları sergiliyoruz. Daha önce bahsettiğim gibi amacımız unutulmaya yüz tutmuş dilimizin yaşamasıdır. Sanat aracılığıyla, yöresel kıyafetlerimizi ve görsel kültürümüzü öğretiyoruz gençlerimize. Düzenlediğimiz bu büyük festival de halkımızın bir arada olmasının bir parçası. Burada yaptığımız eserler festivalde sergilenecek” diyerek festivale katılım çağrısı yapıyor.

 ‘SANAT ZENGİNLER İÇİN DEĞİL, HERKES İÇİN OLMALI’

İşçi olan Furkan’a çalışma koşullarını sormadan edemiyoruz. “Ne yazık ki yaşadığımız dünyada gelir adaletsizliği var” diyerek söze başlayan Furkan şöyle devam ediyor: “İşçilerin öncelik verdiği şey geçinebilmek oluyor. Sanat bizler için ikinci hatta üçüncü planda. Benim her ne kadar çocukluktan gelen bir hevesim, ilgim olsa da kendi kültürümü yansıtmak için elimi taşın altına koyuyorum. Zorluklar beni sanat yapmaya itiyor ama diğer işçi arkadaşlarım geçim derdi yüzünden sanatla ilgilenemiyor. Maddi durumumuz yerinde olsaydı diğer işçi arkadaşlarımın da farklı sanat dalları ile uğraşacağına eminim ama maddi imkansızlıklar işçilerin sanatla uğraşmasına engel oluyor. Ama benim yaptıklarım diğer işçi arkadaşlarımı heveslendiriyor. Toplumun tümünün sanat kültüründen nasiplenmesi, sanatın emekçiler arasında yer bulması, karşılık bulaması için olağan üstü bir çaba gerekiyor. Sanat zenginler için değil, herkes için olmalı.”

 ‘ÖRNEK BİR FESTİVAL’

Festivalin son 10 yılda düzenlenen en büyük festival olacağını belirten Murat Kaynar ise, “Bunun sebebi de derneğimizin ve insanlarımızın bu işe büyük önem vermesinden kaynaklı. Çerkesler tek bir çatı altında olduklarından dolayı böyle bir etkinliği gerçekleştiriyor. Hepimiz işin ucundan tuttuk. Kolektif bir çalışma oldu. Etkinliklerimiz böyle devam etmesi için de bizlerin mikro-milliyetçilik yapmaması gerekmektedir. Yani kendi içimiz de bölünmemiz lazım. Tek bir çatı altında toplanmamızı sürdürmemiz gerekiyor. Bütün azınlıkların da örnek alması gerekiyor” dedi.