'Akdeniz' için suç duyurusu

Bir sanat yapıtının, “Akdeniz”in, 1986’da yitirdiğimiz İlhan Koman’ın emeğinin hakkını arıyor ve savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum. Heykelin kolunun kırıldığı anın fotoğrafları, videoları ortada. Kolu kanadı kırılan hukuk ve adalet sistemimizin içinde yok mu bu konuda soruşturma açacak bir savcı!

Yayınlanma: 18.08.2014 - 09:41
Abone Ol google-news

Durup dururken ya da çok kızdığınız için bir insanın kafasını, kolunu ya da bacağını kırarsanız ne olur? Olağan koşullarda, mahkemeye çıkarılır, ceza alırsınız.

Peki, aynı şeyi bir sanat yapıtına yaparsanız ne olur? Olağan koşullarda, bunun da cezası vardır.

Çok taze bir örnek vereyim.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin demokrasi ve insan haklarına ilişkin tutumunu açıktan açığa eleştiren işleriyle tanınan çağdaş Çinli sanatçı Ai Weiwei’in, Miami’deki Perez Sanat Müzesi’nde sergilenen bir vazosu, bir süre önce Maximo Caminero adında bir sanatçı tarafından yere atılarak kırılmıştı.

Tutuklanıp iki gün gözaltında kalan Caminero hakkında açılan dava geçenlerde sonuçlandı. Caminero, 18 ay göz hapsinde tutulacak, çocuklara resim yapmayı öğreteceği 100 saatlik kamu hizmetinde bulunacak ve 10 bin dolar tazminat ödeyecek.

Bu dumanı üstünde örneğin bana hemen neyi anımsattığını kolayca tahmin edebilirsiniz.

 

‘Cehaletin vahşeti’

Bir süre önce, İsrail’in Filistin halkına karşı giriştiği acımasız saldırıları protesto amacıyla düzenlenen gösteride, ülkemizin yetiştirdiği en saygın heykeltıraşlardan İlhan Koman’ın “Akdeniz” adlı yapıtının sağ kolu, benzer bir acımasızlıkla kırılmıştı.

Aklıma IŞİD’in, insanları boğazlamasının yanı sıra, Irak’taki farklı din ve mezheplerin kültürel varlıklarına uyguladığı “cehaletin vahşeti”ni düşüren bu olaydan sonra, neyse ki Koman’ın “Akdeniz”ini iyi bilen heykeltıraş Ferit Özşen’in emeği ve ustalığıyla “kopan kol” onarılıp yerine takıldı da, yüreğime biraz olsun su serpildi.

 

Kentin çağdaş simgesi

Şimdi, merak ediyorum, İstanbul kentinin çağdaş simgelerinden biri olan “Akdeniz”in kolunu kıran ya da kıranlar hakkında soruşturma açıldı mı? Bildiğim kadarıyla, açılmadı.

Peki, bu heykelin sahibi konumundaki kuruluş, Koman’ın ailesi ya da “Akdeniz”in yer aldığı Levent’in bağlı olduğu belediye, bir suç duyurusunda bulundu mu? Bildiğim kadarıyla, bulunmadı.

Akdeniz uygarlığını temsil eden görkemli bir heykel, yabanıl, hoşgörüsüz, bağnaz eller tarafından, hem de İsrail’in saldırganlığına karşı çıkıldığı söylenen bir gösteri sırasında kırılıp parçalanıyor ve bu konuda en küçük bir yasal işlem yapılmıyor.

 

‘Medya abartıyor!’

Diyeceksiniz ki: “Kadınların hemen her gün saldırıya uğraması, dahası öldürülmesi karşısında başbakanının ‘Medya abartıyor!’ dediği; Gezi Direnişi sırasında güvenlik güçlerinin öldürdüğü, yaraladığı gençlerin yasal haklarının aranması şöyle dursun, iktidar ağızlarının ‘Oh olsun!’ diye haykırdığı bu ülkede, sen bir sanat yapıtının hakkını mı arıyorsun?”

Haklı olabilirsiniz. Ama, evet, bir sanat yapıtının, “Akdeniz”in, 1986’da yitirdiğimiz İlhan Koman’ın emeğinin hakkını arıyor ve savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum.

Heykelin kolunun kırıldığı anın fotoğrafları, videoları ortada. Kıranlar açık seçik görülüyor.

Son yıllarda kolu kanadı kırılan hukuk ve adalet sistemimizin içinde yok mu bu konuda soruşturma açacak bir savcı!

 

Özgürce kol kanat gersin

Bu tür saldırılardan korumak amacıyla “Akdeniz” heykelinin önümüzdeki dönemde kapalı bir mekâna yerleştirilmesinin düşünüldüğünü duydum.

Oysa ben, “Akdeniz”in, İstanbul kentinin orta yerinde bize özgürce kol kanat germesini istiyorum. Tıpkı, hiçbir ayrım gütmeksizin, herkesin kentin meydanlarında öldürülmeden, düşüncelerini özgürce eyleme dökebilmesini istediğim gibi...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler