‘Atatürk’ün sandalına takılırmış’

Gazeteci Coşkun Aral ile Ara Güler, çok uzun süreler birlikte hem Türkiye hem de dünyayı gezmiş iki isim. Aral ile dün Güler’in sahibi olduğu İstiklal Caddesi’ndeki Ara Kafe’de bir araya geldik. Gazeteci Aral, ustasının bilinmeyenlerini anlattı.

Yayınlanma: 18.10.2018 - 23:49
Abone Ol google-news

Fotoğraf dünyasının kaybını nasıl anlatırsınız?

Hem foto muhabirliği hem muhabirlik, gazetecilik çok şey kaybetti. Çünkü Ara Güler hiçbir zaman ben sanat fotoğrafçısıyım demedi. Ben foto muhabiriyim, gazeteciyim dedi. O bu topraklar kadar dünyanın tartışılmaz foto muhabiriydi. Bir dünya değeriydi. Hem dünya, hem bölgemiz, ülkemiz çok şey kaybetti. Winston Churchill ile kaç kişi buluştu, onu İstanbul’da kaç kişi gezdirdi?

Sizin için ne ifade ediyordu Ara Güler?

1977’de İstanbul’da Kanlı 1 Mayıs yaşandığında o beni buldu. Fotoğraflarımı inceledi. İlk teklifi o zaman ondan aldım, dünyalar benim olmuştu. Çıraklığını yapmaya başladım, ışık takma, fotoğraf makinesi taşıma, röportajlara birlikte gitme...
Her gün yeni bir şey öğreniyordum. Gariptir, yaş ilerledikçe o birikimlerin ne kadar çeşitli, farklı olduğunu gördüm. Ben mesela Atatürk’ü görmediğini sanıyordum. Bana geçmişte sorduğumda babasının onu cenazeye götürdüğünü söylemişti ama geçen yıllarda bir kere sohbette “Sen biliyor musun evladım, Gazi Mustafa Kemal’in Florya’da kürek çekerken çekilen fotoğraf var ya, o kayığın arkasına takılıp bıcı bıcı yapanlardan biri bendim” dedi.

Son dönemdeki kendisine yönelik eleştiriler için ne söylersiniz?

O eleştirilere ben de karşı çıkıyorum. Biz foto muhabiriyiz. Sanat fotoğrafçısı, tanıtım fotoğrafçısı değiliz. Öncelikle bunu bilmek lazım. Ben Lübnan’da yaşadığım süreç içerisinde tüm örgüt liderlerinin aileleriyle beraber röportajlarını yaptım ve dünyanın en önemli dergilerinde yayımlandı. Kimse bana gelip bir şey demedi. Çok dar açıdan bakıyoruz. Buna da bizim büyüme çağında olan toplum duyarsızlığı diyelim. Bu “Ya bendensin ya değilsin” alışkanlığımızdan zamanla vazgeçeceğiz. Kutuplaşma hoş bir şey değil, Ara hiçbir zaman kutuplaşmanın adamı olmadı.

İlber Ortaylı’yla da paylaşmıştım, ona da “Neden tüm kütüphanesini bırakıyor” demişlerdi. Ara da bugün tüm fotoğraf değerlerini bıraktı. Bırakmasa da yansa mı, yok mu olsa? Bunu söyleyenler, madem öyle benzer alternatifleri daha önce sunsunlar.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon