Üç han yeniden doğdu

Türkiye’de her şey yıkılmıyor. Yapılan güzel şeyler de var. Örnek olarak Başkent’teki üç ayrı hanı göstermek olası: Ankara’daki “Samanpazarı-Koyunpazarı-Atpazarı” sırasındaki üç halkanın sonuncusu olan Atpazarı’nda yer alan Çengel Han, Kanuni döneminde Mihrimah Sultan’ın eşi Damat Rüstem Paşa tarafından 1522-1523 yıllarında yaptırılmış.

Yayınlanma: 01.02.2019 - 22:07
Abone Ol google-news


Önceleri büyük şehirlerden gelen tiftik, yapağı, pirinç ve ham deri tüccarlarına “odalık” ve “develik” kısımlarıyla hizmet vermiş, daha sonra tabakhane ve yün deposu olarak kullanılıp 20. yüzyıl sonlarında terk edilmiş. 1980’lerde Anıtlar Yüksek Kurulu’nca “korunması gereken tarihi eser” olarak tanımlanan han bir süre boş bırakıldıktan sonra, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na kiralandı.

2003-2005 arasında “aslına uygun olarak geçirdiği söylenen bir restorasyon” sırasında avlusunun üstü camla kapatılarak “Rahmi M. Koç Müzesi”ne dönüştürüldü ve 6 Nisan 2005’de ziyarete açıldı.
32 odalı Çengelhan şu anda zemin katında “Raylı Ulaşım-Oyuncaklar-Bebek Evleri-Esnaf Sokağı-Vehbi Koç’un Dükkanı-Atatürk ve Ankara”; birinci katında “Rahmi M.Koç Galerisi- Amerikan Koleksiyonu-Mustafa V.Koç Galerisi-Denizcilik”; bodrum katında ise “Tıp-Eczacılık-Tarım” gibi konularda obje, belge, nesne ve fotoğrafların sergilendiği karmaşık yapılı bir müze olarak hizmet veriyor.

Çengelhan’ın 2001’deki giriş kemeri ile ilerideki han kapısı ve Fehmi Usta’nın dükkânı önünde döner bekleyenler.

Anadolu  kervansarayı

1511’de yaptırıldığı vakfiyesinden anlaşılan Safranhan (Zağfiran Hanı), tipik bir Anadolu kervansarayı olarak kullanılmış, Ankara’da sof ticaretinin bitmesiyle önemini yitirmiş. Osmanlı’nın son dönemleriyle Cumhuriyetin ilk yıllarında cezaevi olarak da hizmet veren Safranhan, sonraki yıllarda tamamen “depo” kimliğine bürünmüş.

2012 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alınan han, aslına sadık kalındığı ifade edilen bir biçimde onarılarak 2 Haziran 2016’da Çengelhan Müzesi bünyesine katıldı ve yeraltından müze ile birleştirildi.

Günümüzde Safranhan’ın zemin katında “Karayolu Ulaşımı-Matbaa-Makineler”, birinci katında ise “İletişim-Bilimsel Aletler-Havacılık-Günlük Yaşam-Eski Ankara Yazıhanesi” gibi konularla ilgili, türlü nesneler sergileniyor.

Eğitim ortamı

Kitabesi bulunmamakla birlikte araştırmacılar tarafından 16. yüzyıl sonları ile 17. yüzyıl başları arasına tarihlenen Çukurhan da bir Atpazarı kervansarayı.
Ankaravi Mehmet Emin Efendi Vakfı’na bağlı. İlk yıllarında ağır hapis cezalı mahkûmlar için hapishane, Milli Mücadele yıllarında ise karargâh olarak kullanılmış. 1950 yangınından sonra yenilenerek özgünlüğünü yitirmiş.

Rahmi M. Koç Kültür ve Sanat Vakfı’nca kiralanıp Ekim 2007-Mayıs 2010 arasında geçirdiği yaklaşık 2.5 yıllık bir restorasyon sonrasında Mayıs 2010’da, Divan Çukurhan adı altında butik bir otel olarak hizmete açıldı. 19 odası var, yerin altından Safranhan ile bağlantılı.

Zengin koleksiyon

Bu üç hanın çeşitli katlarında özenle düzenlenmiş ve değişik lezzetler sunan, Divan Cafe (Çengelhan), Safran Brasserie ve Restoran (Safranhan), Divan Patisserie ve toplu kiralanmalarda hizmet veren Avlu Restoran (Çukurhan) gibi yeme-içme mekânları da yer alıyor.
Çengelhan’ın önündeki Bedesten kısmında; takı, giysi, aksesuvar, cam, seramik, porselen, zeytin ve zeytinyağı gibi çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı 8 adet dükkân da bulunuyor.
Zengin koleksiyonu ve uzmanlarıyla, müzeyi özellikle çocuklar için bir eğitim ortamına dönüştürmek Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi’nin başlıca amaçları arasında. Katılımcılara, müzenin “karayolu ulaşımı, denizcilik, iletişim, bilimsel aletler” bölümlerini kapsayan İlköğretim Eğitim Paketi sunulmakta, eğitici ve eğlenceli etkinliklerin yer aldığı Hafta Sonu Atölyeleri düzenlenmekte, çocukların müzede yer alan Bilimsel Deney Aletleri’nden uygulamalı olarak yararlanmaları sağlanmakta, okul öncesi çocukları için Anasınıfı Eğitim Paketi verilmekte.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler