Kötü şiirler, iyi filmler

Monte-Carlo Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü, ‘Bad Poems’ adlı otobiyografik filmiyle Macar yönetmen Gabor Reisz’in oldu

Yayınlanma: 10.03.2019 - 23:11
Abone Ol google-news

Çocukluğundan beri bir şeyler hep ters gitmiş... Buraya nasıl geldim diye düşünmeye başladığı an otuz üç yaşındaki Tamas Merthner kırık bir kalple nasıl başa çıkacağının da hesabını yapmaya başlıyor. Bir sinema bursuyla Paris’te yaşamakta olan Tamas, sırılsıklam âşık olduğu Anna tarafından terk edilince bir iç hesaplaşma yapma ihtiyacını hissediyor.

Gerçek aşkın sadece yitirildiğinde mi var olup olmadığını anlamak isteyen Tamas’ın hikâyesi 1980 doğumlu Macar yönetmen Gabor Reisz’in otobiyografik filmi BAD POEMS’in (Rossz Versek) felsefi teması. Bu yıl Monte-Carlo Film Festivali’nde gördüğüm ve en güzel olduğunu düşündüğüm film, festival jürisi tarafından En İyi Film ödülüyle taçlandırıldı.

Filmde sadece Tamas’ın on yedi yaşında yazdığı kötü şiirler ve gençlik acıları değil, bir hayatın bilançosundan da bahsediliyor. Kendi çocukluğunu 7, 14, 17 yaşındaki hayatıyla, büyük bir depresyon geçirdiği son üç yılını sinema ekranına taşımakla yetinmeyen Gabor Reisz, son derece doğru bir kararla filmin başrolünde de kendisi oynamayı seçmiş.
Bu karar sayesinde rol yapan yapmacık bir aktör yerine acıları ve seçimleriyle yüzleşen, zaman zaman kendisiyle dalga geçen bu karakteri, bu usta işi, dokunaklı, sürrealist dokunuşları olan filmde keyifle izliyoruz.

Komedi filmleri...
Ezio Greggio oyunculuk, komedyenlik ve televizyonculuk yapan, İtalya’nın çok sevilen, popüler bir sanatçısı. Yıllardır Monako’da yaşayan Greggio’nun 16 yıldır başkanlığını yaptığı Monte-Carlo Film Festivali’nde bu yıl Fransa, Romanya, Bulgaristan, Belçika, Kanada, Amerika, Macaristan, İspanya, İsrail, İtalya ve Arjantin’den gelen filmler yarıştı. Şu günlerde yıl sonunda Çin’de çekeceği ‘White Cloud’ isimli Cengiz Han filminin çalışmalarını yapan ünlü sinemacı Emir Kusturica’nın başkanlığındaki jüride Mathilda May, Edoardo Leo ve Sandra Milo da yer aldılar. Monte-Carlo Film Festivali’nin önemli bir özelliği de festivalin dünyaya açık olmasına rağmen festivale sadece komedi türündeki filmlerin kabul edilmesi.

Yönetmen ödülü Nicola Palo’nun...
4-9 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen festivalde cumartesi akşamı yönetmen ödülüne ‘Emma Peeters’ filmiyle kadın yönetmen Nicole Palo, Erkek Oyuncu ödülüne ‘An Unexpected Love’ filmiyle Ricardo Darin, Kadın Oyuncu ödülüne ‘Juliet, Naked’ filmiyle Rose Byrne, Senaryo ödülüne ise ‘Tel Aviv On Fire’ filmiyle Dan Kleinman ve Sameh Zoabi değer görüldüler.

Sandra Milo, Andrea Ferreol, Michael Madsen, Carlo Verdone, Paolo Genovese, Antonio Albanese, Salvatore Esposito, Edoardo Leo ve jüri başkanı Emir Kusturica’ya onur ödüllerinin de verildiği tören cumartesi akşamı sanat merkezi Grimaldi Forum’da gerçekleştirildi.
Reisz ‘For Some Inexplicable Reason’ filminden sonra yaptığı bu ikinci filminde küçük yaştan beri hayat, aşk ve kendisiyle olan hesaplaşmalarını kronolojik olmayan bir düzen ve yeni, enerjik bir sinema diliyle anlatıyor.

Gençliğinde aşk acısıyla ilan panolarına kafa atan Tamas, her şeye rağmen tünelin sonundaki ışığı görebilen, yaşama sevinci olan bir adam. İstemeden de olsa reklamcılık yapmaya karar verme aşamasına gelen genç adam ‘PİPİ marka tavuk etinin ilelebet sürdüğü’ sloganını bir reklam kampanyasında kullanıyor.

Oysa reklamcılık değil, çok sevdiği teyzesi Vali’nin kendisine genç yaşta söylediği, aşkın bir mucize olduğu ve ‘aşk’ın ilelebet devam edeceği düşüncesi hem filmin ana teması, hem de Tamas’ın kurtuluş noktası. Genç yönetmen Paris’teki bir havaalanında çekilen oldukça dokunaklı bir sahnede hem baba oğulun ilişkisini, hem de günümüz hayat koşullarının şekillendirdiği bu zorlu hayatı, akıllarda kalan, çok güzel bir sinema diliyle bir şölene dönüştürüyor. BAD POEMS 2019 yılının ilk güzel sürprizlerinden...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler