Pera Müzesi, Osman Hamdi Bey’in ünlü yapıtını sanatseverlerle farklı bir platformda buluşturuyor

Muse VR tarafından düzenlenen “Osman Hamdi Bey’in Dünyasına Yolculuk: Sanal Gerçeklik Deneyimi” başlıklı proje, bu nadide eserin 1906 yılının ilk aylarında, Osman Hamdi Bey’in çalışma odasında deneyimlenmesine olanak tanıyor.

Yayınlanma: 22.05.2019 - 22:37
Abone Ol google-news

Osman Hamdi Bey’in Ortaköy’deki evindeyim. Çalışma odası olarak kullandığı genişçe salonun duvarlarında aile fertlerinin ve kendisinin fotoğrafları asılı. Kış aylarında odayı ısıtan büyükçe bir soba hemen karşı köşede, diğer tarafta ise büyükçe bir masa var, üzerinde envai çeşit kitap, kâğıt ve resim malzemesiyle... Odaya girer girmez dikkatimi çekmişti ama sona bıraktım, resim tarihimizin muhtemelen en bilindik başyapıtıyla kaçınılmaz yüzleşme ya da heyecan yüklü bir vuslat vakti, daha çok geciktiremem. 20’nci yüzyılın hemen başlarında yarattığı bu eser, “Kaplumbağa Terbiyecisi”, işte bu odada vücut bulmuş, ve tüm ihtişamıyla karşımda artık. Elimi tutsam dokunacağım. Ama o da ne! Kendimi bir anda tablonun içinde, bambaşka bir âlemin orta yerinde buluyorum. Başka bir oda burası ve etrafa dağılmış kaplumbağalar, havada gezinen toz tanecikleri ve alçakta konumlandırılmış pencerelerden sızan gün ışığı hüzmeleri... Yerden aldığım bir marul yaprağını hemen Kaplumbağa Terbiyecisi’nin (Osman Hamdi mi demeliyim yoksa?) ayağının dibindeki kaplumbağalardan birine yedirmeye başlıyorum. Sonra doğrulup, dışarıya bakan yaşlı adamla göz göze gelir miyim umuduyla iyice yaklaşıyorum. Kulağımda yankılanan incecik bir müzik ve aklımda hep aynı soru: “Ben rüyada mıyım?”

Hayır, ne bir düş gördüğüm ne de gerçekten yüzyıl öncesinde, Osman Hamdi’nin odasındayım. Bu sanal gerçekliğin içinde kaybolmuşken, zamanda bir yolculuk yaptığım doğru belki bir anlamda, ama aslında Pera Müzesi’ndeyim. “Kaplumbağa Terbiyecisi”nin, yani Osman Hamdi’nin ünlü tablosunun hemen yamacında, kafamda özel bir gözlük, kulağımda kulaklıklar ve iki elimde iki kumandayla...

Özel eşyalar, müzikler...

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Türk resminin en çok tanınan yapıtlarından biri olan Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bir sanal gerçeklik projesiyle canlandırıyor. Eserin, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’na girişinin 15. yıldönümünde hayata geçirilen proje “Osman Hamdi Bey’in Dünyasına Yolculuk: Sanal Gerçeklik Deneyimi” başlığı taşıyor. Çeşitli arşiv ve koleksiyonlarından derlenen bilgi ve belgelerle zenginleştirilen VR uygulamasında, izleyiciler sanatçının çalışma odasını ziyaret edebiliyor, sanatçının özel eşyalarından dönemin müziklerine, birçok önemli unsurla buluşabiliyor.

‘Daha kişisel’

Teknolojinin hızlı ilerleyişi ile sosyal yaşamın dönüştüğünü ve bu dönüşümün müze kavramının algılanışına yönelik değişimi de beraberinde getirdiğini ifade eden Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, bu proje ile sanatseverler için yeni bir deneyim tasarladıklarını ve müze deneyimini mekân ötesine taşıdıklarına dikkat çekiyor. Özalp Birol, projeyi şu sözlerle anlatıyor: “Sanal gerçeklik deneyimi ile müze deneyimini daha kişisel ve interaktif kılıyor, ziyaretçilerimize daha zengin bir tecrübe sunuyoruz. Bu proje, bundan 15 yıl önce koleksiyonumuza kattığımız, Türk resminin ender yapıtlarından biri olan Osman Hamdi Bey’in ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ resmi, günlük yaşantısı ve çalışma ortamına dair fikir veriyor.”

“Osman Hamdi Bey’in Dünyasına Yolculuk: Sanal Gerçeklik Deneyimi”, Pera Müzesi ziyaretçilerine ücretsiz sunulmaktadır. VR deneyimi hafta içi 11.00 - 14.00 ve 16.00 - 19.00, cuma günleri 11.00 - 14.00 ve 17.00 - 21.00, hafta sonları ise saat 11.00 - 17.00 arasında ziyaret edilebilir.

‘Kaplumbağa Terbiyecisi’nin Hikâyesi...

Kaplumbağa Terbiyecisi, Osman Hamdi Bey’in 1906’nın 1 Mayıs günü Paris Grand Palais’de açılan, Fransız Sanatçılar Derneği’nin (Société des Artistes Français) düzenlediği Salon sergisinde Fransızca adı “L’homme aux Tortues” (Kaplumbağalı Adam) olan, sergiye ait katalogların birindeyse İngilizce adı kısaca “Tortoises” (Kaplumbağalar) olarak verilen eseridir. Resmin üzerinde yer alan 1906 tarihi, mayıs ayındaki sergiye yetişebilmesi için yılın ilk aylarında tamamlanmış olması gerektiğini düşündürür.

Osman Hamdi Bey, resmin yapılışından 37 yıl önce Bağdat’tayken babasına yazdığı bir mektupta Tour de Monde dergisinin eline geçen sayısını zevkle okuduğunu belirterek teşekkür eder. Derginin ilgili sayısında Aimé Humbert adındaki İsviçreli diplomatın Japonya’da gördüklerini anlattığı bir makalesi de yer almakta, genellikle Koreli olduğu belirtilen kaplumbağa terbiyecilerinden söz edilmektedir. Terbiyecilerin küçük bir davulla çaldıkları ritim eşliğinde kaplumbağalara sıra halinde yürümeyi, alçak bir masanın üstünde üst üste dizilmeyi öğrettiklerini anlatan metne bu etkinliği betimleyen bir gravür de eşlik eder. Söz konusu makale ve gravürün Osman Hamdi Bey’e eseri için bir fikir, esin verdiği düşünülebilir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler