Büyük ustaya veda

Türk sineması ve tiyatrosunun usta isimlerinden Fikret Hakan, İstanbul Kartal’daki akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede dün sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. 83 yaşındaki sanatçının vefatı, sanat dünyasını ve sevenlerini yasa boğdu. Hakan için bugün 14.00’te İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde bir tören düzenlenecek. Törenden sonra sanatçının cenazesi Levent Camii’nde kılınacak ikindi namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek.

Devlet sanatçısı

Gerçek adı Bumin Gaffar Çıtanak olan Firket Hakan, 23 Nisan 1934 tarihinde Balıkesir’de doğdu. Sanat hayatına henüz lise öğrencisiyken İstanbul Ekspres gazetesi için kaleme aldığı ve yazı başına bir lira aldığı öyküler ve röportajlarla başladı. 1950 yılında Ses Tiyatrosu’nda açılan sınavı kazanarak oyunculuğa başladı. İlk rolü “Üç Güvercin” operetindeki palyaçoydu. Daha sonra “Leblebici Horhor” ve “Afrodit”te rol aldı. Bu sırada ismini değiştirip Fikret Hakan yapmıştı. Hakan daha sonra Çığır Sahne, Cep Tiyatrosu, Küçük sahne, Oraloğlu Saat 6 Tiyatrosu, kurucusu olduğu Sahne 8 ve Fikret Hakan Tiyatrosu gibi tiyatrolarda da rol aldı.

Sinemaya ilk adımı ise 1953 yılında “Köprüaltı Çocukları” adlı filmle oldu. 1960’larda “Yılanların Öcü”, “Karanlıkta Uyananlar” gibi filmlerle adını iyice duyurdu. 1970’li yıllarda senarist, yönetmen ve yapımcı olarak da çalışan Hakan’ın “Üç Arkadaş” (1958) ve “Keşanlı Ali Destanı” (1964) adlı filmlerdeki performansları da çok konuşuldu. Sanatçı 1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı.

Üç önemli nokta

Kariyeri sorulduğunda üç önemli noktaya dikkat çekerek “Babıâli, tiyatro ve beyazperde” diyen Hakan’ın rol aldığı filmlerden bazıları: ‘Keşanlı Ali Destanı’, ‘Yılanların Öcü’, ‘Karanlıkta Uyananlar’, ‘Köprüaltı Çocukları’, ‘Üç Arkadaş’, ‘Cingöz Recai’, ‘Beyaz Mendil’, ‘Zehir Hafiye’, ‘Affetmeyen Kadın’, ‘Avanta Kemal’, ‘Bitmeyen Yol’, ‘Buzlar Çözülmeden’, ‘Devlerin Aşkı’, ‘Gülbeyaz’, ‘Eğreti Gelin’, ‘Kaybolan Yıllar’...

ARDINDAN...

Halil Ergün: Büyük aktördü. Şairdi, iyi türkü söylerdi, aktördü, bir sanatçıydı gerçekten. Bir kuşak gidiyor, ve tabii bu bizi çok sarsıyor.

Hülya Koçyiğit: Her yeni oyuncu gibi kendisinden çok fazla şey öğrendiğim, herkesin derin bir sevgi ve saygıyla yaklaştığı usta oyuncu Fikret Abi’m... Mekânın cennet olsun...

Ayşegül Aldinç: Ustam Fikret Hakan da veda etmiş bize. Çok üzgünüm. Hayat... Geriye anılar ve fotoğraflar kalıyor. Döneminin en yakışıklı oyuncularındandı. Ustaların yeri dolmuyor.

Selda Alkor: Fikret Hakan’la oynadığım her film benim için ders niteliğinde olmuştur ve bana sınıf atlatmıştır. Bizim zamanımızda oyunculuk okulu yoktu, büyüklerimizden öğrendik. Çok severim Fikret Hakan’ı. Sinema önemli bir adamını kaybetti.

Hale Soygazi: Çok değerli bir aktördü, çok önemli filmlere imza atmıştı. Türk sineması için büyük kayıp.

Cüneyt Arkın: Kocaman bir yiğitti o. Sette onu gördüm mü huzur ve güven duyardım. O, Türk sinemasının “en baba’’ direklerinden biriydi. İkinci kitabımda bir şiir yazmıştım Fikret Ağabeyim için; “Ne Güzel İnsansın” diye. Herkesin başı sağ olsun.

Filiz Akın: Fikret Hakan’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Hep deniyor ya “Git gide ıssızlaşıyor Yeşilçam!” diye… “Güle güle” büyük usta…

Ediz Hun: Çok değerli bir insan, çok önemli bir sanatçıydı. Çok üzüldüm, Allah gani gani rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.