Adana’nın ardından...

24. Adana Film Festivali sona erdi ama tartışması, polemiği, şikâyeti devam ediyor. İşte festivalden kalanlar.

Yayınlanma: 02.10.2017 - 21:39
Abone Ol google-news

24. Adana Film Festivali 1 Ekim Pazar günü yapılan son gösterimlerle sona erdi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da festivale dair çeşitli tartışmalar, polemikler ve şikâyetler var. Biz en sondan, yani ödüllerin de sahiplerini bulduğu kapanış töreninden başlayalım.

Meltem Cumbul ve Ayşe Arman’ın sunuculuk görevini üstlendiği tören bir dizi aksaklığa da sahne oldu ne yazık ki. Tören öncesi doğru dürüst bir hazırlık yapılmadığı için ödülünü almaya gelemeyen birçok ismin bilinmediği gibi ödül vermesi gerekenlerin de salonda olmadıklarının bilinmediği anlaşıldı. Uluslararası bir gece olduğu halde çeviri desteği hemen hemen hiç yoktu. İklim Tamkan, Senem Demircioğlu ve Doğan Duru üçlüsünün verdiği mini konser ise tüm güzelliğine karşın yanlış bir seçimdi ve salonun neredeyse yarısının boşaldığı bir zaman dilimi oldu.

“Daha” filminin yönetmeni Onur Saylak’a Yılmaz Güney Özel Ödülü’nü verdikten sonra mikrofon başına gelen Yılmaz Güney’in oğlu Yılmaz Güney bir süre önce Akit gazetesinde çıkan ve “MHP’li belediyeden savcı katiline anıt” başlıklı haberi hatırlatarak sert sözler sarf etti. Gazeteden Ak-İt olarak bahseden ve haberi yapanlara meydan okuyan Güney gecenin en serT çıkışını yaptı.

Başak Köklükaya’dan ‘Direnenlere...’

Gecede En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan Başak Köklükaya sahneye çıktığında bir hayli heyecanlıydı. Heyecanı yatıştıktan sonra konuşmasını yapan Köklükaya “Acıya direndik, korkuya direndik... Bu önemli ve güzel ödülü hâlâ direnmekte olan, onuruyla yaşamayı seçen, onuruyla yaşamak için direnenlere adıyorum” diyerek isim vermese de Nuriye ve Semih adına ödülünü kaldırdı.

Jürinin ödül tercihleri çok fazla tepki toplamasa da Ümit Ünal’ın “Sofra Sırları” filminin hiç görülmemesi ve “Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok” filminin en önemli ödüllerin bir kısmını alması jüriye yönelik ve görmeye dair esprilerin yapılmasına yol açtı.

Aleyna Tilki ve diğerleri

Kentte festival sırasında kurulan Sinema ve Kültür Sanat Kasabası ne yazık ki çok işlevsel değildi. İlan edilen söyleşiler ya yapılamadı ya da farklı gün ve saatlerde yapıldı. Bu durumdan en çok da söyleşi ya da konuşma yapacak sanatçılar şikâyetçiydi elbette. İşin ilginç yanı kasabada her akşam yapılan ve Aleyna Tilki, Hadise, Yaşar gibi isimlerin izleyici karşısına geçtiği konserlerdi. Bu konserlerin sinemayla ne ilgisi olduğunu kimse çözemedi ve buralara ödenen yüksek meblağlarla başka ne gibi önemli işler halledilebilirdi, o konuşuldu. Projeksiyon, perde, ses ve altyazı gibi sorunlar muhtemelen bir Aleyna Tilki konserine harcanan parayla rahatlıkla halledilebilirdi.

Cumbul - Kaplanoğlu polemiği

Törende Film-YÖN tarafından verilen ‘En İyi Yönetmen’ ödülüne layık bulunan Semih Kaplanoğlu sahneye çıktığında ilginç bir an yaşandı. Elini sıkmak üzere gecenin iki sunucusundan biri olan Meltem Cumbul’a doğru hamle eden Kaplanoğlu’nun eli havada kaldı, zira Cumbul “Tebrikler” diyerek geriye doğru adım attı ve elini uzatmadı. Sonrasında da başını tam aksi yöne çevirerek Kaplanoğlu’na bir daha bakmadı. Gece boyunca herkesin konuştuğu bu olay Adana dönüşü bir polemiğe dönüştü. Kaplanoğlu, durumdan duyduğu rahatsızlığı bir tweet atarak dile getirdi. “Adana ff’de sahnede maruz kaldığım kabalığın ardından “Bizi yalnız bırakmayan sanatseverlere ve dostlara teşekkürler...” diyen Kaplanoğlu’na Cumbul’un cevabı yine sosyal medyadan geldi: “Eşitler arası bir selamlaşma ve yakınlaşma ritüeli olan el sıkışmayı; kendinden olmayanları ötekileştirenle, fakiri zengine böldürenle, güçlüleri tutup zayıfları hor görenle yapmayı reddediyorum.

Yüreğime ve sevgiye düşman olanla, gözlerim ve ellerim dost olamaz.” Öte yandan sosyal medyada Kaplanoğlu’nun 2010 yılında Antalya Film Festivali’nin davetlisi olarak gelen Emir Kusturica’yı yuhalatmasını hatırlatanların sayısı da az değildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler