Efsane 50 yaşında

Moğollar’ın 50. yıl özel konserine grubun eski davulcusu Ayzer Danga da katıldı. Kapanışta tüm sanatçılar sahneye tekrar çıkıp Âşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” şarkısını hep birlikte söylediler.

“Çok heyecanlıyım.” Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin’in sahneye çıktığında, “Deniz Üstü Köpürür” şarkısını söylemeye başlamadan önce ve sahneden inerken ağzından çıkan bu kelimeler gecenin özeti gibiydi. Konsere gelen herkes çok heyecanlıydı. Yaklaşık 3 buçuk saat sahnede kalan Moğollar’ı izlerken kimsenin nabzı yavaşlamadı.

Moğollar 50. Yıl Konseri, Nebil Özgentürk’ün ilk olarak 2000 yılında hazırladığı Bir Yudum İnsan belgeselinin bu konser için yenilenmiş halinin izlenmesiyle başladı. Grup üyeleri Cahit Berkay, Taner Öngür, Engin Yörükoğlu, Serhat Ersöz, Emrah Karaca, Kemal Küçükbakkal’ın görüntülerinin yer aldığı belgeselde 2010 yılında hayatını kaybeden Yörükoğlu ile birlikte grupla birlikte müzik yapmış Barış Manço ve Cem Karaca ekrana geldiğinde kalabalık, bu isimlerin anılarına alkışlar gönderdi. Ardından gecenin sunuculuğunu yapan İzzet Öz, sahneye Özgentürk’ü davet etti. Özgentürk de böyle bir gecede yer almaktan gurur duyduğundan söz etti.

‘68 ruhuna geri sar’

Ardından Öz’ün anonsuyla sahneye gelen Moğollar, konserin açılışını yaptı. Çıt çıkarmadan grubu dinleyen kitle, “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminin o akıllara kazınmış melodisiyle bir sağa bir sola dalgalandı.

Devamında “Geri Sar” şarkısında Deniz Gezmiş fotoğraflarının ekrana yansımasıyla seyirciler yine büyük bir gürültü kopardı. “Geri sar, şu filmi makinist geri sar, 68 ruhuna, Denizlerin aşkına geri sar” şeklinde sözleri bulunan şarkı sırasında ekrana yansıyan ülkenin son 50 yılını özetleyen fotoğraflar (“6. filo defol” yazılı pankart, “IMF ülkemizden elini çek” pankartı, “hırsız iktidara son” pankartlı bir vatandaş fotoğrafı, “Polisli üniversiteye hayır” duvar yazısı) kalabalığı iyice havaya soktu. “Geri Sar” sonrası sahneye konuklar gelmeye başladı. İlk isim Bülent Ortaçgil, Engin Yörükoğlu anısına bir şarkı söylerken, Teoman hasta olmasına karşın geceye katıldı ve Cem Karaca’nın “Resimdeki Gözyaşları” şarkısını seslendirdi. Gecede, grubun tüm şarkıları çalınamayacağı için o eserlerden potporiler yapıldı. Bulutsuzluk Özlemi’nin solisti Nejat Yavaşoğulları, grupla birlikte “Bulutlar Adam Öldürmesin” şarkısını seslendirdi. Sürprizlerle ve aktivizm ile dolu olan konsere Bergama Altın Madeni Direnişi’ni konu alan “Ölüler Altın Takar mı?” şarkısı esnasında genç rap sanatçısı Ezhel de eşlik etti. Şarkıcı Ezgi Aktan ise 6 yaşında babasının eve getirdiği 94 albümünü dinlediğinden beri âşık olduğunu söylediği sanatçılarla birlikte “Çaya Kaç Şeker” şarkısını söyledi.

Halit Ergenç, “Mavi Liman” şarkısını grupla beraber seslendirdi.

Katledilenler anıldı

Konserin ikinci yarısında Madımak Katliamı’nı anlatan ve Moğollar’ın orada hayatını kaybedenlere adadığı “Issızlığın Ortasında” şarkısını Cahit Berkay, “Bu katliamın gerçek failleri ortaya çıkana kadar konserlerimizde söylemeye devam edeceğiz” sözlerinin ardından çalmaya başladı. Gruba bu şarkıda güçlü sesiyle Hayko Cepkin eşlik ederken dev ekranda yalnızca bir mum, yaşamını yitiren 35 canın fotoğrafları eşliğinde yanmaya devam etti.

Türk Halk Müziği yorumcusu Hüseyin Turan da grupla birlikte bir türkü seslendirirken, oyuncu Halit Ergenç sahnede “Mavi Liman”ı söylerken devleşti. Duman grubu ise hazırlıksız olarak sahneye çıkıp “Namus Belası”nı çalarken Kaan Tangöze bilindik tarzıyla izleyicileri ve Moğollar’ı selamladı.

Konserin sonlarına yaklaşılırken grubun solisti Emrah Karaca, “En çok bu şarkıya hazırlanmıştım” diyerek babası Cem Karaca’nın efsaneleşen şarkısı “Tamirci Çırağı”nı içtenlikle söyledi.

Bis gitarda Taner Öngür, grubun eski davulcularından Utku Ünal ve klavyede Serhat Ersöz de attıkları sololarıyla ortamı iyice ısıttı.

En sonunda, politik göndermelerle dolu konser, “Bir Şey Yapmalı” şarkısının ardından sahneye tüm sanatçılar beraber çıkıp Âşık Veysel’den “Uzun İnce Bir Yoldayım”ı hep birlikte söylemesiyle sona erdi. Bize de tekrarı yaşanamayacak bu geceden Moğollar’ın hayatımıza ne çok şey kattığını düşünmek kaldı.