‘Anılarıyla yaşayacak’

Fotoğraf sanatçısı, gazeteci Ergun Çağatay dün son yolculuğuna uğurlandı. Cuma günü 79 yaşında hayatını kaybeden Çağatay için ilk olarak Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde tören düzenlendi. Törene sanatçının eşi Kari Çağatay, kızı Yasemin Oytuç, oğlu Erol Çağatay ile birlikte Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve birçok seveni katıldı. Çağatay, Zincirlikuyu Camisi’nde öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

İnönü: Yeri ayrıydı

Çağatay anısına eski İFSAK Başkanı Nevzat Yıldıran’ın sunuculuğunu yaptığı cenaze törenindeki ilk konuşmayı Hayri İnönü yaptı. İnönü, Ergun Çağatay ile tanışmasının 1981 yılına dayandığını belirterek, New York’ta bir sergi açılışında tanıştıklarını ve sanatçıya daha sonra Life dergisine kapak olacak fotoğraftaki karaciğer nakli ameliyatından bahsederek Prof. Dr. Münci Kalayoğlu’nun numarasını verdiğini anlattı. Başkan, “En son pazar günü telefonda konuştum. Ameliyata gireceğini ve ne kadar zor bir ameliyat olacağını söyledi. Çok değerli bir insandı. Ergun Bey’in yeri benim için ayrıydı. Özleyeceğiz” diye konuştu.

‘Kendi yolunu çizerdi’

Daha sonra Kari Çağatay yaptığı konuşmasında, “Burada tüm o uzun ve güzel seneleri anlatmak için çok kısa bir süremiz var. Zor zamanlarımız oldu, ama her zaman üstesinden geldik. Beraber geçirdiğimiz bu yolculukta, 2 harika çocuğumuz, bir torunumuz oldu ve bu ülkede yaşadığım için minnettarım. Sizler de bu kötü sürpriz karşısında çok destek oldunuz. O her zaman olduğu gibi kendi yolunu çizdi. Bu ameliyatı olmak istedi. Ancak başaramadı. Anılarıyla yaşatacağız” ifadelerini kullandı. Ardından Kari Çağatay, Ergun Çağatay’ın tabutunun başına giderek “Hoşça kal” dedi.

Erol Çağatay ise ben buraya mutsuzlukları anlatmak için çıkmadım diyerek, babamla olan geçmiş günleri alıp geleceğe umutla bakmak istiyorum, diye konuştu. Erol Çağatay, “Babam kendi yolunu kendisi çizerdi. Özgür bir insandı. Ameliyattan evvel doktorlar, ailesi, arkadaşları onu uyardı. Ameliyat riskliydi. Fakat o son kumarını oynadı, kazanmak istiyordu. İlaçlardan, iğnelerden, ağrıyan ayaklarından bıkmıştı. Koşmak istiyordu. Öyle bir insandı. Sergisi vardı, daha çok yapacağı işler vardı. Hayat felsefesine hep dürüst kaldı. En çok sevindiğim şeylerden biri, babamın bu dünyadan gitmeden önce torunu Ayla’yla tanışıp, birbirlerini bu kadar sevmelerine tanık olmaktı” dedi.

Yasemin Oytuç ise “Babam çok hayat dolu, enerji dolu, insanları merak eden bir insandı. Macera dolu bir hayatı oldu. Hep maceralar peşinde koştu. İnsanlara yardım etmeyi severdi. Meraklıydı. Hayatlarını dinlemeyi çok severdi. Hayatı boyunca çok ilginç hikâyelere ve manzaralara konuk olduk. Güzel hatıralarımız oldu ve bu son ameliyatta da yine maceraya atılır gibi bir ameliyata atıldı. Biraz kızdım önce kendisine ama sanırım böyle istedi. Onu da macerayla yaşamak istedi sanırım. Böyle hatırlamak isterim. Böyle hatırlanmasını ümit ederim” sözlerini kullandı.

‘Birçok insanın hayatında rolü var’

İzzet Keribar da Çağatay’ın genç fotoğrafçılar için örnek bir yaşamı olduğunu ifade etti. Life dergisinin kapağında yer alan karaciğer nakli ameliyatı sırasında çekilmiş fotoğrafın gerçekleşmesini sağlayan Prof. Dr. Münci Kalayoğlu da olayın hikâyesini anlattı. Kalayoğlu, olayın öneminden bahsederek, “Fotoğraflar dünyaya yayıldı. Binlerce insan karaciğer nakli ile hayatta. Bunda benim sevgili arkadaşımın büyük rolü var” diye konuştu. Fotoğrafçı Merih Akyol da Çağatay’ın “Türkçe Konuşanlar” kitabının önemine dikkat çekti. Fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen de Çağatay’ı anlatırken, “Hazindir, ‘Türkçe Konuşanlar’ kitabı Hollanda Kraliyet Fonu’yla Almanya’da basıldı İngilizce olarak. Şimdi hep milli, yerli, Türkçe falan var ya, bunların hepsi palavra” ifadelerini kullandı. Ergun Çağatay’ın ilkokuldaki sınıf arkadaşlarından akademisyen Mustafa Pultar da Çağatay ile beraber Norveç’te beraber geçirdiği keyifli anılarından söz etti. Prof. Dr. Selim Pamuk da “Benim için müthiş bir yeri vardır” diye konuşurken fotoğrafçı Ersin Alok, Çağatay ile birlikte çektiği fotoğraflardan ve anılarını anlattı.