Farklılık ayrıcalıktır

Dünyanın ilk şovmeni Phineas Taylor Barnum’un gerçek yaşam öyküsünü anlatan The Greatest Showman yaşamda en büyük zenginliğin para değil dostluğun olduğunu vurguluyor. Michael Gracey’in ilk filminde Barnum’u Hugh Jackman başarıyla yorumluyor.

Yayınlanma: 18.05.2018 - 10:41
Abone Ol google-news

Avustralyalı yönetmen Michael Gracey’in The Greatest Showman’i (Muhteşem Showman/ 2017) gerçekleştirmesi tam 7 yıl sürdü. “Stüdyolar bu projeden ürküyorlardı, La La Land henüz ortada yoktu, filmi neyle kıyaslayacaklarını bilmiyorlardı. Batı Yakasının Hikayesi, Kabare gibi filmler denince insanın aklına hemen müzikleri, dansları geliverir. İzleyicinin sinema salonundan şarkı söyleyerek çıkmasını istedim. İyi şarkılar olmadan iyi bir senaryo olmaz. La La Land’in şarkılarını yazan Benj Pasek’le Justin Paul çok iyi bir iş çıkardılar, Muhteşem Showman’in şarkılarının akıllarda kalması için ellerinden geleni yaptılar. Film, klasikle modernin bir kesişimi” diyor yönetmen Michael Gracey.

Yoksul bir terzinin oğlu olan P.T.Barnum çocukluğundan beri büyük biri olmak istemiştir. ‘İnsan kendi tasarladığı düş dünyasında yaşayabilir’ diyen Barnum çocukluk aşkı varsıl ailenin kızı Charity’ye kavuşmak için dur durak demeden çalışır. Sonunda eline büyük bir fırsat geçer ve banka kredisiyle Amerikan Tarihi’nin Tuhaflıklar Müzesi’ni satın alır. Sonunda Charity ve iki güzel kızına konforlu bir yaşam sunabilecektir.

İnsan doğasını iyi bilen Barnum görünümlerinden, farklılıklarından ötürü toplumca dışlananların kitlelerin ilgisini çektiğinin ayrımındadır, halkın para verip onları görmek isteyeceklerinden emindir. Herşeyden önce o bir iş adamıdır. 19. yüzyılda sosyal sınıf, soy, ırk, statü, renk çok önemliydi, farklı olanlar gölgelerde yaşamaya, terkedilmeye, saklanmaya, lanetlenmeye mahkumlardı. P.T Barnum toplumca dışlananları yanına alarak Barnum’un Amerikan Tuhaflıkları Sirki’ni kurar. Ailelerinin bile utandıkları bu ucubelere (!) sıcak, rahat bir yuva sunar. Dünyanın düşmanlığından onları korur, burada onlar aşağılanmak yerine alkışlanacaklardır.

 

 

Varsıl ve aristokrat sınıftan nefret eden Barnum sirkine soyluların da gelmesini ister. Yüksek sosyetenin ünlü emprezaryosu Philip Carlyle ile işbirliği yapar. Carlyle’ın girişimiyle Barnum ve sirki İngiltere Kraliçesi Victoria’nın sarayına davet edilir. Avrupa’nın en tanınmış şarkıcısı Jenny Land’i Amerika’ya çağıran Barnum sosyetenin gözüne girmeyi başarır. Gözünü şöhret ve para bürüyünce ailesini, dostlarını, ucubelerini ihmal etmeye başlar. İyi ile kötü, acıma ile sömürü, doğru ile yanlış arasındaki ince sınırı gittikçe yitirmeye başlayan Barnum sıradışı yıldızlarını sömürüyor mudur yoksa onların kurtarıcısı mıdır ?


Barnum geleceği gören, zamanının ötesinde bir kimlikti. İlk hareketli reklam panolarını yapmıştı, halkla ilişkileri yaratıcı şekilde kullanan ilk Amerikalıdır. 1800’lerde aykırı, farklı olanları projektörlerle aydınlatmış, farklılıklarını kutlayarak öykülerini anlatmıştır. Özgeci değildi, iş adamıydı, para kazanıp zengin olmak istiyordu. Öyle bir zaman gelir ki Barnum yaşamın para kazanmaktan ibaret olmadığını, dostluğun, dayanışmanın, sevginin herşeyden önce geldiğini anlar.

P.T Barnum’da Avustralyalı oyuncu, sunucu, şarkıcı Hugh Jackman eksiksiz bir yorum sunuyor. Blockbuster yıldızlığı (X-Men, Wolverine) ile kompozisyon aktörlüğü (Tutsak, Prestij, Kaynak, Scoop) arasında duran oyuncu Muhteşem Showman’de aktörlüğünün tüm yanlarını başarıyla sergiliyor. “Hollywood’un Altın Çağı’nda çalışmak isterdim. Fred Astaire ile Gene Kelly başlıca idollerim. Wolverine’I canlandırırken görevim bu karakteri gerçek kılmaktı. Sunuculuk yaparken de vazifem izleyiciyi eğlendirmek, onlara iyi vakit geçirtmektir” diyen Hugh Jackman ile P.T.Barnum’un ortak özelliği Barnum’un “En asil sanat insanları mutlu etmektir” cümlesinde yer alıyor.

 

 

Şov dünyasının mucidi, gösteri sanatını inanılmaz gösterileriyle kökünden değiştiren, sınıf, renk, ırk, cinsiyet, boyut ayrımı yapmayan gösteri adamı P.T. Barnum’un (1810-1891) serüvenlerini anlatan, dostluk, dayanışma, sevgi, düş gücü, hırs, önyargı, hoşgörüsüzlük temalarını sorgulayan müzikalin Özel Bölümler’in de yaratıcı kadro filmin yapım sürecini anlatıyor, karakterler, koreografi, sinematografi, yapım tasarımları, müziğin ve şarkıların yapımı, kamera arkası görüntüler, kostüm tasarımları, öykü çizimleri, filmdeki şarkıların tümü, karaokeli müzik makinesi, filmi yönetmen Michael Gracey’in yorumlarıyla izleme seçeneği yer alıyor.

 

The Greatest Showman (Muhteşem Showman) Yönetmen: Michael Gracey Oyuncular: Hugh Jackman, Zac Efron, Michelle Williams, Rebecca Ferguson, Zendaya, Keala Settle, Yahya Abdul-Mateen, Natasha Liu Bordizzo, Paul Sparks, Sam Humphrey/ 2017, 101 dakika, BirFilm / Format: Dvd, Blu–ray.

 

 

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler