Mardin... Yarış AKP ile HDP arasında

Mardin’de yüzde 35 Arap nüfus AKP’ye oy veriyor. Yüzde 60’lık Kürt nüfus bölünmüş.

Yayınlanma: 03.06.2015 - 06:31
Abone Ol google-news

Mardin’e Ahmet Davutoğlu’nun Karayolları Parkı’nda konuşma yaptığı gece vardım.

Antep, Kilis, Maraş, Urfa gibi kentlerden akın eden binlerce polis ve çevik kuvvet görevlisi, Mardin’e bir “işgal kenti” görünümü vermişti.

Antep, Kilis, Maraş, Urfa gibi kentlerden akın eden binlerce polis ve çevik kuvvet görevlisi, Mardin’e bir “işgal kenti” görünümü vermişti.

UNESCO fonlarıyla restore edilen tarihi çarşıda öbekle konuşlanmış polis ekiplerinin hangisine gideceğim yeri sorsam yanıt aynı oluyordu: “Biz de yabancıyız!”

Yolları bilmeyen, kente benim kadar yabancı olan ekiplerle yapılan bu güç çıkartmasının anlamı ne olabilirdi?

Olağanüstü bir tehdit mi vardı?

Yoksa gözdağı mı veriliyordu?

“Bir de oy mu bekliyorlar?”

Mardin’le bu sıradışı atmosferde, bu sorularla merhabalaştım.

Karanlıkta uçsuz bucaksız deniz izlenimi veren ova manzaralı otelin çok etkileyici terasına vardığımda; Sancar’la sohbet eden Mardinliler kuşatmadan yakınıyorlardı. Ve “Perişan olduk!” diyorlardı: “Bir de buradan oy mu bekliyorlar?”

Mardin’de ilk göze çarpan olgu bu: AKP ile büyüyen yabancılaşma.

Kiminle konuşssam, AKP’nin güç erimesinden söz ediyor.

“Niye?” diyorum. Sıralıyorlar:

1. Adaylar sevilmiyor...

2. AKP dönemi belediyesinin yolsuzluk iddiaları ve hemşeri Muammer Güler’le özdeşleşen “17 Aralık anıları”, kısaca itibar kaybı.

3. Erdoğan’ın “Kobane düştü düşecek” sözleri, IŞİD belası...

4. Göze batan kibir...

Bunlar iktidar partisinden soğuma yaratmış.

Ama şöyle yalın bir gerçek te var. Yüzde 35 Arap kökenli nüfus ağırlıklı olarak “iktidar partisine” oy veriyor. 60’lık Kürt nüfus AKP-HDP arasında bölünüyor.

HDP’nin ilk sıra adayı Prof. Sancar’la bu tabloyu konuşuyoruz.

Sancar Mardin’de HDP’nin her türlü yüzde 65 üzerinde oyu olduğunu söylüyor.

Türkiye genelindeki gibi HDP’nin yükseliş trendine işaret ediyor, Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde burada aldığı yüzde 62’ye atıf yapıyor; 2014 yerel seçimindeki yüzde 53’e dikkat çekiyor. “Mardin’de bu kez yüzde 70’i yakalayabiliriz” diyor...

Nilgün Cerrahoğlu, Mardin’de Orhan Miroğlu ile de görüştü.

Ne Podemos, ne Syriza

Ne ki sorun, herkesin parmak bastığı gibi Mardin değil. İstanbul! Yani Türkiye geneli.

HDP’nin Türkiye genelinde yüzde 8-9 doğal oyu olduğuna işaret eden Sancar, laik orta sınıf ve CHP’den baraj için yüzde 1-2’lik oy transferine ihtiyaç duyulduğunu ve bunu beklediklerini ifade ediyor.

“Biz” diyor: “Ne Podemos, ne de Syriza’yız. Ama muhalafet boşluğunu doldurmaya adayız. Umutsuz orta sınıfa muhalafet adına imkân sunuyoruz. Türkiye’nin Batı’sını bir olgunluk bekliyor. Bir risk yok. Ama korku var. İktidarın doz aşımı korkutuyor. HDP işte bu korkuyu giderecek matematiksel bir alternatif sunuyor. Bu alternatifi birlikte yaratmak şansımız var. Köprüye ihtiyacımız var!”

‘Köprü’ CHP’liler

Eski CHP’li işadamı Yılmaz Ölçen, Kürt değil aslen Arap kökenli olmasına karşın, tam Sancar’ın bu “köprü” çağrısı doğrultusunda, bu kez HDP’yi desteklediğini söylüyor.

“Konu bu defa CHP’nin 1-2 puan fazla oy alması değil” diyerek bu tercihi açıklıyor: “Bu defa konu HDP’nin 1-2 puan fazla alması. HDP barajı geçerse, Mardin’in 6 milletvekilinin en az 4’üne sahip çıkacak. Baraja takılırsa, tablo tersine dönecek. O sayıda vekili AKP gönderecek. Mardin bir turnusol gibi; barajın temsili baş aşağı eden antidemokratikliğini tüm çarpıcılığıyla ortaya koyuyor. Bunu aşmak elzem.”

Ölçen’le CHP seçim bürosunda konuşuyoruz..

Daha da ilginci CHP’nin ilk sıra adayı Mehmet Çiftsüren’in de bu “baraj seferberliğine” katılması!

CHP’nin Kürt kökenli adayı, “HDP’nin barajı geçmesi benim için herşeyden önemli!”diyerek önceliğini açıkça belirtiyor: “Aksi, demokrasi açısından çok acı verici olur!”“Mehmet Bey bu durumda siz ne yapıyorsunuz?” sorusunu sorduğumda; “Bu seçimde Güney Doğu’da CHP’nin hedefi ‘Biz de varız!’ demek ve ‘Sivas ve ötesi’ söylemini kırmaktır!” yanıtını veriyor.

Bağımsız Nuhoğlu güçlü

Bu iki parti ötesinde 3. yarışçı olarak anılan bir de bağımsız Şakir Nuhoğlu var. Yaşama çimento fabrikasında bekçilikle başlayan ve sonra “yürü ya kulum!” olan Nuhoğlu, Mardin’de okullar, camiler, taziye evleri yaptırmış. Tanınıyor. HDP’nin baraja gömülmesi halinde, şansı yüksek. Yollarda HDP bayrakları yanında en çok onun bayrakları göze çarpıyor.

Bayraklar dışında kentte, Türkiye geneli gibi seçim havası yok.

Durgunluğu Midyat’ta görüştüğüm AKP ilk sıra adayı Orhan Miroğlu’na soruyorum...

“Zamanın ruhu” yıkarsa Miroğlu, heyecan yoksunluğunu üst üste yaşanan üç seçime veriyor. Kampanyanın kahvelerden çok; artık dijital medya, TV’da yaşandığını söylüyor.

“Baraj bunalımına” fazla girmiyor. Oysa bana göre asıl sorun bu. Mardin’de oy kullanırken kaderiniz başka yerde belirleniyorsa, niye heyecan duyasınız ki?

Kürt hareketinden çıkıp neden AKP’ye geçtiğini soruyorum.

“Siyasette artık sonuç almak istiyorum!” yanıtını veren Miroğlu ekliyor: “Zamanın ruhu diye bir şey var!”

Partinin, Arap ve Süryani adayları da kucaklayan Mardin’deki bariz “Türkiyelileşme iddiasına” karşın, PKK ile özdeşleştirdiği HDP’nin barajı geçmesine beri taraftan ihtimal vermiyor.

HDP’nin “doğuda başka, batıda başka konuşan” siyaset anlayışına seçmenin Türkiye genelinde prim vermeyeceğini düşünüyor.

Ama kararsız kitlenin son düzlükte hesapları değiştirebileceğini de belirtiyor. “Zamanın ruhu”nun sürprizlere açık olduğunu son kertede en iyi o biliyor. O ruh, olur da HDP’ye geçit verirse; AKP’nin Mardin’den 3, HDP’nin 3 vekil gönderebileceğini sözlerine ekliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler