'Mehmet Akan aramızda' demek için...

Önceki gece Ses Tiyatrosu şenlendi. Koltukları , locaları şenlendi. Tiyatrocu ağzıyla ''full''dü. Üstelik salonu dolduranlar da genç ve yaşlı ama safkan tiyatroculardı. Oyuncular, rejisörler, dekorcular, hatta sahne işçileri, ışıkçılar ve giçeciler bir araya geldiler.

Yayınlanma: 04.12.2014 - 05:00
Abone Ol google-news

Ses Tiyatrosu, Beyoğlu'nun göbeğinde epeydir öksüz bir çocuk gibiydi. Güzelim ve görkemli fuayesi çoktan ıvır ıvır satan küçük dükkânlara dönüşmüştü. Geriye dar bir kapıdan girilen boynu bükük bir tiyatro salonu kalmıştı. Kadife koltukları, alt ve üst locaları, hatta çulsuz ama tiyatro meraklısı öğrencilerin mekânı galerisiyle ve özgün süslemeli tavanı ile sahici bir tiyatro salonu.

Önceki gece Ses Tiyatrosu şenlendi. Koltukları, locaları şenlendi. Tiyatrocu ağzıyla "ful"dü. Üstelik salonu dolduranlar da genç ve yaşlı ama safkan tiyatroculardı. Oyuncular, rejisörler, dekorcular, hatta sahne işçileri, ışıkçılar ve gişeciler biraraya geldiler.

Mehmet Akan'ı anmak için. İçtenlikle "Mehmet Akan aramızda" demek için…

Mehmet Akan kim mi ?

Çok gençseniz tanımıyorsunuz. Belki adını bile duymadınız. Gençlik yıllarını geride bırakanlardansanız, Türkiye'nin en uzun ömürlü TV dizisi Bizimkiler'in Sabri Bey'ini tanıyorsunuz demektir.

Peki benim kuşaktan ya da bana yakın kuşaklardansanız?

Evet, bildiniz: Oyuncu, oyun yazarı, rejisör, dansçı, koreograf, dramaturg Mehmet Akan. Su katılmamış tiyatro emekçisi ve altı kol çengi tiyatro sanatçısı…

Onu anma gecesine tiyatrocu eli değmişti. O el dokunursa salon kararıp sahne ışıdığında bir görsel ve sözel şölen başlar. Önceki gece de öyle oldu. Birlikte sahne paylaştığı, kucaklaştığı, çekiştiği, huysuzlukları ile bunalttığı, dostluğu ile ısıttığı arkadaşları, meslektaşlarından kimileri sahneye çıktılar. Zeliha Berksoy, Gülsen Tuncer konuştular. İyi bir tiyatro oyununun gereğine uyarak: Ne uzun, ne kısa. Gereği kadar…

Kuruluşunda çok emeği olan Ruhi Su Dostlar Korosu onu, tutkuyla sevdiği türkülerle ve o türküleri Ruhi Su ustalarının üslûbunca söyleyerek andılar. Nurdan Arca onun TV dizilerinden bir belgesel değil bir güldeste yapmış. Kimileri güldü, kimileri kalıptan kalıba girmiş Mehmet Akan'ı bir kez daha hatırladı.

Ben?.. Benim nedense sık sık gözlüğümü silmem gerekti, o yüzden iyi izleyemedim…

Sonra Dostlar Tiyatrosu'nu birlikte kurduğu Genco Erkal sahnede belirdi. (Bu Genco ne zaman yaşlanacak kuzum?). Nazım Hikmet'in şiirlerini piyano eşliğinde şey yaptı… Ne yaptı? Seslendirdi ? I-ıh… Dillendirdi? I-ıh… Peki, "Nazım Hikmet'i sahneye taşıdı" desem. Eh, belki…

Teşvikiye'nin arka sokaklarında, duvarlarından neredeyse sular sızan bir bodrum katında iki uzun yıl ev paylaştığın Mehmet Akan'ın duvarlara koca koca harflerle Nazım Hikmet'in "Yaşamaya Dair" şiirinden dizeler yazdığını hatırladığında ne olur? Hiiiççç!.. Ha bire gözlük silersin. O yüzden Genco'nun şiir şöleninin de tadını çıkaramadım.

Sonra kurucusu olduğu HASAD'ın (Çağdaş Halk Dansları Topluluğu) keklik sekişli genç kadınları ile yakışıklı delikanlıları çıkıp Mehmet Akan koreografisinden danslar sundular. ille de Semahlar…

Ve HASAD'ın genç kadın ve erkekler dansçılarına o görkemli ses yol gösterdi, ritm verdi. Ruhi Su da Mehmet Akan'ın koluna girip salona, aramıza gelmişti.

Dün birkaç kuşak tiyatrocu, drama sanatçısı, oyuncu, yönetmen bir araya geldi Mehmet Akan'ı andı.

Bana da bütün gece gözlük silmek düştü…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler