Meltem Cumbul: Bize bir şey olur

Meltem Cumbul, Greenpeace’in termik santralların tehdidini gösterme kampanyasında rol aldı, “Kömürlü termik santrallar kazalardan çok can alıyor” dedi.

Yayınlanma: 06.04.2016 - 23:50
Abone Ol google-news

Term-X adlı ‘şirket’, bir süredir çevre savunucularının anlam veremediği bir pişkinlikle Türkiye’nin her kentine termik santral kuracağını gururla ilan eden bir kampanya yürütüyordu. Term- X’in kurumsal iletişim müdürü bir TV programına çıkıp ‘termik enerji ile büyüdükten sonra kansere bile çözüm bulunabileceğini’ öne sürüyor, “Nefes kesen” bir gelecek vaat ediyordu. Açıklamalar tepki çekti. Change.org’da şirketin kapatılması için kampanya bile başlatıldı. Sonunda Meltem Cumbul’un da şarkı söylediği eğlenceli bir video klibiyle bu şirketin aslında bir ‘troll’ ürünü olduğunu ortaya çıktı. Term-X aslında Greenpeace tarafından kömürlü termik santralların çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerine dikkat çekmek amacıyla kurulmuş hayali bir enerji şirketiydi. Ancak Term-X vaat ettiği 80 termik santral fazlasıyla gerçek. Meltem Cumbul ile termik santrallara karşı gerçekleştirilen kampanya ve iklim mücadelesi üzerine konuştuk.

 

Bize bir şey olmaz mı?

- Kampanyayı ciddiye alıp destekleyenler oldu, ciddiye alıp tepki gösterenler oldu, altından “nükleercilerin çıkacağını” iddia edenler oldu.. İroniyi anlayıp yine de eleştirenler oldu, ironiyi takdir edenler oldu. Peki sizce kampanyanın kamuoyu üzerinde nasıl bir etkisi oldu?

Term-X artık hepimizin bildiği gibi Greenpeace’in kurguladığı, hayali bir şirket. Evet kampanyanın ilk ayağında yani henüz Term-X’in bir Greenpeace kurgusu olduğunu açıklamadan önce bahsettiğiniz gibi tepkiler aldık. Amacımız da zaten dikkatleri bu konuya çekmek ve konuyu tartışmaya açmaktı. Benim de rol aldığım kampanyanın ikinci videosunda yer alan şarkımızdaki “kansere çare buluruz”, “bize bir şey olmaz” gibi söylemler aslında bugün halk sağlığını hiçe sayan, doğa yıkımını meşru göstermeye çalışan birçok projenin yanıltıcı propagandalarından çok da farklı değil. Greenpeace bu kampanya ile bu söylemlerde kullanılan dili kara mizahla süsleyip dikkatleri çekmeyi ve insanları harekete geçirmeyi amaçlıyordu ki bence şu anda gelen tepkiler bunda başarılı olunduğunu da gösteriyor. Ben gelinen noktada kampanyaya benim gibi destek verecek on binlerce insan olacağına inanıyorum.

 

Destek verin

- ‘Kapkara günler’ klibi son derece eğlenceli görünüyor. “Bize bir şey olmaz” aslında yaygın bir anlayış. Bunu aşmanın yolu var mı?

İnsanlar bir konuya inatla kulaklarını tıkadıklarında ya da kaderci bir yaklaşım sergilediklerinde, başka bir iletişim biçimi geliştirmek faydalıdır. Bu iletişim kampanyasında da aslında yapmaya çalıştığımız şey tam da buydu. Amaç insanlara her gün verdikleri bu tepkilerin aslında özünde “kara mizah” malzemesi olduğunu biraz daha abartılı bir dille göstermekti. İnsanlara, “Nedir bizi bekleyen kapkara günler” diye sordurmak. Kömürlü termik santrallar trafik kazalarından iki kat fazla can alıyor. “Bize bir şey olmaz” tepkilerinin miadı doldu, inandırıcı değil.

- ‘İklim için ben de varım’ kampanyasının ilk imzacıları arasındasınız.

Hem o imza kampanyasında, hem de bugün bir parçası olduğum Greenpeace kampanyasında gerçekleştirmeyi istediğim şey iklim değişikliğini gündeme getirip, yaşanan çevresel yıkımlara, insan sağlığına olumsuz etkilerine dikkat çekerek, daha fazla insanın bu hareketlere dahil olmasını sağlamak. İnsanlar iklim değişikliğini uzak bir geleceğin konusu gibi görüyorlar. Ama işte bizler de insanlara eğer iklim değişikliği konusunda bugün harekete geçmezsek yarın çok geç olacağını anlatmaya çalışıyoruz. Bugün harekete geçmezsek, küresel olarak geri dönülemez bir eşiği aşmış olacağız. Bence bu röportajı okuyanlar da başlatılan imza kampanyasına katılarak, kendi üslerine düşeni yarına ertelemeden bugün yerine getirsinler.

 

Yenilenebilir enerji

- Kampanyanın sahte bir şirket üzerine olmasına rağmen, vaat ettiği 80 termik santral son derece gerçek. Hükümet kömürü niye teşvik ediyor?

Termik santralların, kömürün zararı ortada. Bu seçimi haklı çıkaracak bir sebep bence olamaz. Tüm dünya bu gerçeğin farkına vardı. Kömür kullanımı haklı göstermeye çalışacak sebepler üretmek yerine yenilenebilir enerjiye en hızlı şekilde nasıl geçilebileceğinin planlarını yapıyor. Dünya yüzde 100 yenilenebilir enerjiyi konuşmaya başlamışken, Türkiye’de de kömürün teşvik edilmesi bir son bulmalı.

 

Geleceği savunmalıyız

- Türkiye yenilenebilir enerji konusunda bayağı geride. Sizce kim suçlu?

Yaşadığımız doğayı savunmak, halk sağlığı sorunu boyutuna gelen hava kirliliğini önlemek, iklim değişikliğini durdurmak ve bu küresel tehdidin önüne geçmek hepimizin yükümlülüğü. Hepimiz derken, toplumun her kesimini, sivil hareketleri, biz sanatçıları ve pek tabii bu politikalar konusunda karar vericileri de dahil ediyorum. Kömürlü termik santrallardan kaynaklı hava kirliliği ve sağlık etkileri, çevre yıkımı ile birlikte iklim değişikliğinin en önemli nedeni. Artık sorumluyu aramayı şu an için bir kenara bırakalım ve harekete geçelim. Çünkü içinde bulunduğumuz koşullar birlikte bir mücadele ile harekete geçmeyi acilen gerektiriyor.

- 15 Mayıs’ta Aliağa’da ve tüm dünyada eşzamanlı yapılacak eylem hakkında ne düşünüyorsunuz? Orada olacak mısınız?

Birlikte ses çıkardığımız zaman bu ses duyulabilir. Kömüre dayalı elektrik üretim politikalarından çıkış ile yenilenebilir enerji politikalarına dönüşümünü, değişimi destekleyen, doğayı, iklimi ve sağlıklı bir geleceği savunan tüm mücadelelerin destekçisiyim ve yanındayım.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler