Özgürlüğe destek: '12 Eylül uygulaması'

Cumhuriyet’in Charlie Hebdo seçkisine yer vermesine Türkiye ve dünyadan destek geldi. Gazetemizin basıldığı matbaaya mahkeme kararı olmadan polis baskını yapılması ise tepki çekti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Dağıtıma giden gazetelerde sakıncalı haber veya karikatür aranması tam bir 12 Eylül uygulaması” dedi.

Yayınlanma: 14.01.2015 - 20:26
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazetenin dağıtımının engellenmek istenmesine ilişkin gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer’i telefonla aradı. “Dağıtıma giden gazete kamyonlarının durdurularak sakıncalı haber veya karikatür aranmasının tam bir 12 Eylül uygulaması” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, uygulamayı kınadı ve Çakırözer’e geçmiş olsun dileklerini iletti.

CHP Milletvekili Melda Onur ise destek için gazetemizin Şişli’deki binasına geldi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç da MYK toplantısı sürerken yaptığı açıklamada, gazetemizin dağıtımını engelleme girişimine tepki gösterdi. Koç, Cumhuriyet’e yönelik uygulamanın yanı sıra aynı gün Fox TV’nin canlı yayın aracının taşlanmasının ve bir köşe yazarının yazısına müdahale edilmesinin de ifade özgürlüğünün geldiği noktayı gözler önüne serdiğini söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt de TBMM Genel Kurulu’nda konuyla ilgili bir konuşma yaptı. Öğüt, “Polis ekipleri 40 dakika süreyle gazeteyi kontrol etmiş, Emniyet yetkilileri savcılığı arayarak yayın hakkında bilgi vermiş ve savcılığın Charlie Hebdo kapak karikatürünün seçkide yer almadığı bilgisi üzerine kontrol kamyonların dağıtıma çıkmasına izin verilmiştir. Bu emri kim vermiştir? Gerekçesi nedir? Cumhuriyet’i kim hedef göstermeye çalışmaktadır?” dedi.

 

Ekşi suç duyurusunda bulunacak

CHP’li vekiller Oktay Ekşi ve Mahmut Tanal da Meclis’te ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısında, gazetemiz Cumhuriyet’in baskısının polis tarafından engellenmek istenmesine tepki gösterdiler. Ekşi, “Bu yapılan alenen suçtur. İlk kez, şahsen Cumhuriyet gazetesinin baskısının dağıtımını engellemek isteyenlere karşı suç duyurusunda bulunacağım” dedi. 5187 sayılı Basın Yasası’nın ilgili maddelerinde de “basılmış bir yayının dağıtımına engel olunamayacağı” ifadelerinin yer aldığının altını çizen Ekşi, “bir yayının dağıtımının engellenmesinin aynı zamanda o haberi üretmeye engel niteliği taşıdığını” vurguladı.

 

‘Savcılar göreve’

Tanal da YAY-SAT araçları yola çıkmadan dağıtımının engellenmek istenmesinin Basın Yasası’nın 5. maddesine de aykırı olduğunu vurguladı. Basılmış olan bir yayının dağıtımının engellenmesi için sulh ceza hâkiminin kararının gerekli olduğunu vurgulayan Tanal, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet savcılarını da resen göreve çağırdı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ve Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan destek ziyaretinde bulundu. Çıkışta açıklama yapan Tarhan, “İfade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün dışarda bunadestek verenlerin içerde de buna destek vermesi gerekiyor” dedi. Toprak ise “Türkiye’nin bu tür olaylarda daha sağduyulu hareket etmesi gerekli” dedi. Birleşik Haziran Hareketi’nden Serpil Güvenç, Kaya Güvenç ve Prof. Dr. Erhan Nalçacı da gazetemizi ziyaret ederek dayanışma dileklerini iletti.

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ise Cumhuriyet gazetesinin dağıtımını engelleme girişimini kınadıklarını belirterek, “Dünya çapındaki bu üzüntü ve tepkinin nedeni sadece Charlie Hebdo’nun Batılı olması değildir. Asıl nedeni Charlie Hebdo’nun faşizme, gericiliğe karşı olduğu gibi sömürgeciliğe ve İslamofobiye de karşı net tavır alan bir yayın olmasıdır” dedi.

BASIN MESLEK ÖRGÜTLERİ: ENGELLEME ANAYASA İHLALİDİR

Basın meslek örgütleri, saldırıya uğrayan mizah dergisi Charlie Hebdo’nun karikatürlerini yayımlayan gazetemizin dağıtımının polis tarafından engellenme girişimini kınadı. Açıklamalarda, söz konusu girişimin Anayasa’ya ve Basın Kanunu’na aykırı olduğunu vurgulanarak “Cumhuriyet gazetesinin dağıtımının engellenmeye çalışılması sansür girişimidir. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına müdahale edilmiştir” denildi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu açıklamasında, “Polisin Cumhuriyet gazetesine yönelik sansür girişimini kınıyoruz” denildi. Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 154. sırada yer alan Türkiye’de halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına her gün yeni bir müdahale olduğu vurgulayan TGC, “Demokratik ülkelerde gazeteler dağıtılmadan polis tarafından kontrol edilemez. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına müdahale edilmiştir. Bu girişim anayasaya ve Basın Kanunu’nun 25. maddesine aykırıdır. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının korunması için iktidarı ve muhalefeti basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne sahip çıkmaya davet ediyoruz” denildi.

 

‘Anayasa hiçe sayılıyor’

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç ise polisin mahkeme kararı olmadan dağıtım kamyonlarını durdurmasının, gazetenin içeriğinin kontrol etmesinin, savcılığı arayarak içerik hakkında bilgi vermesi sansür olduğunu belirterek “Anayasanın 28., 29. ve 30. maddelerinin ihlalidir, suçtur. İki yazarı görüş ve inancı dolaysıyla öldürülen, 3 kez el bombalı, 1 kez molotoflu saldırıya uğrayan Cumhuriyet gazetesi, çalışanları katledilen Charlie Hebdo dergisiyle dayanışmak amacıyla, derginin son sayısından bir seçkiye sayfalarında yer verdi. Bu seçkiye yer verilmesi, aynı zamanda insanlık değerlerine ve ifade özgürlüğüne sahip çıkılması demektir” diye konuştu. Milliyet gazetesi yazarı Mehveş Evin’in Charlie Hebdo hakkında yazdığı yazının yayımlanmadığına dikkat çeken Güç, “Anayasa hiçe sayılıyor, yayın yasaklarıyla halkın haber alma hakkı fütursuzca engelleniyor. Bunun nasıl bir özgürlük olduğunu anlayamıyoruz” diyerek sansür girişimlerini kınadı.

 

‘Cumhuriyet gazetesinin yanındayız’

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇYD) Genel Yönetim Kurulu ise açıklamasında özetle şunlara yer verdi: “Emniyet güçlerinin gazetenin basıldığı matbaayı basması ve gazete bürolarını abluka altına alması, sözde tedbir açıklamalarıyla örtülemeyecek bir hedef göstermedir. Polis Cumhuriyet gazetesini açıkça hedef göstermekte, İslamcı teröristlere deyim yerindeyse adres bildirmektedir. Öte yandan bu uygulama, en hafif deyimiyle sansür ve basına karşı göz korkutmadır. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak Cumhuriyet gazetesinin yanındayız. Bilinmelidir ki olası bütün istenmeyen gelişmelerin sorumlusu AKP iktidarıdır. Cumhuriyet gazetesindeki polis ablukası bir an önce kaldırılmalı, gazete çalışanları hedef gösterilmekten vazgeçilmeli ve koruyucu bütün gerçek önlemler derhal alınmalıdır.”

G-9 Gazeteciler Platformu’ndan yapılan açıklamada, gazetenin dağıtımının engellenmesinin sansür girişimi olduğu belirtildi. AKP döneminde düşünce ve ifade özgürlüğüne, basına, halkın haber alma hakkına yapılan baskılara kara bir leke daha eklendiği ifade edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler