İsveç’te siyaset dışı gündem

Osman İkiz / İsveç (Stockholm)

Yayınlanma: 02.12.2018 - 13:56
Abone Ol google-news

Yok, siyaset yazmaya hiç niyetim yok. Bu hafta öyle haberler geldi ki sanki herkes pusulayı şaşırmış gibi. Erkekler arasında kendini kısırlaştıranların sayısı hızla artıyormuş. Son beş yılda kendini kısırlaştıranların sayısı bir önceki beş yıla göre, yüzde 70 oranında artmış. Haberde fazla ayrıntı yok. Sadece çok çocuk sahibi erkeklerden söz ediliyor. Fazla çocuk sahibi olanların geleceği garantilemek için bu yola başvurmaları anlaşılır bir şey. Değişen, kadınların yerine erkekler arasında kendini kısırlaştırma eğiliminin artması.

Haberde buna açıklık getiriliyor. Kadınlar hormonları etkileyen önlemlerden rahatsız oldukları için erkekleri zorluyormuş. Kendini kısırlaştıran erkek ise daha sonra isterse basit bir cerrahi müdahale ile eski haline dönebiliyormuş. Evliler için tamam da bekâr erkekler neden kendini kısırlaştırır bu konuya hiç değinilmiyor, ama tahmin etmek zor değil. Örneğin nafaka cenderesi olabilir.... Bir başka neden de büyük bir olasılıkla gençler arasında geleceğe yönelik umutsuzluğun yaygınlaşması. Umutsuzluk, mutsuzluk yüzünden evlilikten kaçanların sayısı hızla artıyor. Otistik ve sakat çocuk doğumlarındaki artış da bir başka korku nedeni.

Polis kedilerin peşinde

İsveç’in kuzeyinde Juoksengi diye adını ilk kez duyduğum bir kasabada yaşayan 91 yaşındaki yaşlı adamın evden kaçan kedilerini yakalamak için, polis 7 bin 270 kilometre iz sürmüş. “Polise kuvvetli bir alkış’’ demeden gerisini okuyun. Kurallara göre polisin, kediler için en iyisi neyse onu yapması gerekiyor. Tamam, onca iz sürdükten sonra kedileri yakalamışlar ama, 91 yaşındaki Ture amcanın kedilere bakacak hali olmadığından 16 kediyi öldürmüşler. Üç yavruyu da taliplilerine hediye etmişler. İş burada bitmiyor. Bütün bu işlerin bir maliyeti var. 19 kediyi yakalamak için İsveç’i güneyinden kuzeyine 4.5 kere kat edecek kadar iz süren polisin harcadığı mesai, benzin parası, kedilerin öldürülmesi için kullanılan ilaç ve veteriner ücreti Ture amcaya fatura edildi. Fatura tam 208 bin 693 kron. Ture amca işin vahametinin farkında değil. Komşular, “Adamın cenazesi için ayırdığı üç kuruş parasına mı göz diktiniz” diye il yönetimine isyan etti. Kavga devam ediyor.

‘Uzun kulakların’ evi küflü

Güvenlik deyince polisi düşünür rahat ederiz; dış tehlikelere karşı askerin varlığı sayesinde huzur içinde uyuruz. Acaba kendimizi mi kandırıyoruz. Nihayet onlar da bizim gibi insan. Kanıyorlar, aldanıyorlar. Hastalanıyorlar vs. Savunma Bakanlığı’na bağlı sinyal izleme, dinleme biriminin başına gelenleri duyunca bunları düşündüm. Öyle bir birim ki eskiden Sovyetler Birliği’ni dinlemesiyle ünlüydü, şimdi de değişen bir şey yok. Öncelikle Rusya olmak üzere kulaklar diğer ülkelere çevrili. Kulak dediysem gelişmiş teknik aygıtları düşünün. Filmlerden dolayı oluşmuş bir önyargı olsa gerek, bu gibi yerlerde çalışanların hep cin gibi insanlar olduğunu hayal ederiz. Oysa onlar da ayakta uyuyup cin çarpmışa dönebiliyor. Bu birimin yeni binaları yapılıncaya kadar geçici olarak hazır modüler evlerde çalışıyormuş, geçenlerde birer birer hastalanmaya başlamışlar. Uzmanlar “uzun kulaklara” ne oluyor diye mekânda inceleme yapınca ortaya çıkmış; meğer hazır evler rutubet ve küf içindeymiş. Adamlar hastalanıncaya kadar küf içinde yaşadıklarını anlayamamışlar. Milletin diline düşmeyeceksin. Olay “Demek ki kulaklar uzun olunca burunlar pek iyi çalışmıyormuş” diye gırgır konusu oldu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler