Pankreas kanseri belirtilerine dikkat! Erken teşhis koruyabilir

Günümüzde ölüme en sık yol açan kanserler sıralamasında pankreas kanseri 4’üncü sırada yer alıyor. Ancak hastalığın tedavisinde umut ışığı her geçen gün artmaya devam ediyor.

Belirtileri genellikle hastalığın son evrelerinde ortaya çıkan pankreas kanserinin tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde hastaların yaşam kalitelerinin artmasının yanı sıra yaşam sürelerinin de uzayacağı öngörülüyor. Önceki gün Sarıyer’de bulunan Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde, düzenlenen pankreas kanserinin tüm yönleriyle ele alındığı “Umut Her Zaman Vardır” başlıklı söyleşide Başhekim Yardımcısı Dr. Özlem Cankurtaran’ın moderatörlüğünde bir araya gelen uzman doktorlar tedavi süreci ile ilgili gelişmeleri anlattı.

ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Bahattin Çiçek, pankreas kanseri hastalarının şişkinlik, hafif sırt ağrısı, erken doygunluk ve kanser ilerlediğinde kilo kaybı gibi belirtilerle doktora başvurduklarına söyledi. Sadece safra kanalını tıkaması nedeniyle pankreas başı tümörlerinin sarılık belirtisiyle daha erken evrede teşhis edilebildiğini belirten Çiçek, “Bu nedenle yakınmalar ilaç aldıktan sonra geçip ardından yine devam ediyor ve sürekli hale geliyorsa mutlaka bir hekime görünmek yaşamsal öneme sahip” dedi. Çiçek, sigara, aşırı kilo, diyabet, alkol kullanımı, kronik pankreatit ve genetik yatkınlığın pankreas kanseri gelişimi için risk faktörlerini oluşturduğunu da söyledi.

‘AKDENİZ TİPİ BESLENME ÖNEMLİ’

Beslenmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı, “Yapılan araştırmalar kırmızı et, işlenmiş hayvansal gıdalar ve fazla nişastalı, şekerli gıdalara dayanan batı tipi beslenme alışkanlığının pankreas kanseri riskini kesinlikle artırdığını gösteriyor”diye konuştu. Sebze, meyve ve posalı, tahıllı yiyeceklerin ağırlıklı olduğu Akdeniz tipi beslenmenin önemli olduğunu anlatan Turanlı, fazla yağlı gıdalardan ve alkolden de uzak durulması gerektiğini belirtti. Turanlı, işlenmiş beyaz gıdalardan uzak durulması gerektiğini ve düzenli olarak egzersiz yapmanın önemli olduğunıu söyledi.

‘KEMOTERAPİNİN ETKİNLİĞİ ARTIYOR’

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er Pankreas kanseri geç belirti verdiği ve bu belirtiler genelde başka hastalıklarla karıştırıldığı için erken evrede teşhis edilemediği belirterek, “Tedaviyi belirlemek için öncelikle tümörün hangi evrede olduğunu bilmemiz gerek” ifadelerini kullandı. Tümörün safra gibi çevre organları etkilediğini anlatan Er, cerrahi ve kemoterapi başta olmak üzere radyoloji, nükleer tıp, hatta beslenme düzeninin de dahil edildiği çoklu bir tedavi yaklaşımının pankreas kanserinin tedavisindeki önemenini belirterek, “Bu kanserin tedavisinde kemoterapi ilaçlarının etkinliği artıyor. Günümüzde geliştirilen ilaçlar sayesinde çok yoğun tedavileri bile her yaş grubunda hastalarımızın yaşam kalitelerini de koruyarak rahatlıkla uygulayabiliyoruz” dedi.

5 YILLIK SAĞ KALIM YÜZDE 40’LARA YÜKSELDİ

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, cerrahi yöntemin, tümörün niteliklerine göre uygulanabilir olması durumunda pankreas kanseri tedavisinde önemli bir payı olduğunu anlattı. Pankreasın vücutta kritik bir bölgede olduğunu belirten Ceyhan, sadece pankreasa odaklanarak o bölgeyi çevreleyen dokudaki tümörü temizleyebildiklerini vurguladı. Tedavi yöntemlerindeki gelişmeler doğrultusunda günümüzde pankreas kanserinden ölüm oranında yüzde 20’lik bir düşüş olduğunu belirten Ceyhan, “Cerrahide geliştirilen teknikler ve yeni kemoterapi ilaçları tümörlerin erken evrede tespit edildiğinde, hastaların yüzde 30-40’ında, 5 yıllık sağ kalım sağlanabiliyor. Genel cerrahi, tıbbi onkoloji, gastroenteroloji ile radyasyon onkolojisi uzmanlarının birlikte planlayacakları multidisipliner yaklaşımla pankreas kanserinde tedavi şansı yükseliyor, böylece hastalar daha uzun süre yaşayabilme şansına kavuşabiliyor” diye konuştu.

‘IŞIN TEDAVİSİYLE TÜMÖRLERİ YOK EDEBİLİYORUZ’

Pankreas kanserinde radyoterapi tedavisinin önemli olduğunu anlatan Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, tümörün niteliğine göre, cerrahiden önce ya da sonra, tek başına veya kemoterapiyle birlikte radyoterapi uygulanabildiğine dikkat çekerek “Hastalığın sadece pankreasta olduğu tespit edildiyse en yeni yöntemlerden biri olan MR Linac sayesinde sadece tümörü hedefleyerek ışın tedavisi yapabiliyoruz. Tümörü anlık ve net olarak görüntüleyebiliyoruz. Hastanın istemsiz hareket etmesi durumunda bile hareketli organlardaki tümörleri tam isabetle ışınlayıp, yok edebiliyoruz. Tümör ışınlanırken çevresindeki sağlam dokuları da büyük hassasiyetle koruyabiliyoruz” ifadelerini kullandı.