Tek suçlu güzel havalar değil

Baharın gelmesiyle yorgunluk da kapımıza dayandı. Gürültü, çevre kirliliği, psikoloji hatta çalışma ortamı bile bu sendromda etkili.

Yayınlanma: 04.04.2018 - 19:57
Abone Ol google-news

Baharın gelmesiyle havadaki elektrik yükü artıyor. Kendimizi daha halsiz, yorgun, huzursuz ve gergin hissediyoruz. Bu belirtiler bahar yorgunluğu sendromuna yakalanmanın habercisi. Psikiyatr Dr. Ayça Can Uz, halk arasında “bahar yorgunluğu” diye bilinen bu durumun çoğunlukla büyük şehirlerde yaşayanlarda, çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde, düzensiz ve stresli yaşam koşullarının bir sonucu olarak gözlense de bazen altta yatan bir hastalığa bağlı olarak veya psikiyatrik bir rahatsızlık sonucu da ortaya çıkabildiğini belirterek şöyle dedi: “Çalışma ortamı gürültü kirliliğinden arındırılmış ve ışık alacak şekilde düzenlenmeli. Düzenli uyku ve beslenme önemli. Günlük 2-3 lt su tüketilmeli, açık havada kalp atım hızını yüzde 60 artıracak tempoyla en az 40-60 dakika, düzenli olarak haftada en az 3 gün egzersiz yapılmalı.”

Hafif jet-lag

Bahar yorgunluğu, iklim değişikliğinin vücutta yarattığı yorgunluk hissi olarak tanımlanan ama aslında birçok nedenin bir araya gelerek yarattığı bir tablo. Psikiyatr Dr. Uz, bahar yorgunluğunun mevsim değişikliği nedeniyle yaşanan, vücudun alışık olduğu ritminin bozulmasından kaynaklanan bir nevi hafif jet-lag sendromu olduğuna dikkat çekti. Uz’a göre, insanın fizyolojisi ve davranışlarında mevsimsel değişikliklerin rolü büyük. Uz, en büyük kanıtının doğum oranlarında, suç davranışında, intiharlarda, çocukların büyüme ve gelişmesinde, kortisol, testesteron gibi birçok hormonun düzeyinde, ağrı eşiğinde, cinsel aktivite ve gebe kalma oranlarında mevsimlere göre değişiklikler olduğunu söyledi.

Baş dönmesine dikkat

Bahar yorgunluğunda halsizliğin yanı sıra baş ağrıları, baş dönmesi, uykunun yetmediği hissi ve hafif çökkün duygu durumunun eşlik edebildiğini kaydeden Uz, şöyle devam etti: “Bu şikâyetler 1-2 haftayı geçiyorsa ya da şikâyetler çok belirgin olup kişinin günlük aktivitelerini engelleyecek durumdaysa, basit bir bahar yorgunluğu dışında bu şikâyetlere neden olabilecek tiroid hastalıkları, kansızlık, enfeksiyonlar, fibromiyalji, bağışıklık sistemi hastalıkları, kanser ve depresyon gibi altta yatan diğer hastalıklar, uzman bir doktor tarafından mutlaka araştırılmalıdır. Alerji, kalp damar, astım, şeker hastalığı ve tekrarlayan depresyon gibi kronik hastalıkları olanların mevsim dönümlerine girerken düzenli doktor kontrollerini yaptırmaları gerekir. Mevsim dönümlerinde bu hastalarda hastalıklarının alevlenmesi sık görülür. Bir psikiyatri uzmanı ile görüşmek, bu sıkıntıları yaşayan kişi için hem tedavi edici hem de koruyucu olacaktır.”

Beslenmeye dikkat

Psikiyatrist Dr. Ayça Can Uz, şu önerilerde bulundu:

-Çalışma ortamı gürültü kirliliğinden arındırılmış ve ışık alacak şekilde düzenlenmeli. Sabah ya da öğlen saatlerinde 20-30 dakika dışarıda zaman geçirerek gün ışığından faydalanılmalı. İş sırasında küçük molalar vermek gün içindeki stresi ve sürekli oturmaya bağlı bele binen yükü de azaltmış olur.

-Düzensiz beslenme, B ve C vitaminlerinin ve folik asidin eksik alınması, çay ve kahvenin aşırı tüketilmesi, sigara kullanılması ve araya giren grip gibi enfeksiyonlar da bahar yorgunluğunu artırabilir. Bu dönemde sağlıklı beslenmeye dikkat edilmeli. Tek tip beslenmekten kaçınılmalı. Karbonhidrat alımı ve yağ miktarı kontrol altında tutulmalı.

-Muhtemel sıvı kaybını önlemek ve mevsimsel değişikliğe bağlı dolaşım problemlerinden kurtulmak için günlük 2-3 lt (10-15 su bardağı) su tüketmek gerekir. Kahve, çay yerine bitki çaylarını veya içine nane yaprağı, limon veya salatalık dilimi atılan su tercih edebilir. 

-Düzenli uyku saatleri, gün içerisinde daha enerjik hissetmeye yardımcı olacaktır. Günde 6-8 saat uyunmalı.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler