Prof. Dr. Nazan Aydın’dan doğum sonrası travma uyarısı: 5 Anneden 1’i risk altında

Türkiye Anne Ruh Sağlığı Farkındalık Birliği Koordinatörü Prof. Dr. Nazan Aydın, her 5 anneden birinin gebelik ya da doğum sonrası dönemde ruhsal hastalık geçirme riski olduğuna dikkat çekerek, "10 anneden 7'si tedavi olamıyor. Bu hem anne hem bebek için büyük sorunlara yol açıyor" dedi.

Yayınlanma: 07.05.2018 - 09:07
Abone Ol google-news

Ahmet Külsoy 

1-7 Mayıs Anne Ruh Sağlığı Farkındalık Haftası nedeniyle Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü tarafından Anne Ruh Sağlığı sempozyumu düzenlendi. Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar'ın önderliğinde düzenlenen, Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan’ın da katıldığı sempozyumda annelerde en sık görülen ruhsal problem olan 'doğum sonrası depresyon'a dikkat çekildi.

“İlk 40 günlük döneme dikkat”

Sempozyumda konuşan Türkiye Anne Ruh Sağlığı Farkındalık Birliği Koordinatörü Prof. Dr. Nazan Aydın, "Gebelikte ve doğum sonrası dönemde anneler hassas oluyorlar. Gebelik sırasında bizim karşılaştığımız ruhsal hastalıklar var. Annenin gebelik sırasında yaşadığı ruhsal hastalık tedavi edilmezse hem bebek hem kendisi için sorunlara yol açabiliyor. Doğum sonrası özellikle annelerin hassas olduğu bir dönem. İlk 6 hafta yani 40 günlük dönemde anneler daha hassas hale gelebiliyor ve bizim bu dönemde en çok korktuğumuz doğum sonrası depresyonu oluyor" diye konuştu.

"Depresyon bebeğin ergenlik dönemine uzanabiliyor "

Her 5 anneden birinin gebelikte ya da doğum sonrası dönemde ruhsal hastalık geçirme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nazan Aydın,10 anneden 7'sinin ise tedavi olamadığını vurguladı. Aydın bu durumun anne ve bebeğe vereceği zararları şu sözlerle açıkladı: "Gebelikte başlayan ruhsal bir hastalıkta, düşük, erken doğum gibi istenmeyen etkilerin ortaya çıkma ihtimali yüksek oluyor. Anne, gebelikte bir ruhsal hastalık geçirdiğinde özellikle depresyon sonrası gerekli bakımı almıyor, kontrollerine gitmiyor, yeterli beslenmiyor, düzensiz uyku sonucu yeterince dinlenemiyor. Dolayısıyla bu gebeliğin seyrini olumsuz etkiliyor. Gebelikte geçirilen ruhsal hastalık ileride bebeğin büyüme, gelişme ve ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor. Çalışmalar annesi gebelikte depresyon geçirmiş bir bebeğin ergenlik döneminde ruhsal hastalıklara daha yatkın olduğunu gösteriyor. Annelerin mutlaka fark edilip tedavi edilmesinin öneminin altı çizilmeli."

"Lohusalık hüznü diye biliniyor ciddiye alınmalı"

Annelerin doğum sonrası yaşadığı problemlerin yeterince tanınmadığını ve teşhis edilmediğini belirten Doç.Dr. Aylin İlden Koçkar ise, "Annenin yaşadığı duruma 'Lohusalık hüznü' deniyor ve aileler tarafından ruh sağlığı uzmanına gidecek kadar ciddiye alınmıyor” diye konuştu. Ruh sağlığı sorunu yaşayan annelerin yüzde 75'inin tanı alıp, tedavi edilmediğini belirten Doç. Dr. Koçkar şunları söyledi: “Böyle olunca da sorun çok daha ciddi seviyelere çıkana dek maalesef ruh sağlığı uzmanına başvurulmuyor. Dogˆum sonrası do¨nemde ise, ruh sağlığı sorunu olan bir annenin bebeğe uygun ilgiyi go¨sterememesi anne bebek bagˆlanmasının oluşmasında engeller oluşturabilmektedir. Sağlıklı bağlanma sonradan ortaya çıkabilecek psikopatalojinin önleyicisi aslında. Anne ve bebek sağlıklı bağlanma kuramadığında, bebek büyürken kendisinde de ruh sağlığı bozukluğunun gelişmesi söz konusu olabilir. O nedenle en erken müdahale bebek anne karnındayken yapılan müdahaledir."

 

Sempozyuma ayrıca İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Dekanı Prof. Dr. Berrin Ataman, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Ruh Sağlığı Merkezi'nden Doç. Dr. Pınar Çetinay Aydın, El Bebek Gül Bebek Derneği'nden İlknur Okay, Sakarya Tıp Fakültesinden Doç. Dr. Esra Yazıcı, Doç. Dr. Nermin Akdemir, Uz. Dr. Tuğba Mutu Pek, Arş. Gör. Dr. Özlem Akçay Ciner ile Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Aslı Göker, Bilgi Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Elif Göcek ile Uzm. Psk. Hilal Çerçel katıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler