Erkenden ergen

Kimyasallar çocuklarda hormon sistemini altüst ediyor.

Yayınlanma: 16.05.2018 - 21:36
Abone Ol google-news

Sanayi atıklarından tarım ilaçlarına, kozmetik ürünlerden ağır metallere kadar pek çok endokrin (iç salgı) bozucu, her gün deri, solunum ya da yiyecekler yoluyla vücudumuza giriyor. Bu da sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metobolizma Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Reyhan Ersoy, çevre kirliliğinin bir sonucu olarak maruz kaldığımız endokrin bozucuların, hormonal sistemler üzerinde olumsuz etki gösterdiği ve pek çok hastalığa neden olduğunu belirterek “Bu kimyasallara anne karnında ve yaşamın ilk yıllarında maruz kalmak hayatın ileriki safhalarında obeziteye neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra endokrin bozucuların bilinen en önemli etkisi üreme sistemi üzerinedir. Anne karnında genital organların gelişiminde bozukluklara, çocukluk çağında ise özellikle erken ergenliğe neden oldukları bilinmektedir” dedi.

Tarım ilaçları

Prof. Ersoy, endokrin bozucuların, sağlıklı bir organizmada veya onun gelecekteki neslinde endokrin sistemin çalışmasını değiştirerek, sağlık sorunlarına neden olan dışarıdan alınan madde veya madde karışımları olduğunu anlattı. Ersoy “Bu maddeler, hormonların üretim, salınım, bağlanma, taşınma, aktivite, yıkım ve vücuttan atılımları üzerine etki etmektedir. Nüfusun artışı ile artan gereksinimler sanayileşmeyi tetiklemekte, sanayinin gelişimine bağlı olarak da kullanılan kimyasal sentetikler, ara ve son ürünler hızla ve giderek artan şekilde doğayı kirletmektedir. Sanayi atıklarından tarım ilaçlarına, kozmetik ürünlerden ağır metallere kadar pek çok endokrin bozucu, her gün deri, solunum ya da yiyecekler yoluyla vücudumuza giriyor. Çevre kirliliğinin bir sonucu olarak maruz kaldığımız endokrin bozucular, hormonal sistemler üzerinde olumsuz etki göstermekte ve pek çok hastalığa neden olmaktadır” diye konuştu.

Vücutta birikiyor

birikiyor Endokrin bozucuların sağlığı bozucu etkilerinin yapılan birçok çalışma ile kanıtlandığına dikkat çeken Türkiye Endokrinoloji ve Metobolizma Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Reyhan Ersoy şunları söyledi: “Birçok endokrin bozucu, yağ dokusunda depolanabildiğinden vücutta birikme özelliğine sahiptir. Bebekler ve çocuklar endokrin bozucu kimyasalların olumsuz etkilerine yetişkinlere kıyasla çok daha duyarlıdırlar. Bu kimyasallara anne karnında ve yaşamın ilk yıllarında maruz kalmak vücuttaki yağ hücresi sayısında ve enerji metabolizmasını düzenleyen hormonal sistemin çalışmasında anormalliklere yol açarak hayatın ileriki safhalarında obeziteye neden olabilir. Bunun yanı sıra endokrin bozucuların bilinen en önemli etkisi üreme sistemi üzerinedir. Anne karnında genital organların gelişiminde bozukluklara, çocukluk çağında ise özellikle erken ergenliğe neden oldukları bilinmektedir. Endokrin bozucuların sağlık üzerindeki etkilerini en aza indirmek için yaşam tarzı değişiklikleri önem taşımaktadır.”

 

Prof. Ersoy, endokrin bozucuların etkilerinden korunabilmek için yapılması gereken alışkanlıkları şöyle özetledi: 

  • Antioksidan vitaminlerin diyetle yeterli alımı oksidatif strese karşı koruyucu olabilir.
  • Düzenli fiziksel aktivite yapılması da oksidatif stresi azaltır. 
  • Meyve ve sebzeler kullanılan tarım ilaçlarından arındırmak için iyi yıkanarak tüketilmelidir.
  • Çocukların beslenmesinde kullanılan plastik biberon ve besin hazırlama ve saklamada kullanılan araç ve gereçler Bisfenol A içerebilir. Bisfenol A, bu malzemeler ile besine geçerek ağız yolu ile vücuda alınır.
  • Besinler kullanılan tarım ilaçları, depolama ve taşıma koşulları nedeniyle endokrin bozucular için taşıyıcı olabilirler. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan üretim izni alınan besin ve besinle temas eden ambalaj malzemeleri satın alınmalıdır.

KIZLARDA 8 ERKEKLERDE 9

Kız çocuklarında 8 yaşından önce meme gelişimi ve genital bölge ya da koltuk altı tüylenmesi, erkek çocuklarda 9 yaşından önce testis hacminde artış ve genital bölge ya da koltuk altında tüylenme olması “erken ergenlik” olarak belirtiliyor. Erken ergenlik, boy kısalığı ve psikolojik sorunlara neden olabiliyor. Ergenliğe girişle beraber kızlarda östrojen, erkeklerde testosteron artışı kemikteki büyüme kıkırdaklarının hızla kemikleşmesine ve başta büyüme hızlansa da daha sonra büyümenin durması ile boy kısalığına neden oluyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler