Şehir hastaneleri sorunu büyüyor

KONUK YAZAR: İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz Cumhuriyet Ege'ye yazdı...

Yayınlanma: 23.05.2019 - 19:41
Abone Ol google-news

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak Nisan 2018’de göreve geldik. Göreve başladıktan sonra oda komisyonlarının daha aktif çalışmaları için çaba harcadık. Daha önce bulunmayan Asistan Hekimler Komisyonu, Kadın Sağlığı ve Kadın Hekimlik Komisyonu ve İnsan Hakları Komisyonu bu dönemde kuruldu. Komisyonların düzenli toplanmalarını ve raporlarını yönetim kuruluna sunmalarını istedik.
Demokratik ve katılımcı yönetim anlayışımızın gereği olarak komisyonlar ve Hekim Meclisi aracılığıyla her hekimin görüş ve önerilerini iletebilmesini sağlamaya çalıştık. Hekim Meclisi oluşturulan yeni tüzüğü ile kasım ayında çalışmalarına başladı.

Yönetim kurulu olarak meslektaşlarımızın çalıştıkları kurumlarda karşılaştıkları sorunları birinci ağızdan öğrenebilmek ve çözümler üretebilmek amacıyla hastane ziyaretleri yaptık. Şimdiye kadar 10 hastane ziyaretimiz oldu. Gelecek günlerde de bunları sürdürmeyi hedefliyoruz.

Göreve geldiğimiz günlerden başlayarak en çok karşılaştığımız sorun, sağlıkta şiddet oldu ne yazık ki. Yönetim kurulumuz şiddete uğrayan meslektaşlarımızın ilk andan itibaren yanında olmakta, hukuk büromuz gerekli hukuksal desteği kendilerine vermektedir. Odamızın Hekimler İçin Acil Durum Hattı’nın görünür ve ulaşılabilir olması için çaba harcadık. Sağlıkta şiddetin kamuoyu gündeminde tutulması ve TBMM’de sağlıkta şiddeti önleyici bir yasanın çıkarılması için basın açıklamaları ve çeşitli etkinlikler düzenledik. Son zamanlarda yazılı ve görsel basında, sosyal medyada giderek artan, sağlıkta şiddeti özendiren, şiddet göreni suçlayan, şiddeti normalleştiren ifadeler içeren, hekimlerin onur ve saygınlıklarını zedeleyici, toplumun hekimlere duyduğu güveni sarsıcı öğeler taşıyan yayınları protesto etmek amacıyla, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Ege Bölgesi Tabip Odaları ile birlikte İzmir Tabip Odası’nda ortak basın toplantısı gerçekleştirdik.

Yılbaşında yürürlüğe giren düzenleme sadece Emekli Sandığı’ndan emekli olan ve sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkilendirilecek çalışması olmayan hekimleri kapsadığı için, emekli aylığı artışından yararlanan hekimlerin sayısı sınırlı kalmıştır. Emekli aylıklarının artışına ilişkin Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan ve aylıklardaki artışın bütün hekimleri kapsaması gerektiğine yönelik öneriler kanunun hazırlık aşamasında dikkate alınmamıştır. Odamız hukuk bürosu, İzmir’den ve şehir dışından yaklaşık 600 meslektaşımıza sözlü ve yazılı danışmanlık yaptı. Hekimlerin özel durumlarına uygun dilekçeler hazırlanarak veya hekimler yönlendirilerek SGK’ye başvuru yapılması sağlandı. SGK’nin kanuna aykırı hatalı uygulamaları bu dilekçeler üzerine düzeltilmeye başlandı.

Şehir hastaneleri sorunu

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın ikinci fazı olarak ileri sürülen ve bir kamu-özel ortaklığı projesi olan şehir hastaneleri, şehre olan uzaklıkları, gereksiz büyüklükteki kullanım alanları, personel sayısının yetersizliği, çift başlı yönetimi ile hastaların sağlık hizmetine erişimini güçleştirmekte, sağlık çalışanları açısından da önemli sorunlar oluşturmaktadır. Şu ana kadar 9 şehir hastanesi faaliyete geçmiş ve 13 yeni şehir hastanesinin de 2021 yılına kadar faaliyete geçmesi öngörülmektedir. Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü verilerine göre 2018’de faaliyete geçen 8 şehir hastanesinin yatak kapasitesi 8 bin 364 olup bu hastaneler için 2019 yılı bütçesine konulan kullanım (3.7 milyar TL) ve hizmet (2.5 milyar TL) bedelleri toplamı 6.2 milyar TL’dir. 2019 yılında, şehir hastaneleri için tahsis edilen ödeneklerin toplamı bakanlık bütçesinin yüzde 13’üdür. İzmir’de Bayraklı’da yapımı süren şehir hastanesinin 2020’de faaliyete geçeceği ifade edilmektedir. Bu hastane açıldığında şehir içindeki pek çok hastane kapatılacaktır. Ancak yetkililer hangi hastanelerin kapatılacağı konusunda net bir bilgi vermemektedir.

Toplam yatak sayısında bir değişiklik olmaması, en önemlisi gelecek nesillere aktarılacak ve halen dövizle ödenen büyük bir kamu borcunun yaratılması, şehir hastanelerinin yeniden değerlendirilmesini ve daha büyük zararlara yol açmadan bu hastanelerin kamulaştırılmasını gerektirmektedir.

Bu yıl 14 Mart’ı tıbbiyelilerin emperyalist işgale karşı direnme iradesini ortaya koymalarının 100. yılında, tüm haftaya yayılan etkinliklerimizle hekimlerin de yoğun katılımıyla coşku ile kutladık.
Sağlık hizmetlerinin erişemediği ve bu şekilde aşısız kalan çocukların yanında aşı reddi giderek büyüyen bir toplum sağlığı sorunudur. 2011 yılında çocuğuna aşı yaptırmayı reddeden aile sayısı 183 iken 2017 yılında bu sayı 23 bine çıkmıştır. Ne yazık ki, aşıyla önlenebilir hastalıklar sadece aşı yaptırmayan çocukları değil aşılı olanları da tehdit etmektedir. İzmir Tabip Odası olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 24-30 Nisan Dünya Bağışıklama Haftası’nı birleştirerek ilköğretim öğrencileri arasında “Sağlıklı Olmak ve Aşı” konulu bir resim yarışması düzenledik. Oluşturulan bir jüri tarafından dereceye giren öğrenciler belirlendi. Odamızda düzenlenen bir törenle de ödüller verildi.

‘Cumhuriyetin Sağlık Kazanımları’

İzmir Tabip Odası olarak geçmişin değerlerine sahip çıkmanın geleceğin örülmesinde yaşamsal olduğu düşüncesinden yola çıkarak, “Cumhuriyetin Sağlık Kazanımları” konferans dizisini başlattık. Bu kapsamda ilk olarak Aşı Üretimi Nasıl Dönüşüyor konulu konferans gerçekleştirildi. Bağışıklama hizmetlerinin dünü ve bugünü, Türkiye’nin tüberküloz mücadelesi, Türkiye’de lepra mücadelesi ve Türkan Saylan, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türkiye’de sağlık emek gücü, Türkiye’de anne ölümlerinin azaltılması, nüfus planlaması kanununun öyküsü, numune hastanelerinden şehir hastanelerine tedavi hizmetleri, Türkiye’de tıp eğitiminin tarihi, Türkiye’nin ilaç serüveni, Türkiye’de işçi sağlığı, iş güvenliği gibi başlıklar sürece emek verenlerin ilk elden tanıklıklarıyla paylaşılacak diğer başlıkları oluşturuyor.

İzmir Tabip Odası, YSK’nin İstanbul seçimleri ile ilgili aldığı kararı protesto etmek için İzmir Barosu’nun başlattığı, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından sürdürülen Adalet ve Demokrasi Nöbetleri’ne ilk günden itibaren katıldı. Haftada bir ve cuma günleri saat 18.30’da Konak’ta yapılacak nöbetlere tüm halkımız davetlidir.

Bizler halkın sağlık hakkını savunurken, barışın egemen olduğu, özgür, adil, demokratik bir ülkede yaşama isteğimiz de güçleniyor. Akıldan ve bilimden yana olma tutumumuzu bugün olduğu gibi yarın da sürdüreceğiz. İnsanca çalışma koşulları, çalışırken ve emeklilikte insanca ücret, iş ve gelir güvencesi, mesleki bağımsızlık, eşit, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmeti için mücadeleye devam edeceğiz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler