Cezaevleri CHP’nin ziyaretlerine kapalı

Ağbaba, cezaevi ziyaretleri için Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvuruların tümünün gerekçesiz şekilde reddedildiğini söyledi, ‘Hukuk bir gün herkese lazım olacak’ dedi

Yayınlanma: 14.08.2018 - 21:48
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Cezaevi Komisyonu Sözcüsü Veli Ağbaba, yeni kabinenin açıklanmasından sonra Adalet Bakanlığı’na cezaevi ziyaretleri için yaptığı başvuruların tümünün gerekçe gösterilmeden reddedildiğini kaydetti. Ağbaba, “Yaşananlar bize göstermiştir ki, hukuk bir gün herkese lazım olacak. Güçlülerin hukuku anlayışı bizi hem ulusal hem uluslararası bağlamda dibe çekmeye devam ediyor” dedi. Ağbaba, 7 yıllık süre içinde gerek sözcü gerekse üye olarak cezaevlerine yaptıkları yüzlerce tutuklu ve mahkûm ziyaretini raporlaştırdıklarını, bu raporlardan TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Adalet Bakanlığı’nın da faydalandığını anlattı.

Erdem talebine 3 ret

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Eren Erdem’i ziyaret talebini bir ayda üç kez, diğer izin taleplerini de dört kez reddettiğini belirten Ağbaba, “Hem benim, hem bazı milletvekili arkadaşlarımın ziyaret taleplerini bakanlık bir süredir reddediyor. Bakanlık, CHP milletvekillerinin cezaevi ziyaretlerine ambargo mu koymuştur, bunu açıklasın. Milletvekili olarak yasal hakkımız olan bir konuda bakanlık bizi fiilen engelleme yoluna gitmiştir. Bu konuda bir düzeltme yapılmazsa bizler, yasadan kaynağını aldığımız fiili haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” ifadelerinikullandı.

‘Amacım seslerini duyurmak’

CHP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerini ziyaret ettiğini, bazılarına 20 kez giderek 300’e yakın cezaevi ziyaretinde bulunduğunu dile getiren Ağbaba şöyle konuştu:

“Ziyaretlerdeki amacım, hak ihlallerinin ve mağduriyetlerin önüne geçmek, sesini duyuramayan kitlelerin sesi soluğu olmaktı. Özellikle geçmiş on yıl bu ülke, mihenk taşı olabilecek çok önemli davalara tanıklık etti. 15 Temmuz’u hazırlayan süreçteki kumpas davalarının, “Ergenekon”, “Balyoz”, “Askeri Casusluk” gibi çok önemli davaların mağdurlarının tanıklıklarına vesile oldum. Yalnız bu değil, tüm hak ihlali mağdurlarının siyasi görüşüne, inancına, mensubiyetine bakmaksızın aynı duyarlılıkla yanında oldum. Cezaevlerinde yaşanan kuralsızlıkları, çarpıklıkları, sorunları dile getirdim. Bu süreçte Pozantı Cezaevi’ndeki tecavüz vakası gibi birçok cezaevindeki yanlışlara müdahale edilmesi ve düzeltilmesi bakımından aktif rol aldım ve bakanlık yetkililerinin yürüttüğü çalışmalara da katkı sağlayan çalışmalarım oldu. Kaçak elektrik kullanmaktan tutuklu kanser hastası Basri Vardar’a da gittim. Mustafa Balbay’dan Mehmet Haberal’a, Tuncay Özkan’dan Engin Alan’a tutuklu tüm milletvekillerine, tutuklu gazetecilere, Balyoz, Ergenekon vb. kumpas davalarıyla tutuklanıp hayatından yılları çalınan bu ülkenin vatansever askerlerine, generallerine de gittim. 28 Şubat mağdurlarından, Hizbullah gibi İslamcı örgütlerden yatan mahkûmlara da gittim. Pozantı Cezaevi’nde ilk kez o küçük çocukların tecavüz çığlığını biz duyurduk. Urfa Cezaevi’nde yangın çıktığında bakanlık yetkililerinden önce ben ordaydım.’’

‘Halk bedel ödüyor’

Ziyaret ettiklerinden bazılarının o dönem bir kesim tarafından terörist ilan edilirken şu an aklandığını hatırlatan Ağbaba, hayatları karartılan kişilere dikkat çekti. Tüm bunlardan çıkarılması gereken dersler olduğunu söyleyen Ağbaba, “Yaşananlar bize göstermiştir ki, hukuk bir gün herkese lazım olacaktır. Güçlülerin hukuku, yandaşların hukuku anlayışı bizi hem ulusal hem uluslararası bağlamda dibe çekmeye devam ediyor. Ve maalesef bunun bedelini tüm ülke halkı olarak birlikte ödüyoruz” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler