Cemaatin gizli ortaklığı sıktı

Dershane kavgasının gerisinde cemaatin hükümetin her kararına karışma isteğinin yattığı belirtiliyor.

Yayınlanma: 22.11.2013 - 20:46
Abone Ol google-news

AKP ile Gülen cemaati arasında yaşanan dershane kavgasının perde gerisinde, cemaatin “koalisyon ortağı” gibi hareket etmesi, hükümetin her kararına ortak olma isteğinin yattığı belirtiliyor. AKP kulislerinde, hükümetin dershane adımıyla Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ortağım değilsin, her şeye karışma, yeter” mesajı verdiğine dikkat çekilirken, özellikle cemaate mensup bürokratların ölçüsüz kadrolaşmaya gitmesinin partide büyük rahatsızlık yarattığı dile getiriliyor. Cemaatin dershaneler aracılığıyla elde ettiği etki gücü ve gelir kapısını kaybetmek istemediği için özellikle yerel seçim öncesinde başlattığı kampanyayla hükümete geri adım attırmak istediği kaydediliyor. AKP kulislerinde, cemaat ile hükümet arasındaki dershane kavgasının perde arkasında yatan nedenlerle ilgili olarak şu değerlendirmeler yapılıyor:

Cemaat koalisyon ortağı gibi: Cemaat bir süredir, hükümetin her aldığı karara ortak olmak, adeta koalisyon ortağı gibi hareket etmek istiyor. Bürokrat atamaları, görevden almalar, eğitim müfredatı gibi her alanda karar süreçlerinde olmak için uğraşıyor. İstemediği kararlar çıkması durumunda hükümete yönelik baskı uyguluyor, cemaate mensup bürokratların görevden alınması durumunda “cemaat tasfiye ediliyor” denilerek partiye yönelik rahatsızlık yaratılmaya çalışılıyor.

Ölçüsüz kadrolaşma: Pek çok bakanlıkta cemaat üyesi bürokratların ataması yapıldı. Ancak bu bürokratlar bir süre sonra kim olduğuna bakmaksızın liyakat aramadan hükümetin getirdiği kadroları dağıtarak cemaat üyesi kişilerle doldurdu. Bu durum partide büyük rahatsızlık yaratıyor. Özellikle yargıda hükümete yönelik sık sık güç denemeleri yapılıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması girişimi bunların başında yer alıyor ve hükümet açısından kırılma noktası oldu. Dershaneler gelir kapısı: Dershaneler, cemaat açısından hem tüm toplum kesimlerine ulaşma hem de gelir elde etme açısından çok önemli. Bu avantajı kaybetmek istemiyor. Yerel seçim öncesi kampanya: Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili proje son bir ayın meselesi değil. Hem hükümet programında hem de kalkınma programlarında yer alıyor. 5-6 yıldır altyapısı hazırlanan bir proje. Cemaat medyasının yerel seçim öncesi henüz daha taslak kesinleşmemişken hükümet karşıtı sert kampanya başlatması, “AKP oy kaygısıyla bu işten vazgeçmek zorunda kalır” düşüncesinden kaynaklanıyor. Erdoğan geri adım atmaz: Başbakan, tavrını çok net olarak ortaya koydu. Bu aşamadan sonra geri adım atmaz. Cemaat medyasının Erdoğan’ı darbecilerle eş tutması partide çok büyük rahatsızlık yarattı. Dershane meselesi nedeniyle cemaati karşısına almış gibi gözükse de Başbakan, başka bir şekilde Gülen’in gönlünü alır, sıkıntıyı aşar.

Dershane kavgası oy kaybettirmez:

Cemaatin AKP’nin oy oranına etkisi çok büyük değil, yüzde 2 dolayında. Seçimlerde de bu oran fazla düşmeyecektir, en fazla 1 puanlık bir kayıp
olabilir. Cemaat üyeleri de, sürdürülen kampanyadan rahatsız. Cemaat üst yönetimi kampanyayı ne kadar sürdürürse sürdürsün üyeleri AKP dışında bir partiye gitmez. Cemaatin parti içindeki milletvekili ağırlığı da fazla değil, sempatizan vekil sayısı 10’u geçmez. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler