1974’te CHP’li Celal Altınay tanzim satışı başlatan ilk başkan oldu: Herkesi ortak etti

İlk olarak 1953 yılında Menderes döneminde tanzim satış barakaları özel işletmecilerle kuruldu. Pahalılık bitmeyince Migros’un kurucusu, Senatör Duttweiller davet edilerek Migros’lar aracılığıyla bu iş yapılmaya çalışıldı. 1974 yılında CHP’li Kâğıthane Belediye Başkanı Celal Altınay, mülkiyeti belediyeye ait beş yerde tanzim satış mağazası açtı. Ardından diğer illerde ki CHP’li belediyeler de aynı yolu izledi.

Yayınlanma: 16.02.2019 - 22:12
Abone Ol google-news

İktidarın enflasyonla mücadele kapsamında son hamlesi, tanzim satışlarla belli ürünleri ucuza satmak oldu. CHP döneminde karne vardı diyen iktidar medyası ise satış kuyruklarını görmedi.

Türkiye’de enflasyonun dizginlenemediği dönemlerde çoğunlukla akla gelir tanzim satış mağazaları. Özal dönemi hariç Menderes döneminden başlayarak tanzim satış mağazaları revize edilerek bir açıldı bir kapandı. 1953 Menderes döneminden 1974 CHP hükümetlerine kadar geçen sürede tanzim satış araçları ya da barakaları özel şahıslar tarafından işletildi. Özel şahısların devreden çıkarıldığı, mülkiyeti belediyeye ait ve işletmeciliğini de belediyenin yaptığı ilk tanzim satış mağazaları 1974’de ilkokul mezunu Kâğıthane Belediye Başkanı Celal Altınay tarafından Kâğıthane’nin beş ayrı mahallesinde açıldı. Altınay’dan sonra Yarımca ve İzmir belediyeleri de kendi bölgelerinde birbiri ardınca tanzim satış mağazaları açtılar. Ancak bu mağazaların sistemli bir şekilde açılması 1978’deki CHP hükümeti döneminde Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu ile Yerel Yönetim Bakanı Mahmut Özdemir’in ortak projesiyle tanzim satışlar için İller Bankası’ndan döner sermayeye yatırım ödeneği koyması ile gerçekleşti. Özdemir tarafından TANSA adı verilen tanzim satış mağazaları zincirleri oluşturuldu.

II. Menderes hükümeti döneminde devalüasyon ve enflasyon dizginlenemez boyutlara ulaşıp mutfaklar yangın yerine dönünce dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı olan Fahrettin Kerim Gökay, İstanbul’un birçok yerinde tanzim satış barakaları açtı. 1952’de açılan bu tanzim satış barakaları özel şahıslara ihale ile veriliyordu. Ancak bir süre sonra bu barakalar yaygınlaşınca tanzim satışlara karşı İstanbul Sebze ve Meyve Hali’ndeki kabzımallar satış boykotu başlattı. O zaman hem valilik hem de belediye başkanlığı görevini birlikte yürüten Fahrettin Kerim Gökay, Ankara’ya giderek hükümetten yardım istedi. Hükümetin de bu konuda yapacağı fazla bir şey yoktu. Zira belediye aracıları ortadan kaldıracağım dese de tarladaki üreticiden fazla mal alamıyordu. Çünkü alacağı fazla malı stoklayacak ne antrepo vardı ne de soğutmalı nakliye araçları. Hükümet de çareyi İsviçre’deki MİGROS’un kurucusunu Türkiye’ye davet edip yardım istemekte buldu.

‘Ucuzluk kralı’ Türkiye’de

Tarihler 17 Ocak 1954 tarihini gösterdiğinde Türkiye’nin bütün gazeteleri birinci sayfasında “Ucuzluk Kralı Türkiye’ye geldi” diyerek halka müjdeyi veriyordu. Büyük kurtarıcı gelmiş gibi gazeteler Migros’un kurucusu İsviçreli Senatör Dutweiller’le söyleşi yapmak için sıraya girmişlerdi. Dutweiller’le ilgili haberlerde ziyaretin amacını okurlarına şöyle aktarıyorlardı: “İsviçre’de ucuzluk sağlayan Dutweiller, memleketimizde pahalılığın, karaborsanın önlenmesi çarelerini araştıracak. Dün sabah 10.30’da Yeşilköy’e inen İsviçre uçağı, Ticaret Bakanı Muhlis Ete tarafından memleketimize davet edilen ucuzluk kralı Gottlie Duttweiler’i şehrimize getirdi. İsviçre’nin hem en sevilen hem de en çok düşman kazanan adamı olan ve karşılaştığı her türlü müşkülleri yenmesini bilen Duttweiler burada ne yapacak? Bunu 70 yaşına yaklaşmasına rağmen, hiç bir menfaat talep etmeksizin Türkiye’ye gelen İsviçreli mütehassısın kendisinden dinleyelim: ‘Türklere karşı beslediğim aşırı sempatinin tesiri ile Ticaret Bakanı’nın davetini kabul ederek memleketinize geldim. İstanbul ve Ankara’da tetkiklerde bulunarak hayat pahalılığı önleyecek ve tedbirleri ve fiyatları indirmenin çarelerini tespit etmeye çalışacağım. Sizin memleketinizde alış ile satış fiyatları arasında büyük farklar var. Pahalılığın en büyük sebeplerinden biri de budur. Migros satış usulünün gayesi, müstahsil ile tüketici arasında haksız olarak menfaat sağlayan zümreleri tasfiye ederek fiyatları kırmak ve bu avantajı müşteriye intikal ettirmektir. ”

İsviçre’ye döndükten sonra Türkiye hakkında bir rapor hazırlayan Duttweiler, Türkiye’den Migros’ların açılabileceği müjdesini verince hükümet ve bu mağazaların açılacağı İstanbul Belediyesi bayram etti. Migros Türkiye’de açılacak mağazaları için 2 milyon lira sermaye ayırmış, 7 milyon sermaye ile kurulacak Migros zincirleri için Türk hükümetinin de 5 milyon koyması gerektiğini bildirmişti. Duttweiller’in İstanbul Belediyesi’ne telefonla bildirdiği bu teklif hemen kabul edildi ve belediyenin İktisat Müdürü Ferruh İlter hemen İsviçre’ye uçarak Anonim Ortaklığa dair anlaşmayı imzaladı. İstanbul’un Beyoğlu, Kadıköy, Eminönü ve Aksaray semtlerinde açılacak MİGROS mağazaları için gereken 5 milyon sermaye de milli banklardan temin edilecekti. Sonuçta 1954 yılının mart ayında İstanbul’da Migros mağazaları açıldı ve belediyenin özel işletmecilere tahsis ettiği Tanzim Satış barakaları da yıkıldı. Yıllar geçtikçe Migros kurucusunun vaat ettiği ucuzluk gelmeyince yeniden tanzim satış barakaları ve araçları hem de MİGROS mağazalarının yanıbaşında açılmaya başlandı. Mesela Eminönü’nde Mısır Çarşısı’nın yanında MİGROS ile belediyenin tanzim satış mağazası yanyana faaliyet gösteriyordu. Zamanla tanzim satış mağazalarında meyve ve sebzenin yanında et ürünleri de satılmaya başlandı.

Altınay’ın tanzim satış mağazaları 1974 yerel seçimlerinde CHP’den Kâğıthane Belediye Başkanı seçilen ilkokul mezunu Celal Altınay, pahalılığa karşı sosyal ve halkçı belediyeciliğin nasıl olacağını gösteren bir yönetim anlayışı sergiledi. Üzerine gecekondu ya da fabrika yapılan işgal altındaki arsaları taksitle işgalcilere satan Altınay, mülkiyeti ve işletmesi belediyeye ait ilk tanzim satış mağazalarını kuran belediye başkanı oldu. Belediye işçilerini kar ortağı olarak şirkete ortak eden Altınay, Kâğıthane, Çağlayan, Gültepe, Çeliktepe ve Sanayi Mahallesi’nde dev tanzim satış mağazaları açtı. Üstelik bu mağazalarda diğer emsallerinden farklı olarak sadece meyvesebze ve et dışında her türden ihtiyaç maddesinin satışı yapılıyordu. Mağaza açamadığı mahallelere de gezici kamyon marketlerle ulaşmaya çalıştı. Kâğıthane Belediye Başkanı Altınay’ın tanzim satış mağazalarına karşı çıkan ve tepki gösteren bakkallara teklifi de ilginçti: “Gelin sizi de ortak edeyim.” Altınay bununla da yetinmedi. Bakkalların veresiye defterine karşılık nakitle satış yapan tanzim satış mağazalarında işyerleri ile anlaşarak veresiye kupon uygulaması başlattı. Kuponları çalıştığı işyerlerinden alan işçi ya da memurlar, kupon bedellerini ay başında maaşından kesinti yapılarak ödeyecekti.

Özdemir’in TANSA’ları

1976 yılında yüksek enflasyon karşısında yoksul halka ilaç olarak görülen tanzim satış mağazalarının kurulması için CHP’li milletvekilleri TBMM Başkanlığı’na önerge verdiler. Ancak sağ partiler, “Belediyeleri zarara sokar” gerekçesiyle önergeyi desteklemediler. 1978 yılında Ecevit hükümetinin Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu, tanzim satışlar için belediyelere döner sermaye ödeneği ayrılması için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Aynı hükümette yerel yönetimler bakanı olarak görev yapan Mahmut Özdemir de günlük tüketim mallarının doğrudan üretici ve üretim birliklerinden alıp tüketiciye satmayı amaçlayan ve kısa adı TANSA olan projeyi başlattıklarını duyurdu. Özdemir, satıcının oluşturduğu ve aşırı kâr içeren fiyatları kırabilmek amacıyla belediye birliklerinin doğrudan üreticiden alacakları tüm gıda maddelerini tanzim satış mağazaları ile tüketiciye sunabilmeleri için Maliye Bakanlığı ile İller Bankası kaynaklarından iki milyar liralık bir fon oluşturulduğunu söyledi. Toplam 150 belediyenin kuracağı tanzim satış mağazaları tüm tüketim mallarını halka perakende satacaktı. Bu amaçla tanzim satış mağazaları Orta Anadolu antreposu açıldı. Özdemir, üretici kooperatiflerinin avans ve kredi yoluyla destekleneceğini belirterek, işçi ve memurların kurmuş olduğu tüketim kooperatiflerine devletin saptadığı kredili mal vereceklerini söyledi. Tanzim Satışları Yönetmeliği’nin 23 Mart 1978 günü Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra Türkiye’nin çeşitli illerinde yeni tanzim satış mağazaları açıldı.

Özal döneminde kapanıyor

ANAP iktidarı döneminde liberal rüzgârların esmesi ve “belediye zerzevatçılık yapmaz” sloganıyla tanzim satış mağazaları kapatıldı. ANAP’lı belediyelerden bir tek İzmir Belediye Başkanı Burhan Özfatura bu karara uymadı. İzmir’deki TANSA’ları kapatmak bir yana yerine yenilerini açtı. 1989’da SHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay, Silivri, Çatalca ve Değirmenköy belediyelerinin de ortak olduğu BELTAŞ adıyla tanzim satış mağalarını kurdu. Beşiktaş’ın 5 ayrı bölgesinde marketler açtı. Ahmet Priştina’nın TANSA Genel Müdürlüğü’ne getirilmesinin ardından A.Ş. olan TANSA artık TANSAŞ olarak bilinir oldu. İzmir’de dev hipermarketler da açan TANSAŞ bir süre sonra halka açıldı. Priştina’nın DSP’den İzmir Büyükşehir belediye başkanı olmasından sonra belediyenin elinde TANSAŞ’ın sadece yüzde 17’si kalmıştı. Bu yüzde 17 de satılarak TANSAŞ özelleştirildi ve bir devir böylece kapanmış oldu. AKP hükümeti de yerel seçim öncesinde mazide kalan tanzim satışları yeniden gündemimize taşıdı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler