"Devlet, Öcalan’ı kullanıyor"

2011’de çözüm sürecinde aktif rol alacağı beklentisiyle karşılanan Burkay Hak-Par liderliğini bıraktı: Devlet, Öcalan’ı kullanıyor

Yayınlanma: 30.10.2014 - 23:22
Abone Ol google-news

Türkiye’ye 2011 yılında dönen ve çözüm sürecinde önemli bir “misyon” yükleneceği beklentisiyle karşılanan Kemal Burkay hafta sonu HAK-PAR Genel Başkanlığı’nı bıraktı.

Burkay süreç ve bölgedeki gelişmelerle ilgili olarak hem iktidarı, hem de PKK-HDP ve
PYD’yi sert bir dille eleştirirken; “Devlet sihirli bir değnek gibi Öcalan’ı kullanıyor. Öcalan bu rolü  sürekli oynayamaz. Silah bıraktırmak için muhatap olur, ama çözüm için olamaz” görüşünü dile getiriyor. Şair kimliğiyle ve özellikle Sezen Aksu’nun seslendirdiği “İklim değişir, Akdeniz olur/  gülümse” dizeleriyle de tanınan Burkay, “Bugün bölgemizde ve ülkemizde olup bitenlere baktığımızda ‘Gülümse’ demek kolay değil” diyor.

Kemal Burkay, 31 yıl 5 ay süren uzun bir sürgün döneminden sonra 2011 yılında Türkiye’ye döndüğünde AKP iktidarı tarafından büyük kabul gördü. Hatta Kürt siyaseti içinde bazı kesimlerde “AKP ve cemaatin çakma Mandela’sı” diye eleştirildi. Hafta sonu HAK-PAR Genel Başkanlığı’nı bırakan Kemal Burkay, “Aktif siyaset parti yönetmekse, bırakıyorum. Görüşlerini söylemek, yazmak, konuşmaksa devam” diyor. Burkay, sorularımıza şu yanıtları verdi:

Yurda döndüğünüzde ‘Sürece destek için geldim’ demiştiniz. Geldiğimiz noktada hâlâ iyimser misiniz?

Aslında o zamanda o kadar iyimser değildim. Çözüm sürecine, demokratikleşmeye katkıda
bulunmak istiyordum ama bunun kolay olmayacağını biliyordum. Yurtdışından yeni gelmiştim,
iyimser bir mesaj vermek gerekirdi, onu yaptım. Hatta o zaman bir yazı yazdım, hükümet böyle
dese de sadece PKK’ye silah bıraktırmak istiyor, onun dışında bir projesi yok ortada, diye.

‘PKK kesimi çok rahatsız oldu’

AKP iktidarı size bir misyon mu biçmişti? Bu misyonu yerine getiremediniz mi?

Yalnız benim için değil Şivan Perver için, başkaları için “dönebilirler” demişti Başbakan.
İçişleri Bakanı bana telefon açtı, niçin dönmüyorsunuz, diye. Hakkımda davalar var, ayrıca yurtdışında dönemeyen birçok başka insan var, dedim. Hakkımdaki dava düştü, döndüm. Bir açılım süreci o zaman da vardı. Hükümetin bana karşı olumlu bir tavrı vardı.

PKK silahlı eylemler içindeydi o zaman, silah bırakmasını istiyorlar. Kemal Burkay barışçı
bir adam, olumlu bir rol oynayabileceğimi düşündüler herhalde. Başka rol biçtiler mi bilemem.
Bazıları sanki Kemal Burkay geldi, parti kuracak hükümet de destekleyecek, PKK’nin hakkından gelecek diye yorum yaptı. Benim öyle bir niyetim, beklentim yoktu. Gelir gelmez, elimde sihirli değnek yok, dedim. Olumlu katkılarda bulunmaya çalıştım, herhalde olmuştur. PKK kesimi çok rahatsız oldu benim gelişimden, çok sert bir kampanya açıldı.

Size göre, çözüm sürecinde ‘muhatap’ kim olmalı?

Öcalan gibi hükümlü bir insanla görüşmek doğru değil, kendisi iradesine sahip değil. Muhatap sivil siyaset olmalı. PKK silahları bırakmak için muhataptır, hükümetin silah bıraktırmak için Öcalan’la konuşması normaldir ama Kürt sorununun çözümü bakımından hayır. Öcalan “devletin hizmetindeyim” diyor. Devlet hizmetindeki bir insanla Kürt sorununu nasıl çözeceksin?

2015 seçimlerine giderken çözüm konusunda bir aşama kaydedilmesini
bekliyor musunuz?

Hükümetin politikaları hep PKK’ye silah bıraktırmaya yönelik ama bunu bile başaramadı. Şimdi beklentileri çatışmasızlık durumunu devam ettirmekten ibaret. Çatışmasızlık durumunun devam etmesini istemeyen kesimler vardır içeride ve dışarıda, PKK’nin içinde vardır bizzat, devletin içinde vardır. Hükümet elle tutulur bir proje ortaya koymadığı sürece sorun böyle sürüncemede kalır. Bu süreç çok kırılgan, her an yeni çatışmalar olabilir.

‘HİÇ KİMSE KUTSAL DEĞİLDİR’

Çözüm sürecinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hükümet Öcalan’la görüşerek, iyi ilişkiler sağlayarak süreci yönetmeye çalışıyor. Öcalan yakalanıp İmralı’ya konduktan sonra uzun bir süre askerle uyumlu çalıştı. Pişmanım,  PKK’ye ben silah  bıraktırabilirim, devletin hizmetindeyim, dedi. Kanımca böyle de yaptı. Silahları susturdu gerçekten, 4-5 yıl süreyle PKK tek kurşun sıkmadı. 2004’ten sonra durum değişti, PKK bir daha şiddete yöneldi.
Öcalan’ın gönderdiği direktiflerle üstelik. Kim bunu yaptırdı? İmralı kimin denetimindeyse o dönem bunu onlar yaptılar. Sonra hükümetin etkisi arttı, askeri vesayet geriletildi, tutuklamalar oldu.
O dönemde İmralı’yı denetleyen askerlerin bir bölümü tutuklandı, MİT’in yönetimi değişti, Öcalan’ın tavrı değişti. Daha önce askerle uyumlu olan Öcalan, bu sefer hükümetle uyumlu hale geldi, silahların susması yönünde etkisini kullandı, iyi de oldu. Ama bununla sorun çözülmez. İster asker, ister sivil yönetim olsun, Öcalan’ı bir sihirli değnek gibi kullanıyorlar. Benim elimde yok, demiştim ama galiba devletin elinde bir sihirli değnek var, bu da Öcalan. İmralı’yı kim denetliyorsa, Öcalan aracılığıyla PKK’yi, PKK aracılığıyla Kürt hareketini denetleyebileceğini sanıyor. Bu yanlıştır. Öcalan bu rolü sürekli olarak oynayamaz, hiç kimse böylesine kutsal değildir.

‘Demirtaş iyi sınav vermedi’

Demirtaş, Kobani eylemleri çağrısı nedeniyle eleştiriliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? İleri görüşlü politikacılar kendilerine bağlı kitleyi sokağa çağırırken bunun nereye varacağını hesaplarlar. O taban taş, molotof atmaya şartlanmış yıllar içinde.Belki siyaset kanalları tıkandığı için öyle oldu. Ama şunu biliyoruz, Kürt sokağında siyaset yapmaktan çok, taş atmak söz konusu... Birikmişöfke seli yıkıcı bir karakter kazandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeDemirtaş’ı desteklemedik,  seçimleri boykot ettik. Demirtaş olumlu puanlar toplamıştı o sırada. Ama daha sonra iyi bir imtihan verdiği söylenemez. Kürt siyasi hareketi şiddet konusunda özeleştiri yapmalı.

‘PKK ve PYD’ye güvenmiyorum’

Bölgedeki gelişmelerle ilgili öngörüleriniz neler?

Suriye, sorunun çözümüne bağlı. Belki Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesi önlenebilir. Ama mesele sadece bu değil. Kürtlerin orada nasıl bir statü kazanacağı, bir bütün olarak Suriye’nin sorunu nasıl çözülecek ona bağlı. Bize göre demokratik, federal bir Suriye ile sorun çözülür. Çözümsüzlük
ve karmaşa çok büyük. Bir anlaşma yaptılar güya. Ama ben şahsen PKK’ye de, PYD’ye de güvenmiyorum. Demokratik örgütler değil. Ortadoğu’ya barış, özgürlük, demokrasi gelmesi kısa zamanda olacak şey değil.

‘Bu ortamda gülümsemek zor’

Şiir yazıyor musunuz? Hâlâ, ‘Gülümse’ diyebiliyor musunuz? Şiir çok seyrek yazıyorum. Gülümsemek zor. İyimser olmak başka. Bir aydın, bir siyaset adamı geleceğe yönelik umutlarını yitiremez,
yitirmemeli. Bu anlamda insanın hep gülümseyeceği şeyler olabilir. Ama ne yazık ki hem bölgemizde, hem ülkemizde olup bitenlerinsanı çok üzüyor.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler