Demirtaş: En cesur erkek Özgecan katliamıyla yüzleşen erkektir

HDP grup toplantısında, Özgecan ve cinayete kurban giden kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşundan sonra HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş yaptığı konuşmada, Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkenceler ve sonrasındaki dava sürecine değinen Demirtaş, "İşkence suçu insanlığa karşı işlenmiş suçlardan olduğu için zaman aşımına uğramaz. Zaman aşımı işlemez. Savcılığın verdiği takipsizlik kararı hukuka, kanuna aykırı. Türkiye kamuoyunun vicdanına aykırıdır. Bir kez daha 78'ler girişiminin bu çabasının arkasında olduğumuzu, destelediğimizi Diyarbakır Cezaevi gerçeği ile yüzleşilmediği sürece Türkiye'de demokraside tünelin ucu göründü denmesin. Hele hele bugünlerde, "barış süreci, müzakere süreci ile ilgili çok olumlu gelişmeler oldu, olacak." Şeklinde aslında gereksiz bir iyimserliği altı dolu olmayan bir umudu pompalamaya çalışanlar şu tabloya iyi baksınlar. Diyarbakır Cezaevi gerçeği ile yüzleşmeyi göze alamayan bir yargı sitemi, bir siyasal anlayış kiminle, nasıl, neyi barış sürecinde ilerletecek. Bunu da merak ediyoruz" diye konuştu.

'ÖZGECAN CİNAYETİNDE ERKEK CİNSİYETİNE KİMLİĞİNE SAHİP OLMAKTAN UTANDIĞI BİR DURUM YAŞIYORUZ'

Demirtaş, "Özgecan cinayetinde, dillerin lal olduğu, vicdanların karardığı hepimizin insanlığından erkek cinsiyetine kimliğine sahip olmaktan utandığı bir durum yaşıyoruz. Bu cinayet ile kaybettiğimiz insanlığımızla açıkça onunla yüzleşme fırsatı doğurdu. Özgecan'ın biz erkeklere bıraktığı ne büyük miras eğer doğru faydalanabilirsek, bu erkeklik anlayışı ile yüzleşme fırsatı olacaktır. Bu ders miras ile çözüm önerileri ne olabilir? Bir inanca, dine, ideolojiye ve ya tek başına bir partiye suç atfederek, yükleyerek içinden çıkabilecek bir durum değil. Bir partinin, hükümetin eksik anlayışı ile açıklayamazsınız. Elbette, AKP hükümetinin bu konudaki karnesi diğer hükümetler ileri değil geri durumdadır. Ama binlerce yıllık bu anlayış kadını yok sayan katleden anlayış AKP iktidarı döneminde var olmadı. Daha önceden de vardı. Tek bir dine, mezhebe de yükleyemezsiniz" açıklamasında bulundu.

'ERKEK OLARAK TANIMLAYAN YARATIKLARIN YAŞADIĞI HER YERDE YAŞANAN BİR SORUN'

Demirtaş, "Bu anlayış dünyanın kendisini bu şekilde erkek olarak tanımlayan yaratıklarının yaşadığı her yerde yaşanan bir sorunudur. Erkeğin veya erkeklik anlayışının tarih boyunca nasıl şekillendiği ile nasıl bir egemen anlayış, her şeyin sahibi, hükmeden, her şeyin kendisi etrafında döndüğünü ve kendisi için yaratıldığını düşünen geri kalan bütün canlıları kadınlar dahil, doğayı, hayvanları bile bütün uzayı kendisi için yaratılmış varlıklar olarak gören bunu yönetme, hükmetme gücünü kendisinde gören bu erkek anlayış yeni ortaya çıkmış değil. Biz HDP olarak efendim hükümet şunu yaptı, bunu yaptı öbür parti bunu yaptı o nedenle bunlar oldu gibi işin kolayına kaçmayacağız. Hükümetin ne mal olduğunu biliyoruz. Hiç o konuya girmeyeceğim" diye konuştu.

'EN CESUR ERKEK BU ERKEKLİK ANLAYIŞI İLE YÜZLEŞEBİLEN ERKEKTİR'

Demirtaş, "En cesur erkek bu erkeklik anlayışı ile yüzleşebilen erkektir. Geri kalanların tamamı kusura bakmasınlar ya da baksınlar dünyanın en korkak yaratıklarıdır. Bunun adı erkeklik falan değildir" dedi.

'ÜÇ GÜN SONRA ÖZGECEN UNUTULACAK. ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMAYA DEVAM EDECEK'

Kadın cinayetleri konusunda gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Bu kadın değil erkek sorunudur. Lafta sözde demokrasiyi ağızından düşürmeyip kadın erkek eşitliliği kadının hakları özgürlüğü söz konusu olduğunda yelkenleri suya indirenler kusura bakmasınlar asla demokrasiden bahsetmesinler bu bir kişi veya parti olabilir hiç fark etmez. Kadın özgürlüğüne bakış açısı bütün özgürlüklerin kurumsallaşmış demokrasisinin ana meselesidir. Aksi takdirde üç gün sonra Özgecan unutulacak. Ateş düştüğü yeri yakmaya devam edecek. Haftaya bir çoğumuz hatırlamayacağız. Erkek sorunu olduğunu unutacağız. Özellikle erkek arkadaşlarım, kadına reva görülen, kadın üzerinden yeniden yeniden üretilen bu şiddet egemenlik kültürü erkeklere bir konfor sağlamıyor. Doğru bakarsanız bütün erkekleri de sömüren, ezen, hiçleştiren egemenlik anlayışı da aynı kökten besleniyor" diye konuştu.

'KADINA TECAVÜZ EDEREK ERKEKLİĞİNİ İSPAT ETTİĞİNİ ZANNEDENLER HEPSİNİ KENDİSİNE YAPMIŞLARDIR'

Demirtaş, "Yani kadını öldürdüğünü, kadını dövdüğünü, kadına tecavüz ederek erkekliğini ispat ettiğini zannedenler hepsini kendisine yapmışlardır. Bütün o tecavüz kültürü, geri dönüp dolaşıp erkeğe tecavüze dönüşüyor. Doğru bakarsanız" dedi.

'MESELE BİR MİNİBÜS ŞOFÖRÜNÜN CİNNET SAPIKLIĞI MESELESİ DEĞİLDİR'

Demirtaş, "Sizin bizim bu anlayış ile ürettiğimiz egemenlik, devlet anlayışı, bu anlayış ile ürettiğimiz otoriter anlayış gece gündüz bizim emeğimize tecavüz ediyor. Mesele bir minibüs şoförünün cinnet sapıklığı meselesi değildir. O anlayışı var eden büyüten o felsefeyle hesaplaşmadığımız müddetçe bindiğiniz her dolmuş her uçak girdiğiniz her hastane tehlikelidir" dedi.

'GELİN OLARAK GİRDİĞİNİZ EV BİLE TEHLİKELİDİR'

Demirtaş, "Sadece kamusal alan mı? Girdiğiniz her ev tehlikelidir. Gelin olarak girdiğiniz ev bile tehlikelidir. Kadınlar açısından güvenli yaşam alanı yoktur. Bu erkek anlayış bu sistem bizi böyle yetiştiriyor. Daha ana sınıfından başlıyor bu" dedi.

'İSMİNİZ KADIN BAKANLIĞI AMA İKİ ERKEĞİN AĞZINA BAKIYORSUNUZ'

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ı eleştiren Demirtaş, "TBMM'de Kadın araştırma komisyonunda AKP'nin milletvekilleri kadına yönelik şiddettin araştırılması konusuna gelip orada saçmalamaya başladılar. Kadınlara hakaret etmeye başladılar. Böyle bir komisyondan bir şey çıkar mı? Çaresiz bir bakanlık. İsminiz kadın bakanlığı ama iki erkeğin ağzına bakıyorsunuz. Cumhurbaşkanınız ve başbakanınız konuşmadan siz ağzınızı açamıyorsunuz. Bu mu kadın bakanlığı. Sizin ayrı örgütlenmeniz lazım. Türkiye kadın meclisinin oluşması lazım. Bütün kararları kendileri almalı" ifadelerine yer verdi.

'KADINA YÖNELİK ÖZEL İHTİSAS MAHKEMELERİ KURULMALI KADIN SAVCI VE YARGIÇLAR YARGILAMALI'

Demirtaş, "Kadına yönelik özel ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Taciz, tecavüz davaları, uzmanlaşmış eğitim almış kadın savcı ve yargıçlar tarafından yargılanması lazım. Her konuda özel yetkili mahkeme kuran hükümet bu konuda atım atamaz. Ben bir avukatım" dedi.

'BU DAVALARDA BAZI ERKEK YARGIÇLAR BIYIK ALTINDAN GÜLERLER'

Demirtaş, "Bu davalarda bazı erkek yargıçlar bıyık altından gülerler. Bu kadar ucuz yaklaşımlara tanıklık ettik. O yüzden erkek yargıçlar bu yaratıkları yargılayamazlar. Kadınlar yargılamalıdır. Bu konuda eşitliğe cesaretiniz varsa bu ülkeye barış gelir. Kadını erkeğe lütfedilmiş bir hediye olarak görülürse kadına şiddet azalmaz. Dinde de böyle bir şey yok ayrıca yalan söylüyorlar" diye konuştu.

'ÖNCEKİ ALLAH'I VAR USTAYDI BU İŞLERDE. BU YALAN KONUŞUNCA YÜZÜNE YANSIYOR'

Demirtaş, "Günlerdir Başbakan meydan meydan dolaşıp yalan konuşuyor. Önceki de yalancıydı. Ama bu acemi. Önceki Allah'ı var ustaydı bu işlerde. Bu yalan konuşunca yüzüne yansıyor. Gözünü kaçırıyor" dedi.

'SADECE VE MOLOTOF VE BONZAİ OLSUN 1 GÜNDE ÇIKARALIM SORUNUNUZ BONZAİ FAZLA KULLANIYORSUNUZ'

İç güvenlik paketine değinen Demirtaş, "Günlerdir 'muhalefet bonzai ve Molotof serbest kalsın' diyor. Bozani ve molotof konusunda samimiyseniz gelin bu paketi iki maddeye düşürelim. Sadece bonzai ve molotof olsun ve bir günde çıkaralım. Sizin derdiniz bonzai değil, sorununuz bonzai fazla kullanıyorsunuz. Öyle görünüyor" açıklamasında bulundu.

'SİZ VALİYE GÖZALTINA ALMA YETKİSİ VERİYORSUNUZ'

Demirtaş, "Molotof cezasızmış. Yalan. Şu anda Molotof atanlar 20 yıl ceza alıyorlar. Bu yasa valilere hükümete yargı yetkisi veren bir yasadır. Vali hükümetin ilde temsilcisidir. Siz valiye gözaltına alma yetkisi veriyorsunuz" dedi.

'GÜCÜMÜZ, NEFESİMİZ YETTİĞİNCE BÜTÜN MUHALEFET MİLLETVEKİLLERİYLE DE ORTAK ÇALIŞACAĞIZ YASA ÇIKMAYACAK'

Demirtaş, "Gücümüz, nefesimiz yettiğince bu yasanın çıkmaması için elimizden geleni yapacağız. Bütün muhalefet milletvekilleriyle de ortak çalışacağız. İçtüzükten kaynaklanan bütün haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Madem başbakan ısrarcıdır bu konuda ille "çıkacak" diyor biz de "çıkmayacak" diyoruz. Herkes bu yasaya karşı çıkmalıdır. Çünkü çıkarsa bir daha geri dönüşü yok" dedi.

'BEN AKP'LİYİM DİYE BAĞIRIN" SİZİ DE TUTUKLAYACAKLAR DİNLEMEYECEKLER'

Demirtaş, "Bakın cumhurbaşkanına "hırsız" demek tutuklanma nedeni. Sadece 4 çocuk geçen hafta tutuklandılar. Dava açılsa anlaşılır. Biz hakaret etsinler demiyoruz. Orada hakaret de görmüyoruz. ÖDP'nin üst düzey bir yetkilisi cumhurbaşkanını eleştirdiği için tutuklandı. Onu destekleyen 3 kişi daha tutuklandı. Zannetmeyin ki AKP'ye oy verdiniz diye sizin aracınızı durdurmayacaklar ellerinizi arkadan bağlayıp tutuklamayacaklar. İstediğiniz kadar "Ben AKP'liyim diye bağırın" sizi de tutuklayacaklar. Dinlemeyecekler" diye konuştu.

'HALKIN AKP'YE DUYACAĞI TEPKİDEN KORKUKTUKALARI İÇİN BU KADAR SARILIYORLAR'

Demirtaş, "Başbakan dün giderken yine yalan konuşup diyor ki, "Serap kardeşimizi yaktılar" diyor. Be hey yalancı sizin içişleri bakanınız Serap'ı MİT'çiler yaktı diye itiraf etti. Ve bu başbakan çıkmış "Bakın Serap Eser'i nasıl yaktılar" diyor. Yakan sizsiniz. Kobani olaylarında da en fazla provokasyonu yapan sizsiniz. MİT'in elemanları. Bu yasaya seçim öncesi ve sonrası halkın AKP'ye duyacağı tepkiden korktukları için bu kadar sarılıyorlar. Çünkü halk AKP'ye karşı isyan noktasında" dedi.

'AKP TEŞKİLATLARINDAN GELEN POLİSLER. ÜNİFORMASINI ÇIKAR ALTINDAN AKP ROZETİ ÇIKAR ALTINDAN'

Demirtaş, "AKP teşkilatlarından gelen polisler. Üniformasını çıkar altından AKP rozeti çıkar altından. Bir madde gerekirse bir hafta konuşulacak. 132 madde midir? 132 hafta konuşulacak. Seçime kadar bu maddeyi çıkaramayacaklar. Aksi takdirde geri dönüşü olmayan bir katliam devleti ile karşı karşıya olacağız" ifadelerini kullandı.

'10 MADDELİK HÜKÜMETİN EV ÖDEVİ VAR. BU DA İMRALI'DA KONUŞULMUŞ'

Demirtaş, "Çözüm süreciyle ilgili silah bırakma, silahsızlanma tartışması yürütülüyor ancak, 10 maddelik hükümetin ev ödevi var. Bu da İmralı'da konuşulmuş. Bunu neden söylemiyor Başbakan, bunu neden yazıp çizmiyorlar. 'Bu 10 maddede mutabakat sağlanırsa en kısa zamanda silahsızlanmayla ilgili adımlar atılacak' diye bir görüşme, bir konuşma var. Fakat hükümet bu 10 maddeyi hiç ağzına bile almıyor, yokmuş gibi davranıyor. Hükümet adına yazıp çizenler de bu 10 maddeyle ilgili bir şey söylemiyor. Dolayısıyla çözüm sürecinde biz sağlıklı ilerlemesini savunuyoruz, sağlıklı bir şekilde çözüme ulaşılmasını destekliyoruz, silahsızlanma dahil nihai olarak ulaşılması gereken bütün hedeflere ulaşılsın istiyoruz. Ama demokrasi, özgürlükler konusunda adım atmak yerine 'güvenlik paketini de getireceğiz, çözüm sürecini de ilerleteceğiz' diyen bir hükümet çözüm sürecinde demek ki bizimle ayrı bir noktada düşünüyor diye değerlendirebilirim. Bu konuda hükümet yanlış yapıyor" dedi.

Bir gazetecinin 'İç Güvenlik Paketi çıkarsa çözüm süreci ilerlemez mi?' sorusuna Demirtaş, "Paket sadece çözüm sürecini değil çözüm süreci de dahil toplumsal barış dinamiklerini tahrip eden bir pakettir. Çözüm sürecini de olumsuz etkiliyor. Toplumsal barış arayışlarını da dinamitliyor. Çünkü muhalefeti ezme girişimidir bu. Muhalefetin ezildiği yerde kimse barıştan söz edemez" yanıtını verdi.

'10 maddelik ev ödevi nelerdir?' sorusuna Demirtaş, "Belki önümüzdeki günlerde İmralı heyetimiz bu konuda kapsamlı bir açıklama yaparsa bu 10 maddeyi de sizlerle paylaşacak. Uzaydan gelmiş 10 maddede de değil yani bilinen, özgürlüklere, demokrasiye, barışa dair atılması gereken adımlardır. Şimdi bunları hükümet konuşmadan, böyle bir şey yokmuş gibi davranıyor. Biz yadırgıyoruz, şaşırıyoruz. Hele hele HDP'nin elinde Öcalan'ın çağrısı varmış da bunu kamuoyuyla paylaşmıyormuş demelerinin hiçbir anlamı yok. Öcalan'ın çağrısı bu 10 maddeye dairdir. Çok istiyorlarsa buyursunlar kendileri paylaşsınlar" dedi.

 

'Şartlı bir çağrı mı?' sorusuna Demirtaş, "Tabii ki. 'Bu 10 maddede uzlaşma sağlayalım hemen Mart'ta da gereğini yapalım' diyor, Öcalan. Bunu niçin konuşmuyorlar hayret ediyorum”diye cevapladı.