Demirtaş'tan Erdoğan'a: Bu işin içinden kanla çıkamazsın

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna tepki göstererek, "Saraydaki zat bizzat anayasaya karşı, anayasayı ihlal suçu işlemiştir. Var mı Türkiye'de ona karşı soruşturma yürütecek bir yargı makamı, yok. Hepsini teslim aldılar. Bakın daha 3 gün önce parlamentoda yüksek yargı ile ilgili değişikliği öngören yasa tasarısı görüldü.

Yayınlanma: 02.07.2016 - 09:55
Abone Ol google-news
<video:561344>


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Siirt'te partisinin düzenlediği iftar programına katıldı. Kadir Gecesi'ni kutlayan ve gecenen bu topraklar için barışa vesile olmasını dileyen Demirtaş, Siirt'te düzenleyecekleri iftar programı için valiliğin engellemeleriyle karşılaştıklarını söyleyerek tepki gösterdi.

'KANUN GÖRÜŞÜLÜRKEN İSTANBUL ATATÜRK HAVALİMANINDA KATLİAM YAŞANDI'
Demirtaş, konuşmasında, Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’unun İstanbul Atatürk Havalimanı’na yapılan saldırı esnasında Meclis’te görüşülmesine değinerek şöyle konuştu:
"Saraydaki zat bizzat anayasaya karşı, anayasayı ihlal suçu işlemiştir. Var mı Türkiye’de ona karşı soruşturma yürütecek bir yargı makamı, yok. Hepsini teslim aldılar. Bakın daha 3 gün önce parlamentoda yüksek yargı ile ilgili değişikliği öngören yasa tasarısı görüldü. Yargıtay ve Danıştay başta olmak üzere artık saraya bağlı ve saraya yakın hakimler savcılar oraya atanacaktır. Bu kanun görüşülüyordu, bu kanun görüşüldüğü saatlerde İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bir katliam yaşandı. Barbarca, vahşice insanlığa sığmayacak bir katliam yapıldı. 44 kişi öldü, şu saate kadar 280 insan yaralandı. Memleketin en büyük havalimanını havaya uçurmuşlar, parlamentoda Meclis çalışmasına ara bile vermedi. AKP’liler ille de bu yasayı hemen çıkaracağız diye dayatıyorlardı. Çünkü saraydan emir almışlar. Memlekette kıyamet de kopsa, acilen bu yasayı çıkaracaksınız, Danıştay’ı, Yargıtay’ı acilen sarayın emrine koyacağız. Şimdi parlamento bir kişiden emir alarak çalışıyorsa orada artık halk iradesi kalmamıştır, milli irade kalmamıştır. Dedim ya balık baştan kokmuş, hükümet saraya bakıyor, milletvekilleri saraya bakıyor. Başbakan desen, zaten sıfatı resmi olarak başbakan.4C geçici taşeron işçi gibi, sarayın kapısında bekliyorlar. Ne zaman işten çıkarılacaksa itiraz da etmiyorlar, şikayet de etmiyorlar. Valileri artık isim isim saraydaki zat belirliyor, kendisine yakın kişiler dışında kimseyi istemiyor. Üniversite rektörleri artık saraya bakıyorlar, saraya karşı en küçük itiraz edeni, vatan haini terörist bölücü düşman ilan edip linç ediyorlar"

'BURASI BİZİM DE VATANIMIZ'
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Toprak, şehit kanıyla sulandığı, yoğrulduğu zaman vatandır’ sözlerine tepki gösterip, "Vatan dediğimiz şey, üzerinde yaşadığımız toprak parçasında bizler, eğer bazı ortak değerler etrafında bir araya gelip tarihimizle, geçmişimizle, dilimizle, kültürümüzle o toprakta birlikte yaşamayı kararlaştırmışsak o vatandır. O toprakta biz sonsuza kadar yaşayacağız demişsek, göç etme niyetimiz yoksa, geçerken uğramamışsak vatandır, bu kadar. Ama beyefendi diyor ki, illa kanla sulanması lazım vatan olması için, yoksa tarla olur diyor" dedi.
Bu toprakların vatan olması için say, demokrası ve adalet içerisinde huzur ve güven içerisinde yaşamanın yeterli olduğunu söyleyer Demirtaş, "Kimin kanını hangi toprak için döküyorsun? Burası bizim de vatanımız. Sen Kürt'ün kanını döküp Türk'e vatan yapacağım dersen, kusura bakma burada büyük yanlış yaparsın. Tarihi yanlış yaparsın. Senin yapman gereken şey Kürt'ün kanını dökmek değil, Kürt'ün uzattığı barış elini tutmaktır. Vatan istiyorsan güvenlikli vatan böyle olur. Kürt'ü öldürerek, inkar ederek, ezerek sen burayı vatan yapamazsın. Toprağa dökülen kan o zaman Kürt'ün de kanıdır. Bu işin içinden kanla çıkamazsın. Ben ik defa böyle bir konuşma yapsam, daha fazla kan dökülsün diye konuşma yapsam, müebbet hapis cezasıyla beni içeri atarlar. Bunlar gece gündüz savaş çığırtkanlığı yapıyorlar. Parlamentodaki 3 partinin de derdi kandır, kan başka bir şey değil. Kan durduğu an bunların iktidarı sarsılacak. Bunlara boyun eğmeyin kardeşlerim. Siirt halkı çok daha kötü günler gördünüz, geçirdiniz bunlara da boyun eğmeyin. Mecbur değiliz buradaki zulme boyun eğmeye" diye konuştu.

'TÜRK’ÜN ANASI ANADIR DA, KÜRT’ÜN ANASI ANA DEĞİL Mİ'
HDP olarak, bu savaş çatışma ölüm dursun diye sorumluluk üstlendiklerini dile getiren Demirtaş, annelerin acısı arasında ayrımını yapılmaması gerektiğini söyledi. Demirtaş, "Biz hiçbir ölümde asla mutluluk huzur duymadık. Hepsi bizi kahretti. Her insan ana baba evladıdır dedik. Ne cenaze arasında ne tabut arasında, ne diri, ne ölü arasında ayrım yapmadık. Ne siyasi ahlakımıza ne inancımıza ne de kanunumuza göreneklerimize sığmaz böyle şeyler. Anaların acısı arasında ayrım yoktur, bu ayrımı yapmak zaten aşağılıkça bir şeydir. Zaten tam olarak bugün bu ülkeyi yönetenler, bu ayrımı yaptığı için ülkede birliği beraberliği sağlayamayız, sağlamak da mümkün değil. Sen, cenaze ve tabut arasında nasıl ayrım yaparsın? Ölümden hepimiz rahatsızız. Kürt'ün anası eli yüreğinde çocuğu dağa çıkmış cezaevindedir. Siyasetçinin işi anaların acısını yarıştırmak değil, anaların evlatlarına sağ salim kavuşabileceği bir ortam oluşturmaktır. Siyasetçilerin görevi budur. Kürt'ün de, Türk'ün de anası bizden bunu bekliyor. Ama bunu sağlayamadığımız her gün bunun vebali AKP başta olmak üzere tüm siyasi partilerin bizim de boynumuzdadır. Bizi bunun için seçtiler, barışı konuşmamız lazım. Barış için uğraşmamız lazım, ama savaş devam ederken böylesine ölümler üzerinden, cenazeler üzerinden ahlaksızlığı da saygısızlığı da kabul etmeyiz. Türk’ün anası anadır da Kürt’ün anası ana değil mi?" diye konuştu


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler