Başbakan Yıldırım'dan son dakika seçim rüşveti

Başbakan Binali Yıldırım, "Esnaf ve iş verenler için vergi indirimine gideceğiz. Nisan ayının sonuna kadar olan beyaz eşya ve mobilyada vergi indirimi, eylül sonuna kadar uzatıldı"dedi.

Yayınlanma: 10.04.2017 - 10:13
Abone Ol google-news

Başbakan Binali Yıldırım, FOX TV'de yayınlanan Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. 

Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:

İzmir sizin için ne ifade ediyor?

İzmir'in ilklerin şehri. Hasan Tahsin'in Kurtuluş Savaşı'nın ilk kurşununu İzmir'de attı ve zaferle sonuçlandı. İzmir ayrıca ilk iktisat kongresine ev sahipliği yaptı. İlk telefonun, telgrafın kullanıldığı, ilk ihracatın yapıldığı İzmir Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısı oldu.İzmir ilk çok partili hayata geçen yer. 1930'da Fethi Okyar'ın ilk mitingini yaptığı şehir İzmir. İzmir tek parti dönemini sona erdiren, Adnan Menderes ile demokraside çok partili hayatı başlatan şehir. İzmir'in ilkleri çok. İzmir Türkiye'nin 3. büyük şehri. İhracatı son 15 yılda 650 milyondan 8,5 milyara çıktı ama İzmir'in potansiyeli bundan daha fazla. İzmir'in sosyal yönü var. İzmir'in İzmirlilik kimliği var. Türkiye'nin her tarafından İzmir'de yaşayan hemşehrilerimiz var. Manisa'dan, Konya'dan, Mardin'den, Kars'tan, Sivas'tan, 81 vilayetimizden... Bir özelliği daha var İzmir'in İstanbul'dan farkı bu... İzmir'e gelenler 1,5 yıl içinde İzmirli oluyor, İzmirli kimliğine sahip çıkıyorlar. İstanbul'da biraz daha kendi geldiği ilinin değerlerini koruyarak yaşarlar.

TV PROGRAMINDA İZMİR MARŞI OKUMASI...

"İzmir Marşı bizim marşımız. İstiklal mücadelemizi anlatan bir marştır. İzmir Marşı'nı herhangi bir ideolojinin marşı yapmak İzmir'e de Türkiye'ye de haksızlık olur.

Referandum zamanlaması doğru mu?

Güzel bir soru. Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyen bir konuydu. Merhum Menderes'ten başlayan çok partili hayatımızın bütün dönemlerinde bu sistem sorunu hep gündemde olmuş. Merhum Menderes hatıralarında diyor ki ' bazen beni canımdan bezdiriyor'. Celal Bayar'ı kast ediyor. Aynı anlaşmazlık Fahri Korutürk ve Süleyman Demirel arasında da var, 'Genelkurmay Başkanı kim olacak' diye. İkisinin dediği de olmuyor, ikisi de emekli oluyor, Kenan Evren 80 darbesini yapıyor.

Turgut Özal, kendi seçtiği başbakan ile Körfez Savaşı ve işçi hakları konusunda ters düştü. ANAP gerilemeye başladı. Süleyman Demirel de Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığını adeta tanımadı, çok ciddi sürtüşmeler yaşandı. Cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar krizlere neden oldu.

ANAYASA KİTAPÇIĞI KRİZİ

Ahmet Necdet Sezer ve Bülent Ecevit arasındaki anayasa kitapçığı tartışması ekonomik krize neden oldu.

Sizin döneminizde de kriz oldu mu? 

Bizim dönemimizde de atamalarda oldu. Bazı kanunların geri gönderilmesinde oldu. Ben müsteşarımı 3 ay atayamadım, önünde durdu, onaylamadı, gönderdiğimiz kararnameler geri geldi. Biz bu krizleri biraz sineye çektik. Biz zaten ekonomik krizden çıkmış bir ülkeyi kalkıp tekrar kavga ederek, sürtüşerek bir yere varamayız. Biraz sabrettik, kararlılıkla işin oluruna baktık ama kriz devam etti. Buradaki sorun şu, millet iradesine dayanmayan hiçbir sistem başarılı olamaz, kalıcı olamaz. Darbelerden sonra anayasalar oluşturulduğu için, bu sistemin işlememesi için bir gizli kuvvet var sanki...

Siz Cumhurbaşkanı ile çift başlılık yaşadınız mı?

Bizim kişisel ilişkilerimiz bu görevlere gelmeden de vardı. Biz 70'li yıllardan beri beraberiz, birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Mesele kişiler değil ki sistemden kaynaklanıyor. Sistem iki başlılığı tanımlamış, sistem 2 tane irade tanımlamış, bu iki iradeden biri gücünü kullanmaktan vazgeçecek. O da tabi vatandaşın verdiği yetkiye sahip çıkmamak anlamına geliyor. Halbuki devlette işlerin yürümesi için iradenin tek olması lazım, irade olmayan yerde idare olmaz. Bir iradenin yardımcısı olmak ayrı bir şey, bir de kendi başına irade olmak başka bir şey. Bu sisteme göre cumhurbaşkanı başbakanı atar, görevden alamaz. Bakanları atar görevden alamaz.


"DAVUTOĞLU'NU CUMHURBAŞKANI ALMADI"

Davutoğlu'nu Cumhurbaşkanı almadı. Olağanüstü genel kurula gitti, kongreye gitti."Sayın Cumhurbaşkanımız bunu istedi de öyle oldu", Hayır, öyle bir şey olmadı. AK Parti olağanüstü kongreye gitti. Biz şimdi kişileri mi, sistemi mi konuşacağız. Sistem esas olması lazım. Kişilere göre sistemi yorumlarsak o zaman doğru noktaya varamayız. Çünkü insanlar yanlış yapabilir, insanların yanlışını da düzeltecek sağlıklı sisteme ihtiyaç var." dedi.Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz'da ülkenin uçurumun kenarından döndüğünü, milletin Cumhurbaşkanı'na, hükümetine, memleketine sahip çıktığını belirterek, "Millet darbecilere darbeyi vurdu ama 'bu tekrar etmez' diye bir şey yok. Bundan sonra bir beka meselesi görüldü. Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti zaten gündemde olan bu anayasa değişikliğini Meclise getirmeye karar verdi.

Yeni sistemin adı ne olacak?

Bu sistemin isminin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Açıkçası başkanlık diye başladık, sonunda Sayın Bahçeli şöyle bir teklifte bulundu, 'cumhurbaşkanı dersek, milletin, cumhurun başkanı. Bu da bizim kültürümüze yönetim sistemimize uygun bir tabir. Bunun adını cumhurbaşkanlığı sistemi diyelim' dedi, bir de biz hükümet dedik. Hükümet neden? Çünkü bu değişiklikle beraber hükümeti artık cumhurbaşkanı başkanlığında kuruluyor, başbakanla cumhurbaşkanlığı yetkileri birleştiriliyor. O yüzden de sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi.

 

Halk oylamasında 'evet' çıkması durumunda Türkiye Cumhuriyeti'nin son başbakanı olacaksınız...

Binali Yıldırım, ona milletin karar verecek. 2019'daki seçime kadar görevim devam edecek. Daha sonra yeni sistem devreye girecerecek.

Türkiye'nin tarihsel gelişimine bakıldığında 1950'den beri 2 doğrudan, 3 de dolaylı darbe yaşandığını belirterek, "En son doğrudan darbeyi de millet önledi 15 Temmuz'da. Kuvvetler ayrılığı işi burada net olarak ortaya çıkıyor. Çünkü iki tane sandık aynı anda kuruluyor. Birinde milletvekili, birinde de ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanı çıkıyor, dolayısıyla iki iradeyi yürütme iradesini millet doğrudan veriyor. Bu tarafa da yasama ve denetleme iradesini veriyor. Dolayısıyla çizgiyi çiziyor ortadan senin alanın bu, senin alanın bu.

Yeni sistem parti başkanı olmadan da cumhurbaşkanı adayı olabilme imkanı getiriyor. Bunlar anayasada belirlenmiştir. Yani bir insanın partili olmasını düşüncesini yasaklayabilirsiniz ama gönlünden çıkaramazsınız. O yüzden fiilen olan şeyi resmileştirmek en doğrusu, bunda hiçbir mahsur yok. Kaldı ki Amerika başkanı da partisinin başkanıdır. Partisinin başkanı ama görevi başkaları yürütüyor, bir başkan yardımcısına o görevi veriyor, başka ülkelerde de var. Başkanlık sisteminde parti başkanı olma özelliği var.

Askerlik ile bir itiraz var...

Efendim erteliyorsunuz bunu 30 yaşına kadar zaten. Kılıçdaroğlu'nun oğlu da 33 yaşına kadar erteledi.

Kemal Bey'le açık oturum yapalım...

Bunlar gerçekler İsmail kardeşim nesini tartışıcaz. Bunlar gerçekler. Zaten kampanyanın sonuna geldik. Söylenecekler söylendi.

ESNAFA SEÇİM RÜŞVETİ

Esnaf ve iş verenler için vergi indirimine gideceğiz. Nisan ayının sonuna kadar olan beyaz eşya ve mobilyada vergi indirimi, eylül sonuna kadar uzatıldı"dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler