Kuzey Irak için ciddiyete davet

CHP’li Tezcan, gazeteciliğin halen yargılandığını söyledi. Tezcan Kuzey Irak konusunda hükümet temsilcilerinin farklı açıklamalarına dikkat çekti.

Yayınlanma: 27.09.2017 - 22:30
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan dün yapılan MYK’nin ardından basın toplantısı yaptı. Tezcan şunları söyledi:

Gazetecilik yargılanıyor: Geçen günlerde sevindirici iki haber aldık; iki gazeteci tahliye oldu. Ama bu sevincimiz yarım sevinç. Gazetecilik faaliyeti halen yargılanmakta. Enis Berberoğlu’nun halen Anayasa Mahkemesi kararına aykırı bir şekilde tutukluluğu devam ediyor. Böyle bir ülkede yaşamak bize yakışmıyor.

Gözaltı değil gözdağı: Partimizin avukatı Celal Çelik 12’inci gün halen gözaltında. Elinizde delil yoksa niye gözaltına aldınız. Bu gözaltı değil gözdağı operasyonudur. Ama bu gözdağına pirim vermeyeceğiz. Arkadaşımızın verilemeyecek hesabı yoktur.

İki kayıp: Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde gayri meşru bir referandum yapıldı. AKP’nin uzun zamandır bölgede yürüttüğü Ortadoğu politikası iki büyük kayba sebep oldu. Devletler açısından Türkiye Cumhuriyeti’nin kaybıdır. Halklar açısından da Türkmenler kaybetmiştir. Çok ilginçtir ki sayın Erdoğan çıktı, ‘Biz Barzani’nin bu noktaya geleceğini tahmin etmiyorduk, yanılmışız’ dedi. Bu kaçıncı yanılma sayın Erdoğan. Okul öğrencisi olsa bu kadar yanılan, tasdikname verirlerdi. Halen tek başınıza devleti yönetiyor, milletin kaderiyle oynuyorsunuz.

Haklılığımız ortaya çıktı: Anayasa referandumu sırasında, ‘tek adam rejimine gidiyoruz’ demiştik. ‘Tek adam ya yanılırsa, hata yaparsa’ demiştik. Ne kadar haklı olduğumuz nasıl ortaya çıktı. Eğitimde, dış polikitada, terörle mücadelede yanılırsın. Allah için bir tane yanılmadığın yer söyle. Herkes hatasının bedelini öder, AKP Genel Başkanı’nın hatasının bedelini bütün millet ödüyor. Referandum sürecinde hükümetteki çelişkili konuşmalara bakın. AKP Genel Başkanı Erdoğan ‘açlıkla terbiye etmekten’ bahsediyor. 21. Yüzyılda açlıkla terbiye etmekten bahsediyor. Böyle bir şey olur mu? ‘Vanaları kapatırım’ diyor ama Ekonomi Bakanı çıkıp ‘ekonomik ambargo olmaz’ diyor. Hanginiz doğru? Bu ciddiyetsizlik, hesapsızlık bölgede Türkiye’nin aleyhine, sürecin bu noktaya gelmesine neden oldu. Böyle bir tabloda bu tek adam zihniyetinin bundan sonraki süreçte doğru idare edeceğini sanmıyoruz.

Şûra çağrısı: Bu iktidar evlatlarımızı kobay yerine koydu. Sistem değiştiriyoruz adı altında sistemsizlik getirip yerleştirdiler. Üniversite sınavları ile ilgili yeni modelden bahsediyorlar. Üniversitelerde eski sisteme dönüyorlar, niye değiştirdiniz? Derhal tüm paydaşların katılacağı bir milli eğitim şurasına ihtiyaç var.

İkinci Saray darbesi: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın istifası çok ilginçtir. İstifa nedenini söylemedi. Anlıyoruz ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın istifası ikinci Saray darbesidir. Birincisinde Davutoğlu istifa ettirildi, ikincisinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı istifa ettirildi. 15 milyon nüfuslu bir şehrin belediye başkanısın, 30 haneli köy muhtarı değilsin. Topluma izahat borcun var. Bu Türkiye’nin nasıl yönetildiğinin açık göstergesidir.

Ciddiyet tavsiyesi: Hükümeti önce ciddiyet tavsiye ediyoruz. Bir taraftan ‘vanayı keseceğim’ diyeceksin, öbür taraftan bakan ‘ekonomik ambargo olmaz’ diyecek. Bakanın Meclis’te, ‘savaş’ anlamına gelecek ifadeler kullanacak, öbür taraftan Başbakan ‘ne savaşı’ diyecek. Böyle ciddiyetsiz politikalarla başarılı olamazsınız.

CHP eğitim için atağa kalkacak

CHP MYK Genel Başkan Kılıçdraoğlu başkanlığında toplandı. Kılıçdaroğlu, kurmaylarından Kuzey Irak referandumui açıklamalarında ‘’Irak’ın toprak bütünlüğü’’ne vurgu yapmalarını isterken, MYK’de hükümetin verdiği tepkilerin yalnızca iç politikaya yönelik olduğu belirtildi. Sürekli değiştirilen eğitim sisteminin masaya yatırıldığı toplantıda, kurmaylarına veli dernekleri ve okul aile birlikleri üyeleriyle bir araya gelinmesi talimatını verirken, bu birlik ve derneklerin katılacağı bir büyük toplantı yapılması kararlaştırıldı. Kılıçdaroğlu’nun, yandaşların değil, paydaşların bir araya geleceği bir milli eğitim şurasının acil şekilde toplanması gerekiyor’’ dediği öğrenildi. Öte yandan eğitimle ilgili dil birliği yapacak olan CHP’de, ‘’Yandaşlarla değil, paydaşlarla’’ ve çağdaş, laik, sorgulayan bir eğitim sistemi anlamına gelecek olan ‘’Yüksek yetenek inşası’’ ifadalerinin kullanılması kararı alındı.

'Herkesi Saray'dan tayin etsin'

Dizayn hastalığı (Oda seçimlerinin ertelenmesi) : Demokratik bir düzende yaşamıyoruz. Totaliter bir düzende yaşıyoruz. Sivil toplum yok edildi. 365 oda ve borsanın seçimlerine bir hafta kala niye Nisan’a ertelediniz? İstedikleri gibi yönetim seçtiremeyeceklerini anladılar. Bütün sivil topluma iktidardan adam tayin etmek istiyorlar. Bu Türkiye’de totaliter bir anlayışla devletin tepesinden en küçük bir hücreye, aileye kadar dizayn etme hastalığıdır. Bunu tarihte Hitler, Mussolini yapmıştır, bir benzerini yaşıyoruz. Bütün dernekleri kaldırsın, hepsine Saray’dan adam tayin etsinler.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler