İyi Parti, büyük iddia

Yeni partinin adı İyi Parti, amblemi ise güneş. Akşener, İçişleri’ne kuruluş dilekçesi verdiği partisini iktidar, kendisini ise cumhurbaşkanı adayı gördüğünü ilan etti.

Yayınlanma: 25.10.2017 - 20:59
Abone Ol google-news

Meral Akşener ve ekibi, dün İçişleri Bakanlığı’na partinin kuruluşu için resmi başvuruyu yaptı. Başvurunun ardından Ankara’daki Nâzım Hikmet Kültür ve Kongre Salonu’nda müstakbel partilileriyle toplantı yapan Akşener, hem yeni partinin adı, amblemi, logosuyla ilgili detayları açıkladı hem de gündeme ve yapmak istediklerine dair konuştu. Akşener, konuşmasının ardından da parti yönetimini belirlemek için yapılan toplantıda “Kurucu Genel Başkan” oldu. Akşener ve ekibinin salona girişi sırasında izdiham olurken, zaman zaman da salondakiler arasında itiş kakış yaşandı.

Mehter Marşı ile girdi

Akşener ve ekibi salona gelmeden önce salonda enstrümantal olarak Sezen Aksu’nun ‘Vazgeçtim’, Mirkelam’ın ‘Hatıralar’ gibi şarkılarının çalınmasına kalabalıktan tepki geldi. İtirazlar üzerine salonda İzmir Marşı çalınırken Akşener, Mehter Marşı ile salona girdi. Salonda, “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Ne mutlu Türküm diyene” ve “Devletin başına Meral geçecek” sloganları atıldı. Ardından yeni partinin adının İyi Parti, ableminin ise güneş olduğu açıklandı. Salonda önce partinin kurucular kurulunda yer alan isimler okundu. Kurucular kurulunda yer alan Emine Erdoğan ile Mesut Yılmaz’ın adları okunduğu sırada da salonda gülüşmeler yaşandı. Akşener’in adı ise ay-yıldızlı bayraklı Türkiye haritasının üzerine yazılı biçimde anons edildi. Partinin adı ve logosu ise Süleymaniye Camisi, Ayasofya, Peri Bacaları gibi Türkiye’nin dini ve tarihi eserlerinden oluşan bir fotoğraf üzerinde sinevizyondan yansıtılarak, açıklandı.

‘Abla kurtar bizi’

Alkışlar eşliğinde konuşmaya başlayan Akşener’in konuşması sık sık, “Abla kurtar bizi” sloganlarıyla kesilirken Akşener, “Başbakan Meral” sloganlarına ise “Başbakan değil, cumhurbaşkanı. İlle de benim cumhurbaşkanı mı olmamı istiyorlar, şimdi yeni şeyler söyleme zamanıdır. Türkiye’nin büyük sorunlarını aşacak gücü de var. Vallahi olacak, billahi olacak” karşılığını verdi. Akşener ‘İyi Parti’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada ise özetle şunları söyledi:

-Savaş bile TBMM’den yönetilmişti: Ülkemiz, bir asrı aşkın çok partili siyasal hayata sahiptir. Milletimiz, her zaman demokratik siyaseti tercih etmiş ve yoluna yeni açılımlarla devam etmeyi, her zaman başarmıştır. Büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, bu toprakların ikinci defa vatan kılınmasında, milli iradeyi esas almışlar, savaşı bile TBMM ile yönetmişlerdir. 

-Demokrasi tehdit altında: 2002 seçimleri, milletimizin, yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk olarak tanımladığı toplumsal sorunlarından çıkma arayışıdır. Bu beklentiler, AKP’yi iktidara taşımıştır. Başlangıç yıllarında başarılı da sayılır. Ancak, 2007’den itibaren ‘vizyonsuz bir güce’ dönüşmüştür. İktidar milletin bütün desteğine rağmen, politikalarını milli iradeye dayanmayan ittifaklarla üretmeyi, bir marifet saymış, siyasi muhalifler, devlet muhaliflerinden daha tehlikeli bulunmuştur. Türkiye operasyonlara açık alan haline gelmiştir. 16 Nisan referandumu ile 1946 seçimleri adeta tekrar sahnelenmiş. Milli iradeden yargıç iradesine geçiş yapılmıştır. Demokrasi tehdit altındadır.

-Medeniyet taşlarını cesurlar döşer: Türkiye yorgundur, millet yorgundur. Siyasal iklimin değişmesi dışında hiçbir sağlıklı yol kalmamıştır. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanıdır. Evet, büyük sorunlarımız var. Ama, Türkiye’nin büyük sorunlarını aşacak gücü de var. Bugün burada, millet adına üstlendiğimiz görevi, ilan etmek için toplanmış bulunmaktayız. Umutlarımız, hayallerimiz var. Zengin, adil bir Türkiye istiyoruz. Özgür bir toplum istiyoruz. İyi, medeniyet demektir ve bu yolun taşlarını sadece cesurlar döşer.

-Türkeş’i de saydı, Ecevit’i de: Buradan, Türk demokratik hayatına katkı koyan, bütün siyasi partilerimizin kurucularına ve genel başkanlarına teşekkür etmeyi borç biliyoruz. Atatürk başta olmak üzere, Rauf Orbay, İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes’i, Ragıp Gümüşpala ve Süleyman Demirel’i, Necmettin Erbakan ve Başbuğ Alpaslan Türkeş’i, Turgut Özal’ı, Bülent Ecevit’i, Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve ebediyete intikal edip de adını burada zikredemediklerimizi rahmetle anıyoruz.

-İyi’nin eğitim vizyonu: Bugünkü dünyada, kupon beyinler kupon arazilerden daha kıymetlidir. Milli markalarımızı yaratmak zorundayız. Birinci işimiz, gelişmenin ve ilerlemenin peşinden koşacak bir Türkiye’dir. ‘TEOG’un değişeceğini, akşam haberlerinden öğrenen Bakan varken ‘Ne bekliyordunuz’ derseniz... ‘İyi parti’ olarak, eğitimde kalite artacak, bilim ve teknolojiye öncelik verilecek. Bireysel özgürlük alanları genişletilecektir. Hedefimiz, Türkiye’nin 7 yıl olan ortalama eğitimini, 11 yıla çıkarmak.

-Devletin dini adalettir: Kamu düzeninin olmazsa olmazı hukuktur. Hukuk, adalet ve liyakat devletin merkezinde olmazsa; devlet çözülür, millet bozulur. Siyasi merkezli yargı kararları, düşman kurşunundan daha tehlikelidir. Nasıl, yargının siyaseti kuşatmasına karşı mücadele ettiysek, siyasetin de, iktidarların da, yargıyı kuşatmasına yol vermeyeceğiz. Yargıya zabıta amirliği gibi davranılmasına müsaade etmeyeceğiz. Liyakat ve hakkaniyet kalmadı. “Devletin dini adalettir” sözünü kıymetli buluyoruz.

-Medya baskılanmamalı: Medya ve iletişim alanları baskılanmamalıdır. Demokratik katılım, güçlü parlamento, milli irade ilişkisi, vazgeçilmezdir. Venedik kriterleri ve çağdaş demokratik ilkeler çerçevesinde, Siyasi Partiler Kanunu demokratikleşecektir. Genel merkezin, seçimle gelen hiçbir kademeyi görevden alma yetkisi olmayacaktır. Yargı kararları hariç, seçimle gelen, seçimle gidecektir. Milletvekili ve diğer siyasi mevkilere aday belirlenmesi, üye ve hatta seçmen tercihlerinin etkin olacağı bir şekilde düzenlenecektir. Açık, şeffaf, demokratik, denetlenebilir bir siyasal partiler ve seçim yasası oluşturma mecburiyeti vardır.

-İtibarını bırakmadan dünyadan göçmeyecek: Maalesef, Türkiye’de yolsuzluk, iddialar zinciri olmanın ötesine çoktan geçmiş, bakanlar ve daha üst yöneticilerimizin ifadelerine dönüşmüştür. Milyarlarca liralık yolsuzluk iddiaları karşısında, ne yargıdan ne de hükümetten bir ses çıkmıyor. İmanım gibi inanıyorum ki, yolsuzluğa bulaşmış her kim olursa olsun, itibarını bırakmadan bu dünyadan göçmeyecek. n Millet devleti sokaktan topladı: Politikadan öğrendim ki, ‘Devlet adamlığı itibar yönetimidir.’ Devlette devamlılık esastır. Bu 15 yıldan kalan ne vardır? 28 Şubat, bizzat TSK’ye yönelik bir ihanet sürecinin adıdır. Bu süreç, Türk subayına çuval giydirmekle tazelenmiş, Ergenekon, Balyoz ve çözüm süreci ile devam etmiş, 15 Temmuz ile final yapmıştır. FETÖ ihanet şebekesi sadece 15 Temmuz değil, 2004’ten itibaren bütün operasyonların ana aktörüdür. 15 Temmuz’un ruhunu oluşturmaktadır. 15 Temmuz tam anlamıyla bir devlet etme zafiyetidir. Millet devleti sokaktan toplamıştır. TSK’yi Türkiye’nin aktifinden düşürmek için plan yapanlar, maalesef iktidar kadrolarının bulanık beyinlerinden faydalanmışlardır. Yaşanılan her bir süreç, Türkiye için yol çevirme, ön kesme operasyonudur. Devlet savrulma sürecine girmiştir.

-Bu parmak salladığınız kadın: Hatırladınız mı milletin hakkı için, devletin itibarı için ayağa kalktığında, parmak salladığınız siyasetçi, ürkütmeye korkutmaya çalıştığınız kadın... Hatırladınız mı? Siz neredesiniz bilmiyorum, biz yine ayağa kalkıyoruz. Bütün yollar tutulmuş, biz kendi yolumuzu tutuyoruz. 28 Şubat’ın kudretlileri, bekleyin. Yakında yoldaşlarınız olacak, bugünkülerde tarihin çöplüğüne, sizin yanınıza gelecek. Bu bir iktidar yürüyüşüdür.

Kurucu yönetimde merkez sağ renkleri

Akşener, 5 milletvekilinin tümünü ve ANAP, DYP, AKP ve RP’den gelen isimleri de parti yönetimine aldı. Eski SAT Komandosu Ali Türkşen, gazeteci Ruhat Mengi ile baştan beri Akşener’e destek veren Müsavat Dervişoğlu da dikkat çeken isimler oldu. Parti kurucusu ilahiyatçı Ayşe Sucu ise GİK kadrolarında yer almadı. Eski MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, MDK üyesi seçildi.

Partinin adı Kayı Boyu’ndan

Partinin adı açıklanmadan önce salonda bulunan ‘Kayı Boyu’ bayrakları çıkarılıp sallanmaya başlandı. Parti adının İyi Parti olduğunun açıklanması üzerine logodaki ‘iyi’ kelimesinin Kayı Boyu bayraklarındaki şekillerle benzerliği dikkat çekti. Oğuzların 24 boyundan biri olan Kayı Boyu, 12. yüzyılda İran coğrafyasından Anadolu’ya geçerek, Osmanlı’nın kuruluşunda başrol üstlenmişti. Türkiye ise bu amblemi, sağ tabanın popüler dizisi olan Diriliş ile tanıdı. Partinin adınında Kayı Boyu’nun simgesinden esinlenilerek belirlendiği de ileri sürüldü.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler